Ahmet Hakan bugünkü makalelerinden birinde "Levent Kırca'ya hiç gülmedim" başlığını kullanıyor...
"Benim de işim var, belki bir kan buldum onu düzeceğim" diyen Levent Kırca'yı haklı çıkarmak için bin dereden su getirenleri ve bu arada Bekir Coşkun'un da Levent Kırca'yı haklı çıkarma gayretini hatırlatıyor...
Bekir Coşkun diyormuş ki:

"Levent Kırca herkes susarken konuşan, dilini tutmayan, paşalara meydan okuyan, halkın sorunlarını ve sıkıntılarını anlatan bir yiğit sanatçıdır. Gerçek sanatçıdır. Sıradan insanlara benzemez. Dilinin ucuna geleni söyler. Ayrıca Levent Kırca eskiden de böyle espriler yapardı. 'Zammına korum' derdi, jet-ski esprileri yapardı, hepiniz gülerdiniz."

Ahmet Hakan makalesinde Bekir Coşkun'a hitaben şunları söylüyor.

"Levent Kırca 'Benim de işim var, belki bir karı buldum onu dü... m' dediğinde hiç şaşırmadım ben. Çünkü kendisinden beklemediğim bir cümle değildi bu...
Onun mizah anlayışı böyledir: Cinsiyetçidir, belden aşağıdır, ucuzdur. '
Zammına korum' derken de pespayeydi, 'jet-ski' esprileri yaparken de... '
Ben bu esprilere hiç gülmedim. Böyle pespaye espriler yapıyor diye de hiçbir zaman 'sıkı muhalif' olarak görmedim kendisini...
Levent Kırca'nın sıradan insanlara benzememesi meselesine gelince...

Bu doğrudur.

Hiçbir sıradan insan, binlerce kişinin önünde 'Belki karı buldum, onu bilmem ne yapacağım' demeyi aklının ucundan bile geçirmez.

Efendim;

Geçenlerde Ertuğrul Özkök eleştirdi Levent Kırca'yı...
Bugün de Ahmet Hakan...
Savunan tek yazar bile çıkmadı...
Hatta Yılmaz Özdil bile...
Neymiş?..
Demek ki Hürriyet, Bekir Coşkun'un üçüncü sayfada (Orada şimdi Özdil var), Emin Çölaşan'ın da beşinci sayfada (hemen bir öncesinde Hakan var) konuşlandığı dönemin Hürriyet değilmiş...
Hürriyet'i halen "Kökten Laikçi cumhuriyet muhafızları" gibi görmenin haksızlık olduğunu hatırlamak için güzel bir örnek oldu...
Ne diyorduk?..