Kasım Çakır
ALLAH KORUSUN!!!
Egemen-Küresel Dış Güçler, 60 yıl içerisinde ülkemize ve yöneticilerimize onlarca defa dokundular.
Bu dış güçler masa başında 1000 kişilik ekibiyle, bölge ülkeleri ve Türkiye için devamlı kendi menfaatlerine hizmet edecek proje ve strateji belirlerler. O ülkeler de uygularlar, uygulattırırlar.
Yine de ısrarla karşı çıkanlar olursa, bu engeli aşmak içinde onlarca yeni plan biriktirirler. Günü gelince bunları tek tek sahaya sürerler.
Bir ülke de, ülkesini iyi yönetenlerin kendi ülkesini 10 yılda dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girdirmesine izin vermezler. Bunu her türlü engellemenin gayreti ve çabası içerisine girerler.
O ülkede siyaset ve ekonomide istikrarsızlık oluşturmaya çalışırlar. Tüm bu yapmak istediklerini de, o ülkenin dinamiklerini kurumlarını ve kanunlarını kullanarak yaparlar.
Yinede durduramıyor, engelleyemiyorlarsa; fiziki engelleme planı yaparlar. Bu sinsi ve acımasız planlarını gerçekleştirmek için cana ve mala kastederler. Artık onlar için her yol mübahtır. ( ALLAH KORUSUN!!!)
Ben de yerleşmiş olan bu kanaati, tespiti, düşünceyi bugüne kadar cesaret edip de bir kimseyle paylaşamadım.Paylaşacağım, dertleşeceğim bir yöneticiye ulaşamadım.
DP iktidar olduğu 10 yıl içerisin de yapılan her seçimde oyunu yükselterek çıktı.Devlet ile halkı barıştırdı, tüm halkını kucakladı.
Her alanda çalışma, kalkınma seferberliği yaşandı.Tarım sektörü 10 yılda 10 kat makinalaştırıldı.
DP İktidarının tüm bu başarıları, iktidar olmayı hayal eden iç güçleri ve dış güçleri çok rahatsız etmişti.
16 eylül 1961 de, iktidarın Başbakanı ADNAN MENDERES ve iki Bakanını asarak idam ettiler.
Onların tek suçu ülkesine ve halkına hizmet etmiş olmalarıydı. Devleti ve halkının ayaklarına bağlanmış prangaları, fakirlik zincirini kırmak ve makus talihini değiştirmekti.
Turgut ÖZAL beyin kurmuş olduğu ANAVATAN Partisi tek başına iki dönem iktidar oldu. 10 yıllık devlet adamlığı sürecin de çok büyük hizmetler yaptı. Cumhurbaşkanı olarak bir başbakan gibi çalışıyordu.
Onun çalışmalarını, projelereni, hizmetlerini sağlığında engelleyemedi ve durduramadılar.
Partisinin ilk büyük kongresinde coşku dolu o konuşmasını yaparken, işaret parmağından vurarak tehdit ettiler.
Kadere inanan bir BAŞBAKAN olarak, parmağını oracıkda sardırdı ve konuşmasına şu sözleriyle devam etti: ''Allah'ın verdiği canı ondan başka kimse alamaz, ancak o alır! Biz bu yola beyaz gömleğimizi, kefenimizi giyerek çıktık!'' dedi.
Korkmadı, yılmadı, ''hizmete devam'' dedi. Onlarca suikast tehlikesi atlatmıştı.
ÖZAL'ı durdurabilmek için, hukuka, askere ve polise söz geçiremeyen egemen dış güçler son marifetlerini gösterip onu zehirlettiler. O gün bizleri, tüm sevenlerini ağlattılar.
Allah rahmet eylesin, kabri cennet olsun!
Osmanlı yıkılınca İSLAM DÜNYASI yetim kaldı. ATATÜRK ölünce , MENDERES asılınca, ÖZAL zehirlenince; ANADOLU, TÜRK, İSLAM DÜNYASI, MASUM MİLLETLER yetim kaldı.
Dış güçler, bölgesine, ülkesine sahip çıkan, halkını kucaklayan, hak ve halkdan yana olan yöneticileri hiç sevmezler. Onların Yönettikleri ülke ve yöneticilerle bir sorunları olmadı, yönetemedikleri sorun oldu.
Dış güçlerden destek alan, onlar gibi düşünen, onlarla işbirliği yapanlar tüm bunları bilmelidir.
Onlar bizi, bizlerin birbirimizi sevdiğimiz kadar sevmezler. Bir kardeşimizin saçının bir telini dahi bir yabancıya- ele değişmem.
Oyuna gelmeyelim, uyanık olalım. Bir olalım, iri ve diri olalım.
ÜLKEMİZ, HALKIMIZ VE YÖNETİCİLERİMİZDEN YANA OLALIM!!!...
ECZ.KASIM ÇAKIR- MEMLEKET GAZETESİ-KONYA