Bir haftadır köşem boş…

Ankara’daki yoğun Anayasa gündemi bize de sirayet etti sanırım.

Başımı kaşıyacak vaktim yoktu anlayacağınız.

Anayasa tartışmaları boyunca medyanın İstanbul ayağı da başkent’e taşındı…

Kimler yoktu ki, Ahmet Hakan, Can Dündar, Mehmet Ali Birand…

Meclis bahçesinden canlı yayınlar yaptılar.

Meclis adeta televizyon kanallarının akınına uğradı…

Bu arada 27 maddelik anayasa değişikliği paketi  bir madde dışında geçti…

Genel kurulun verdiği 330 oyun üstünde kabulle referanduma taşında…

Referandumda karşımıza nasıl bir tablo çıkacak bilmiyoruz…

Ancak, 8. madde geçmedi,  yani Parti kapatmalarını Meclis’e bırakan madde…

Bunan sonra iki kritik madde olarak söylenen, Anayasa Mahkemesinin yapısının değiştirilmesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na ilişkin  maddeler çoğu televizyon yorumcusuna göre, başbakan tarafından vekillere verilen “ayar” sonrasında geçti…

Fakat,  ben bu kanaatin yanlış olduğunu düşünüyorum.

Parti kapatma davasına ilişkin maddenin geçmemesi aslında iktidarın işine yarıyor.

Çünkü diğer iki kritik madde uzun vadeli bir sonuca yönelik.

Ayrıca bu kurullara üye seçme işi sadece mevcut cumhurbaşkanın görev süresince değil, gelecek cumhurbaşkanın görev süresine de denk gelecetir.

Gelecek cumhurbaşkanını halk seçeceğine göre, iktidar yanlısı cumhurbaşkanı olma ihtimali az…

O yüzden iktidar tarafından bu maddeler gelecekte “mağduriyet” için kullabilabilecek müsaitliğe sahip değil.

Ancak Parti kapatma öyle değil…

Herkes biliyor ki, yarın birgün başsavcı kapatma davasını gündeme getirebilir…

Yani yeniden bir mağduriyet durumu her an doğacaktır…

İşte bu nedenle Parti Kapatma ile ilgili maddenin reddi, iktidar tarafından çok profesyonelce kullanıldığından dolayı, bu tip düzenlemeler iktidara yol, elektrik, su yani oy olarak geri dönüyor.

Bu nedenle aslında bu üç kritik maddeden  ikisinin geçmesi birinin reddi iktidar açısından kayıp değil,  kazanç anlamına gelecekti…

Çünkü eldeki mazlumluk silahı yavaş yavaş ortadan kayboldukça ve iktidar yeni  bir atraksiyona girmedikçe bu kesinlikle kötü bir durum.

Bu nedenle iktidar CHP’nin anayasa mahkemesine dava açmasını dört gözle bekleyecek gibi görünüyor…

Biraz komplo teorisi gibi gelebilir ama, buradan bakınca böyle bir resmin de ortaya çıktığını ben şahsen görüyorum.

Başkaları geçen maddeleri zafer olarak görebilirler ancak iddia ediyorum ki, asıl Parti Kapatmalara ilişkin olan ve 227 oyla düşen madde iktidarın zaferidir…

Bunu zaman gösterecek…

Geçmiş tecrübelerimiz böyle söylüyor….