Ahmet Hakan'dan canlı yayın bombaları

Ahmet Hakan'dan canlı yayın bombaları

Başbakan'dan yediği zılgıttan sonra geri adım atması filan sözkonusu... Gelsin korkmadığını anlatsın bize. Karşılıklı oturalım, konuşalım...

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, CNN TÜRK'te yayınlanan Medya Mahallesi programında Ayşenur Arslan'ın konuğu oldu.

Dersim tartışmalarından, Fehmi Koru ile polemiğe dek pek çok konuda gündeme dair konuştu Ahmet Hakan.


KILIÇDAROĞLU BUNU SÖYLEYEMİYORSA İSTİFA EDİP GİTSİN!
Dersim konusundaki tartışmaya ise Ahmet Hakan çok farklı bir yerden katıldı.

"Biliyorsunuz bu Zaman gazetesine CHP vekili Hüseyin Aygün'ün verdiği röportajla başladı. CHP'li vekillerin bazıları buna itiraz etti. Kemal Kılıçdaroğlu ise tavırsız kalmayı tercih etti. İki tarafa da susun açıklama yapmayın dedi. O andan itibaren Tayyip Erdoğan'ın önüne de müthiş bir fırsat çıkmış oldu. Erdoğan bunu gördü... Bunun için büyük bir siyasetçi filan da olmaya gerek yok. Böyle bir durumda gol atmak gaet kolaydı. Başbakan da onu yaptı. CHP'liler sustukları için oldu bu."

"Ne yapmalıydı CHP" sorusuna ise şöyle yanıt verdi Ahmet Hakan:

"Ben hazır reçete veremeyeceğim. Ama ben CHP'nin yakın tarih üzerine, tek parti üzerine, Dersim üzerine hiç düşünmediği kanaatindeyim. 'Biz tarihimize toz kondurmayız gibi' çocukça bir yaklaşımları var bence. Gerçeklerle karşılaşınca nasıl cevap vereceğini düşünmediği kanaatindeyim. Kahramanlarımız vardır, en umutsuz zamanlarda ortaya çıkarlar. Tüm ulusun kurtuluş mücadelesini verirler. Çok büyük insanlardır ama aynı zamanda kötü işler de yapmış olabilirler.İlk defa duyuyor gibi CHP'liler... "

Ahmet Hakan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ise şöyle seslendi:

"Ben Kılıçdaroğlu'ndan "siyasi hayatım pahasına hakikati söylemekten kaçınamam" demesini mutlak surette beklerdim. Onu bugün eleştirenler, öyle bir tutum alsa yine kıyasıya eleştirilerine devam edeceklerdi. Bunun farkındayım.
Neymiş, böyle söylerse CHP ikiye bölünürmüş, eğer sen kendi topraklarında yaşanmış, annenin babanın çektiği çileyi gündeme getiremeyeceksen, bırak bu siyaseti yapma, istifa et, git."
Time dergisinde yer alan yazıda ismini açıklamak istemeyen ama hükümete yakın yazarlar olarak anılan "iki büyük gazeteci"nin korku ortamından söz etmesi Medya Mahallesinde de konuşuldu.

Ayşenur Arslan'ın  "Fehmi koru seni kasdetmiş, sen onu kasdetmişsin... Korku polemiği var. Bir korku atmosferi var mı sana göre Türkiye'de, korkmak makul olmayan bir şey mi?" şeklindeki sorusuna Ahmet Hakan sert bir rest ile yanıt verdi:

BEN KORKMUYORUM AMA...

"Ben kendi adıma cevap vereyim: 'Ben korkmuyorum.'  Korkulacak bir şey olduğunu düşünüyorum ama korkmuyorum. Ne olabilir? İşimden olabilirim. Olsun, ne yapacağız... Tutuklanırız, eh ona da olsun. Yapacak bir şey yok.


KORKAN İLE UĞRAŞILMAZ KORKUTAN İLE UĞRAŞILIR

Ben korkumuyorum ama 'ben korkuyorum' diyene de "sen niçin korkuyorsun kardeşim" denilmez. İktidar yanlısı olup istediği gibi konuşma hakkını gören yazarların, "bak ben ne düşünüyorsam söylüyorum özgürce" demesi tuhaf, ayıp... Önemli olan senin düşüncelerini istediğin gibi söylemen değil. Öbür adam söyleyebiliyor mu, bir anlamaya çalış... Bir sürü insan cezaevinde tutuklanmış. Böyle bir laf edilir mi? Ayrıca korkan ile uğraşılmaz, korkan varsa korkutan da vardır. Korkan ile değil korkutan ile uğraşılır.


'Time'a demeç veren ama ismimizi yazmayın diyen iktidar yanlısı iki gazeteci kimdir' diye değil, 'ortam neden böyle' diye düşünelim.

Fehmi Koru sen o isimler kim diye uğraşma... Bu insanlar neden korkuyor diye düşün...


EN ÇOK KORKAN FEMHİ KORU

Fehmi Koru da korkuyor. Bence en çok korkan o... Başbakan'dan yediği zılgıttan sonra geri adım atması filan sözkonusu... Gelsin korkmadığını anlatsın bize. Karşılıklı oturalım, konuşalım...


EN SİNİR İSİMLER LİSTESİ YAPMAK TUHAF MI?

Ayşenur Arslan'ın bir diğer çarpıcı sorusu da Hürriyet'te 4 Yüz ismiyle bir araya gelen Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin ve Enis Berberoğlu'nun hazırladığı listelerle ilgiliydi.

"4 kişi adına sana sormam da tuhaf ama, 4 iddialı isim... Hürriyet'in genel yayın yönetmeni, eski genel yayın yönetmeni, Milliyet'in eski yayın yönetmeni... Sinir olduklarının listesi ile uğraşmak tuhaf gelmiyor mu?" şeklinde bir soru soran Mahallenin Ablasına Ahmet Hakan şöyle yanıt verdi:

YARAMAZ OĞLAN ÇOCUĞU GİBİ GÖRÜNMEK KÖTÜ DEĞİL

"Yapılan her iş için böyle bir şey söylenebilir. İş yapıyoruz. Bazen tuhaf gelecek işler yapıyoruz. Bazen tuhaf gelmeyecek işler yapıyoruz. Bir iki böyle iş yaptık ama 4 yaramaz oğlan çocuğu gibi görünmekten de rahatsız değilim. Bir şey yapıyor, bir şey söylüyoruz. Bir şey söyleme çabasını takdir etmek lazım değil mi?"