2002 yılından öncesini bir hatırla…
‘Kara Çarşamba’ deyince aklına ne geliyor?
Ben söyleyeyim:
Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi…
***
Rahmetli Erbakan Hoca’nın neler yaşadığını biliyorsun…
Tankların yürüdüğü yıllar…
Anayasa kitabını, kendisini seçtiren başbakanın suratına fırlatan cumhurbaşkanı vardı ülkenin…
Başörtülü kızların üniversite önlerinde döktüğü gözyaşlarını unutmamışsındır.
İmam Hatip Lisesi mezunu olup da kimliğini gizlemek zorunda kaldın mı bilmiyorum…
Merve Kavakçı Meclis’e girdiğinde ‘Bu kadına haddini bildirin’ demişlerdi de hayret, kendimizi frenlemiştik.
Sabretmiştik.
Sen de susmuştun…
***
Başörtülü anneleri, asker ocağında çocuklarının yemin törenlerine almıyorlardı…
Yüzlerce – binlerce kadın, başörtüsü yüzünden, inancı yüzünden ya işinden oldu, ya okulundan.
***
Bu namaz kılıyor, diye fişliyorlardı…
Bunun eşinin başı kapalı, diye fişliyorlardı…
***
Çocukların Kur’an Kursuna, yazın camiye gitmelerini de yasaklamışlardı hani.
Meslek liselerini imam hatip liselerine kurban etmişlerdi…
***
Sermayeyi bile ikiye ayırmışlardı…
İnançlı insanların kurdukları işletmelere ‘yeşil sermaye’ diyerek yüklendiler…
Kombassan, Petlas’ı aldığında ne kadar sevinmiştin…
Oysa bu sevinç kursağında kaldı; Kombassan Petlas’ı elinden mecburen çıkardı…
***
Bunları cumhuriyetin ilk yıllarında değil 2002’den önceki süreçte yaşadı ülke…
Biliyorum; Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür…
Ama ‘sen’ bunları nasıl unutmuş olabilirsin…
Hayret!
***
Bir gecede bankaları boşaltanları mı hatırlatayım sana…
Neyi hatırlatayım…
Bilemedim şimdi…
***
Sen aklı başında birisin! 2002’den öncesini düşün…
Yani en azından şunları düşün:
-Kara Çarşambayı…
-Erbakan Hoca’yı…
-Tankları…
-Merve Kavakçı’yı…
-Asker annelerini…
-İmam hatip ve meslek liselerini…
-Hastane kuyruklarını…
***
O yılların devam ettiğini düşün…
***
Ne yalan söyleyeyim, ben düşünmek bile istemem.
Allah’tan belamı istemem!
