Altan'dan 'savaş' senaryosu

Altan'dan 'savaş' senaryosu

Suriye ile savaşa mı giriyoruz endişelerini haklı çıkartan bu yazı günün en çok konuşulanı oldu.

Özgür Suriye Ordusu'na destek veren Türkiye adım adım Suriye savaşına sürükleniyor. Sınırın öte yakasından topraklarımıza düşen mermiler de savaşı haber veriyor.
Gazetelerin köşelerinde de "savaş ateşi"nin dumanı yükseliyor.
İşte öyle bir yazı Taraf'ın tepe ismi Ahmet Altan'dan geldi.

GALİBA SAVAŞ PATLAYACAK!

Altan'a göre "Suriye'yle savaş geldi kapıya dayandı".

Ve Altan diyor ki;

"Biz kendi özgür irademizle mi savaşa doğru yürüyoruz yoksa olaylar mı bizi savaşa doğru sürüklüyor, bunu tam kestiremiyorum doğrusu. Ama Kofi Annan’ın “iki günlük” mühlet vermesi, Başbakan Erdoğan’ın “oraya geliriz” demesi, Suriye’den atılan kurşunların bizim sınırın içindeki insanlara değmesi, savaş ihtimalini saat be saat güçlendiriyor.

Beşşar Esed eğer pozisyonunu değiştirmez ve ölümleri durdurmazsa galiba savaş patlayacak.

EN BÜYÜK KORKU!

Suriye, değişimiyle bütün bölgeyi etkileyebilecek bir ülke. En büyük korku da Suriye’den başlayan bir “mezhep savaşının” bütün Ortadoğu’ya yayılması. Bir “Sünni-Şii” çatışmasının patlak vermesi.

Peki, bu önlenebilir mi? Ortadoğu, “yapay” bir idari yapıya sahip. Bir tür “dondurucuda tutulmuş” paket gibi. Özellikle Soğuk Savaş döneminde, iki ayrı kamp kendi çıkarları doğrultusunda oranın bu yapay şekillenmesini destekledi. Soğuk Savaş bitti, şimdi paket “dondurucudan” çıktı. Ortadoğu kendi gerçeğiyle karşı karşıya kaldı.

İRAN DA İKİNCİ HEDEF

Suriye’de yönetimin değişmesi halinde İran önemli bir müttefikini kaybedecek ve bölgede yalnızlaşacak. Bundan kurtulabilmek için İran’ın tek çaresi, bölgedeki Şii’lerin önderliğini ele geçirmek. Irak’taki, Suriye’deki, Lübnan’daki Şiilerle bir cephe kurmak. Bunu da yapıyor. Bir cephe kuruyor. Ama bu İran’a güç kazandırırken aynı zamanda onu “savaşın” ikinci hedefi haline getiriyor.

Suriye’deki çok büyük çoğunluğu Sünni olan “muhalefetin” en önemli destekçilerinin Katar ve Türkiye olması ise otomatik olarak Sünni-Şii çatışması olarak çıkıyor ortaya.

SAVAŞIN ASIL SEBEBİ

Savaşın asıl nedeni dünyanın değişmesi ama savaşın görünür yüzü “mezhepsel” mücadele olarak belirecek. Mezhep savaşlarının nasıl kaoslara yol açtığı da tarihte açıkça görülür. O yüzden Suriye’deki değişim, dünyanın bütünleşmesindeki “en kritik” aşamalardan biri olacak.

TÜRKİYE SAVAŞA TEK BAŞINA MI GİRECEK?

Türkiye savaşa tek başına mı girecek yoksa bütün dünya ortaklaşa mı karar verip harekete geçecek?

Ayrıca, Türkiye böyle bir savaşı taşıyabilir mi? Sosyal yapısı, ekonomisi, ordusu böyle bir savaşı kaldırabilir mi? Böyle bir savaşta Kürt meselesi, Alevi sorunu nasıl hayata yansır?
Tehlikeli bir dönemeçteyiz.
Savaşsız bir çözüm olmasını dilemekten ve her türlü belaya hazır olmaktan başka bir çaremiz yokmuş gibi gözüküyor.