Şakir Tuncay Uyaroğlu

Şakir Tuncay Uyaroğlu

Alıştırmalar-16

Saygı değer okuyucularım; bugün size 50 tane alıştırma maddesi daha sunuyorum. İmla ve noktalama bilginizi bir yoklayın bakalım. Bu cümlelerin doğrularını bir yere yazın ve sonra da benim sunduğum doğrularla bir karşılaştırın. “Türkçe Konuşacaksak, Türk’çe Konuşalım.” adlı kitabım için 1001 alıştırma maddesi olarak hazırladığım bu bölümle ilgili paylaşımlara arada bir devam edeceğim. İnşallah, faydası olur diye ümit ediyorum.

YANLIŞLAR

 

751. Okumakta artık iyicene zorlaşdı.

752. Olmazki a canım!

753. Olmuşuda bu, olacağıda.

754. Onda roman okumak tutkusu git gide marazi bir yaşantı halini alır.

755. Onlar farketmediler ama, hikayede hikayeydi hani!

756. Onu beğenmemiş olduğunu da, bu ara da belirtti.

757. Onu öyle özledimki, biran önce yanına gitmek isterim.

758. Onun arabası var, güzelmi güzel; bastı’mı gaza, gidermi gider.

759. Orada bir köy var uzakda. / O köy, bizim köyümüzdür. / Gitmesekte, kalmasakda, / O köy, bizim köyümüzdür.

760. Orhan’cığım, Nisan ayında oda da kapanıp kalacağına, parkları ve bahçeleri dolaş ta için açılsın. Şevket’te senin gibi, oda da çok kapanıp kalıyor. Onun yanında ki odadada Ahmet oturuyor. Oda Şevkete benzer. İkiside, güzellikten hiç bir şey anlamaz. Her öğrencinin bir özelliği vardır. Bunlarınkide, hoplaya-hoplaya merdivenlerden inmek.

761. Otuzbeş yaşındada ola bilirsiniz.

762. Öfke mi, sanki kaşağı dan almak istedim.

763. Öğrencilerimizin bazıları, fasfakir aile çocuklarıdır.

764. Öğrencilerimizin çoğusunda, dersleri ihmal etme yönü ağır basıyor.

765. Ölmek odur-ki, ölmeden evvel ölür kişi.

766. Ölsemde kurtulmam ben bu acıdan, aşkın ateşidir içim de yanan…

767. Ölümün olduğu bu dünya da, hiç birşey çokta ciddi değildir aslın da.

768. Ömer Seyfeddin 1884’de Gönen’de doğdu. Babası, Binbaşı Ömer Beydir. Edebiyatımıza, küçük hikaye sahasında çok güzel örnekler kazandıran bu sanatkar, 6 mart 1920 cumartesi günü vefat etmiştir.

769. Ömer Seyfetdin külliyatının 1’inci cilti, İlk düşen akdır.

770. Ömrümün ilk yılları, Büyükada ile RumeliHisarında geçti.

771. Ömür, temmuz güneşi karşısın da ki kar gibidir.

772. Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse, yalnış ta bilinir. Önce yanlış bilinirse, doğruya ulaşılamaz.

773. Önce ki işinde sana uygun olmıyan tarafları vardı.

774. Öyle bir çıkki karşıma; her baktığım da ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi hiss edeyim seni.

775. Öyle dudak büküp horgözle bakma, bırak küçük dağlar yerin de dursun…

776. Öylede okunur, ama mânâ değişir.

777. Öyleki, bu konu da onu hiç birimiz ikna edemedik.

778. Özgür olmadıkları halde, kendilerini özgür sananlar kadar hiç kimse tutsak olamaz.

779. Para kimdeyse, yürekte bilekte onda.

780. Para ve insan arasın da ki karşılıklı ilişki şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, parada insanın.

781. Pascal, 18 yaşın da iken bir hesap makinası icad etmiştir.

782. Patlama da, çevre de ki evlerin camlarıda kırılmış.

783. Pekmezi küpden, kadını kök ten al.

784. Pencereden kuş uçdu, yandı yürek tutuşdu; bizimde böyle olmamıza, düşmanlar sebep oldu…

785. Pırıltılar oynaşırken sular da, öpüşürler martılar kuytular da; Tarabya da, Bebekde, Üsküdar da…

786. Pirincin içinde ki siyah taşlardan değil, asıl beyazlardan kork.

787. Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belkide yaşayamadıklarımdan.

788. Pişman olurda birgün dönersen bana geri, gönül kapım açıkdır çalmadan gir içeri…

789. Politika, yarasa tabiatlidir, çok aydınlıkdan hoşlanmaz.

790. Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlunun "Türkçe’nin karanlık günleri" isimli çalışmasını hiçmi hiç okumadınız?

791. Ramazan da yalan söyliyenin, bayram da yüzü kara olur.

792. Rüzgar söylüyor şimdi o yerler de bizim eski şarkımızı; vaz geç, söyleme artık, hatırlatma mazi de ki aşkımızı…

793. Sabahdan beri seni beklediğimizi bilmiyormusun?

794. Sabret’ki, herşey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun.

795. Sabretki, herşey gönlünce olsun.

796. Saçının tellerine gönlümü takdı kader, önce elimden tutdu, sonra bırakdı kader…

797. Saçların ipekmidir, ipek mi, çiçekmidir; yoksa omuzlarına düşen kelebek’midir?

798. Sadece karlı yerlerde değil, kârlı yerlerdede varız.

799. Saflık; yetişkinler de zayıflığı, çocuklar da ise kuvveti gösterir.

800. Sağlık başarı, mutluluk, aşk seninle olsun, sende hep benle ol!

 

DOĞRULAR

 

751. Okumak da artık iyice zorlaştı.

752. Olmaz ki a canım!

753. Olmuşu da bu, olacağı da.

754. Onda roman okumak tutkusu gitgide marazi bir yaşantı hâlini alır.

755. Onlar fark etmediler ama, hikâye de hikâyeydi hani!

756. Onu beğenmemiş olduğunu da, bu arada belirtti.

757. Onu öyle özledim ki, bir an önce yanına gitmek isterim.

758. Onun arabası var, güzel mi güzel; bastı mı gaza, gider mi gider.

759. Orada bir köy var uzakta. / O köy, bizim köyümüzdür. / Gitmesek de, kalmasak da, / O köy, bizim köyümüzdür.

760. Orhancığım, nisan ayında odada kapanıp kalacağına, parkları ve bahçeleri dolaş da için açılsın. Şevket de senin gibi, odada çok kapanıp kalıyor. Onun yanındaki odada da Ahmet oturuyor. O da Şevket’e benzer. İkisi de, güzellikten hiçbir şey anlamaz. Her öğrencinin bir özelliği vardır. Bunlarınki de, hoplaya hoplaya merdivenlerden inmek.

761. Otuz beş yaşında da olabilirsiniz.

762. Öfkemi, sanki kaşağıdan almak istedim.

763. Öğrencilerimizin bazıları, çok fakir aile çocuklarıdır.

764. Öğrencilerimizin çoğunda, dersleri ihmal etme yönü ağır basıyor.

765. Ölmek odur ki, ölmeden evvel ölür kişi.

766. Ölsem de kurtulmam ben bu acıdan, aşkın ateşidir içimde yanan…

767. Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında.

768. Ömer Seyfeddin 1884’te Gönen’de doğdu. Babası, Binbaşı Ömer Bey’dir. Edebiyatımıza, küçük hikâye sahasında çok güzel örnekler kazandıran bu sanatkâr, 6 Mart 1920 Cumartesi günü vefat etmiştir.

769. Ömer Seyfeddin külliyatının 1. cildi, İlk Düşen Ak’tır.

770. Ömrümün ilk yılları, Büyük Ada ile Rumeli Hisarı’nda geçti.

771. Ömür, temmuz güneşi karşısındaki kar gibidir.

772. Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse, yanlış da bilinir. Önce yanlış bilinirse, doğruya ulaşılamaz.

773. Önceki işin de sana uygun olmayan tarafları vardı.

774. Öyle bir çık ki karşıma; her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi hissedeyim seni.

775. Öyle dudak büküp hor gözle bakma, bırak küçük dağlar yerinde dursun…

776. Öyle de okunur, ama mana değişir.

777. Öyle ki, bu konu da onu hiçbirimiz ikna edemedik.

778. Özgür olmadıkları hâlde, kendilerini özgür sananlar kadar hiç kimse tutsak olamaz.

779. Para kimdeyse, yürek de bilek de onda.

780. Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.

781. Pascal, 18 yaşında iken bir hesap makinesi icat etmiştir.

782. Patlamada, çevredeki evlerin camları da kırılmış.

783. Pekmezi küpten, kadını kökten al.

784. Pencereden kuş uçtu, yandı yürek tutuştu; bizim de böyle olmamıza, düşmanlar sebep oldu…

785. Pırıltılar oynaşırken sularda, öpüşürler martılar kuytularda; Tarabya’da, Bebek’te, Üsküdar’da…

786. Pirincin içindeki siyah taşlardan değil, asıl beyazlardan kork.

787. Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.

788. Pişman olur da bir gün dönersen bana geri, gönül kapım açıktır çalmadan gir içeri…

789. Politika, yarasa tabiatlıdır, çok aydınlıktan hoşlanmaz.

790. Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu’nun "Türkçenin Karanlık Günleri" isimli çalışmasını hiç mi hiç okumadınız?

791. Ramazanda yalan söyleyenin, bayramda yüzü kara olur.

792. Rüzgâr söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı; vazgeç, söyleme artık, hatırlatma mazideki aşkımızı…

793. Sabahtan beri seni beklediğimizi bilmiyor musun?

794. Sabret ki, her şey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun.

795. Sabret ki, her şey gönlünce olsun.

796. Saçının tellerine gönlümü taktı kader, önce elimden tuttu, sonra bıraktı kader…

797. Saçların ipek midir, ipek mi, çiçek midir; yoksa omuzlarına düşen kelebek midir?

798. Sadece kârlı yerlerde değil, karlı yerlerde de varız.

799. Saflık; yetişkinlerde zayıflığı, çocuklarda ise kuvveti gösterir.

800. Sağlık başarı, mutluluk, aşk seninle olsun, sen de hep benimle ol!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.