Binali Feda Olsun

Yeni kitap çalışmalarım nedeniyle okuyucularımdan uzun süre ayrı kaldım. Hem siz değerli okuyucularımdan, gazetemizin bize ayırdığı köşeden bir süre ayrılmanın özlemi oluştu. Bu özlemi gidermek ve görevimize devam etmiş olmanın sevincini ve mutluluğunu yaşamaktayım.

Yayınlanan ilk eserimiz; ‘EY OĞUL!’, ‘MİLLETİN ADAMI’ndan sonra üçüncü kitabımız olan ‘BİN ALİ FEDA OLSUN’ olsun adlı kitabımız 2018 Kasım ayında ÇİMKE yayınevinde çıktı.

240 sayfa, birinci hamur kağıttan basılan bu eserimizde, 14 yıl Ulaştırma Bakanlığı, iki yıl Başbakanlık yapmış, şimdi de TBMM Başkanlığı yapmakta olan devlet adamımız Sayın Binali YILDIRIM beyin hayatını, hizmetlerini, fedakarlıklarını yazdık.  

AK Parti’de siyaset, millete hizmet etmede amaç değil araç olarak görülmüştür. Amaç makam, mevki, koltuk sahibi olmak değil, amaç millete hizmet etmek olmuştur. Makam, mevki, koltuk güç alınan değil güç verilen, hizmet edilen yer olarak görüldü.

 Başbakan Binali YILDIRIM 9 Ocak 2017 Pazartesi günü, Anayasa teklifi görüşmeleri başlamadan önce açıklama yaptı. Binali YILDIRIM sözlerine; “Makam sevdalısı değiliz, milletin geleceği için bir Ali değil Bin Ali feda olsun.’’ diyerek başladı.

 ‘’Ve yönetimde iradenin tek olması lazım. Çatal kazık toprağa girmez. Ben denizciyim, iki kaptan gemiyi batırır. Kaptanın tek olması lazım. İcraatta kaptanın tek olması lazım"

“Başbakan yok evet. Ya biz makam mevki delisi değiliz, memleketin geleceği için bir Ali değil bin Ali feda olsun. Eğer ülkem milletim kazanacaksa biz kaybedelim. Biz şan şöhret peşinde değiliz."

 “ Siyasetin tek amacı millete hizmettir. Ülkem için bir Ali değil, Binali feda olsun.’’

Evet, Başbakan Binali YILDIRIM ülkenin ikbali için başbakanlık koltuğunu kendi isteği ile güle oynaya bıraktı. Koltuğa yapışmadı, koltuk kapmak için kavga yapmadığı gibi koltuğu bırakırken de kavga yapmadı.

 Başbakan Binali YILDIRIM’ın 9 0cak 2017 tarihinde ifade ettiği; "Makam mevki delisi değiliz, memleketin geleceği için bir Ali değil bin Ali feda olsun." Sözü sıradan bir vatandaş olarak beni çok etkiledi ve çok duygulandırdı. Hayatımda beni en çok etkileyen bir faninin bu sözü oldu.

Bu sözü duyduğum gün adeta kendimden geçtim, irkildim, silkindim, kendi nefsimi sorguladım; acaba biz ne kadar fedakâr, cömert, hasbi, alçak gönüllüyüz? Acaba biz ne kadar dürüst, nezaketli ve sabırlıyız? Acaba çevremize ne kadar güven verdik, vefa gösterdik?

Başbakan Binali YILDIRIM’ın ilk ağzında duyduğumuz gün beni etkileye bu sözü ‘BİN ALİ FEDA OLSUN’ adlı bu eseri yazmamıza neden oldu.

Beni çok etkileyen, tetikleyen, harekete geçiren bu söz üzerine; ülkeme ve halkımıza uzun yıllardır hizmet etmiş olan devlet adamımıza, başbakanımıza ithafen bu eserimizi yazmayı, duygu ve düşüncelerimizi dile getirmeyi, paylaşmayı görev telakki ettik.

Kendisini ekranlarında gördüğümüz, tanıdığımız günden beri, güler yüzlülüğü, esprileri, sabrı, nezaketi, alçakgönüllülüğü, mütevazılıği, hoşgörüsü, dürüstlüğü, vefalılığı, fedakarlılığı, çalışkanlığı, devletine ve liderine bağlılığı ile bizlere hep örnek olmuştur.

  Binali YILDIRIM makam, mevki, şan, şöhret düşkünü değil; memleketin hizmet sevdalısı, aşığıydı. Gücünü ve itibarını bulunduğu makamlardan değil, millete yapmış olduğu hizmetlerden almıştır. Koltuktan güç almadı, koltuğa güç katarak hizmet etti. Koltuğu günü geldiğinde ülkesi için tevdi, takdim, terk etmesini bildiler.

Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Müslümanın hayatında tesadüfe yer yoktur. Her imkân bir imtihan, her imtihan bir imkândı. Başbakan Binali YILDIRIM ülkesine, milletine, liderine karşı olan görev ve sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmiştir.

Bu yol arkadaşlığı dost, kader ve keder ortaklığıydı. Ülkenin ve partinin zor günlerinde hep liderinin yanında oldu. Liderini hiç yalnız bırakmadı, yolunu şaşırmadı. Liderin verdiği görevleri layıkıyla yerine getirdi. Siyasi hayatında, devletine ve liderine karşı olan görev ve sorumluluklarında, güven ve özveride kusur etmedi.

Türkiye’nin en uzun süre ulaştırma bakanı, sonra başbakanlık, başbakanlık görevi sona erdikten sonra da TBMM başkanı seçilen Binali YILDIRIM’a ‘Devlet Şeref Madalyası’ verildi.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı YILDIRIM'a Devlet Şeref Madalyası Tevcih Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Kendisi 40 yıllık yoldaşlığımızda bizi yolda bırakmadığı gibi, bazıları gibi yolunu da şaşırmadı. Her görevi en güzel şekilde yerine getirdi." dedi.

"Yol arkadaşı olmaya devam edeceğim."

Devlet Şeref Madalyası'nın kendisi için büyük bir anlam taşıdığını dile getiren YILDIRIM, "Erzincan'ın Refahiye kazasından, Kayı köyünden Bahar Hanım ve Topal Dursun'un evladı Binali YILDIRIM olarak, böyle bir sorumluluğu sizinle beraber üstlenerek ülkeme ve milletime hizmet yapabildiysem, benim için en büyük mutluluk budur. Rabbime bir kez daha hamd ediyorum, bugünleri bize gösterdiği için şükrediyorum." dedi

Başkan ERDOĞAN'a seslenen YILDIRIM, "Şartlar ne olursa olsun Sayın Cumhurbaşkanım, 40 yıl önce başladığımız bu yolculuk ebediyete kadar devam edecektir. Zor zamanda da iyi günlerde de hep yanınızda olmaya, sizinle beraber yol yürümeye, yol arkadaşı olmaya devam edeceğim." diye konuştu

  Türkiye'nin huzuru, güveni, halkın refahı için cumhurbaşkanlığı kabinesiyle yakın iş birliği içerisinde çalışacağını bildiren YILDIRIM, yeni dönemde, Türkiye'nin 100. yıl hedeflerinin gerçekleşmesi için düne göre çok daha fazla çalışılması gerektiğini bildiğini ifade etti.

Devletler tarihinde, Recep Tayyip ERDOĞAN ile Binali YILDIRIM arasındaki yol arkadaşlığı, vefa, sadakat, güven ve dost örneğine tarihte az rastlanır.

 Devrin örneği Rusya’da, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ile Başbakan Dmitriy Medvedev arasında yaşanmıştır. 26 Mart 2000’de başlayan yoldaşlıkları 2018’dede devam etti. 2000-2018 arası Putin’in başbakanı olan Medvedev; ülkesi ve liderin zor günlerinde liderinin yanında oldu, liderini hiç yalnız bırakmadı.

SAYGILARIMLA

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.