'AKP'nin yardımına ordu ve yargı koşar'
Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, 2010 yılına ilişkin tartışılacak konulara parmak bastı.
Türk Ocakları Akademik Çalışma Grubu’nun (AÇG) bu haftaki konuğu Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin oldu.
2010 yılında bir erken seçim beklediğini ifade eden Yetkin, 2010 yılı gündemini de olası erken seçim etrafında değerlendirdi.
2010 YILINDA ERKEN SEÇİM BEKLİYORUM
Öncelikle başbakanın da erken seçim istediğini ancak hiçbir başbakanın böyle bir isteği zamanı gelmeden dile getirmeyeceğini ifade eden Yetkin, AKP için 2010’da yapılacak bir seçimin 2011’dekinden daha az zararlı olacağını söyledi. 2010 yılında seçime gitmek için pek çok neden olduğunu belirterek bu nedenleri tek tek açıkladı.
Yetkin, ekonomistlerin görüşlerine göre 2010 nisbi anlamda ekonominin toparlanacağı bir yıl olmasına rağmen yapılan anketlere göre Türkiye’nin bir numaralı sorununun hala istihdam olduğunun ortada olduğunu belirtti ve seçimin 2010’da yapılması için birinci neden olarak ekonomiyi gösterdi.
KÜRT AÇILIMI SÖYLEMİ 2010’DA TERK EDİLECEK
İkinci olarak Kürt açılımı söyleminin 2010’da bırakılacağını söyleyen Murat Yetkin, demokratik alanın genişletilmesine doğru bir gidişin göründüğünü ifade etti. 1999’da Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından itibaren 2004-2005 yıllarına kadar olan süreçte Medeni Kanun, Ceza Kanunu ve Ticaret Kanunu gibi en köklü yasalarda çok sayıda ve önemli değişiklikler yapıldığını, ancak bu değişikliklerde çok büyük tartışmalar çıkmasına rağmen hiçbirinin toplumun ayrışmasına, kutuplaşmasına yol açmadığını belirtti. Başbakanın önce “Kürt açılımı” ardındansa “milli birlik projesi”, “demokratik açılım” olarak ifade ettiği değişikliklerden ise çok etkilenilmesinin nedeninin o gruba dahil olup olmama tartışmasının ardından o gruba dahil olmayanlarda en hafifinden bir ilgisizlik en ağırından bir dışlanmışlık düşüncesine kadar gitmesi olduğunu söyledi. Yetkin, Kürt, Alevi, Roman gibi özelleşmiş grup isimleriyle, dini, siyasi, etnik tanımlamalara devam edildiği takdirde ayrışmanın 2010’da devam edip, hatta bu eğilim artarsa 2011’de daha şiddetleneceğini düşündüğünü ifade etti. Türkiye’de aslında birbirinden farklı olmasına rağmen şu anda birbiri içine geçmiş Kürt, Kürtçülük ve PKK meselesi olduğunu söyledi ve Barış Demokrasi Partisi’nin bu sorunları yasal platformda tetikleyeceğini ve bu sebeplerle mart-nisan aylarında bir kırılma beklediğini ifade etti.
M.ALİ TALAT’IN SEÇİMLERİ KAZANMASI ZOR GÖRÜNÜYOR
Türkiye’de 2010’da erken seçim beklentisinin diğer bir nedeninin de Kıbrıs’ta Nisan ayında yapılacak olan seçime bağlayan Yetkin, Mehmet Ali Talat’ın seçimleri kazanmasının çok zor göründüğünü, Derviş Eroğlu’nun aday olması halinde seçilebileceğini söyledi. Kıbrıs konusunda da Nisan ayına doğru bir sıkışma yaşanabileceğini ifade etti.
ERMENİ DİASPORASI 100. YIL İÇİN CİDDİ HAZIRLIKLAR İÇİNDE
Dördüncü olarak Ermenistan ile imzalanan protokollerin 1915’in de yaklaşması nedeniyle Türkiye için ciddi sıkıntı oluşturacağını belirten ve “Ermenistan protokolü sadece Türkiye’nin elinde olan bir konu değildir.” diyen Sayın Yetkin, Türkiye taraf olsun olmasın Azerbaycan ve Ermenistan arasında Karabağ ile ilgili bir anlaşmaya varılmadıkça ve bu açıklanmadıkça Türkiye’nin yapabileceği hiçbir şey olmadığını söyledi. Ayrıca artık Yukarı Karabağ’ın Azebaycan’ın olma ihtimalinin olmadığını düşündüğünü ekledi. 1915’in 100. yılına 5 yıl kaldığını ve 5 yıl içinde Türkiye’de, Azerbaycan’da, Ermenistan’da ve ABD’de seçimlerin yapılacağını söyledi ve hiçbir hükümetin seçim ortamlarında iç politikada kendini oy kaybına uğratacak bir girişimde bulunmayacağını hatırlattı. Bu ülkelerdeki seçimlerden sonra 2015’in geleceğini ve Ermeni diasporasının 100. yıl için ciddi hazırlıklar içinde olduğunu belirterek Ermeni meselesinde de nisan aylarında bir sıkışma yaşanabileceğini ifade etti.
BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI OLMAYI İSTİYOR
Dış politikanın yanı sıra iç politikada da sıkışmaların olduğunu söyleyen Murat Yetkin, AKP’nin yaptırdığı araştırmada şu anki oy oranının %36,5 çıktığını ve bu yüzdenin AKP’yi yine tek başına iktidar yapmaya yeteceğini belirtti. AKP’nin bir kez daha milletvekillerinin bir kısmını kaybetmek pahasına da olsa iktidar olmak istediğini çünkü 2012’de cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmak istediğini söyledi. Sayın Yetkin öncelikle milletvekili seçimi, ardından cumhurbaşkanı seçimini de içerecek bir anayasa değişikliği ve bunlardan sonra cumhurbaşkanı seçimini beklediğini ifade etti.
AKP’NİN DÜŞÜŞÜNÜ GENELKURMAY VE YARGITAY YÜKSELTEBİLİR
Yetkin, AKP hükümeti çöktü denmese bile inişe geçti denilebileceğini ve AKP’nin inişe geçmesini ancak Genel Kurmay ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tersine çevirip yükseltebileceğini söyledi. 27 Nisan 2007’de Genel Kurmay’ın internet sayfasında yayınladığı e-muhtıra ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın açtığı kapatma davasını hatırlatan Yetkin, vatandaşın siyasete dışarıdan yapılan müdahalelerden hoşlanmadığını ifade etti.
Tüm bu nedenlerle AKP açısından 2010’daki bir seçimin 2011’deki bir seçimden daha az zararlı olacağını ve 2010’un yaz aylarından erken seçim beklediğini ifade eden Sayın Yetkin diğer ülkelerle ilgili görüşlerini dinleyicilere de aktardı.
İSRAİL’İN ARKASINDA SADECE ABD VAR
İsrail’in 1967’deki altıgün savaşları ile altın çağına girdiğini ve Sina, Gazze, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Golan tepelerini bu altı gün içinde aldığını ifade etti. Yahudi sermayesinin harekete geçirilmesi açısından da 1967’nin bir dönüm noktası olduğunu; bu dönemde İsrail’in sadece askeri değil, diplomatik ve mali açıdan da güçlendiğini belirten Yetkin, 2006’daki Lübnan harekatına kadar bu altın çağın devam ettiğini söyledi. Şu an ise İsrail’in iç politikasının hiç olmadığı kadar kırılmış vaziyette olduğunu, siyasi sistemlerinin çökmek üzere olduğunu söyledi. İsrail’in arkasında artık sadece ABD’nin olduğunu ve ABD’nin yaptığı bu hatadan tüm dünyanın etkilendiğini ifade etti.
AVRUPA’DAKİ IRKÇILIK İSLAM FOBİSİNİ YÜKSELTİYOR
Rusya’nın ve Çin’in şu an yükselmekte olduğunu belirten Sayın Yetkin, Çin’in dünyanın bir numaralı ihracat gücü olduğunu ve Çin’in çökmesi halinde ABD ve Japonya’nın bundan çok ciddi şekilde etkileneceğini söyledi.
Avrupa’da ırkçılığın, İslam fobisinin ve yabancı düşmanlığının yükselmesine de değinen Murat Yetkin, 2010’da sadece Türkiye’de değil tüm dünyada vahim bir gidiş olduğunu ifade etti ve önümüzdeki 15 yıl içinde Afrika’nın nüfusunun iki katına çıkmasının beklendiğini ekleyerek sözlerine son verdi.
www.cafesiyaset.com