Selman S. Akyüz
Aman dikkat!
Konya’da gazeteciliği hakkıyla yapan birkaç kişiden biri olan Uğur Özteke ile birlikte yaptığımız ve 5 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz Futbol Analiz’e bu yıl yine heyecanla başladık. Konya’nın futbol ya da spor alanında kötü günler yaşaması nedeniyle aslında pek heyecanımız kalmadı. Ama yıllardır birbirimizi kırmadan, dökmeden ve kopmadan yaptığımız içindir herhalde sezonun başlamasını iple çekiyoruz. Belki de bu yüzden Futbol Analiz, Konya’nın, “çekirdek kadrosu” değişmeden yapılan en uzun soluklu programı. Uğur Abi ve Hasan Hüseyin Köse ile birlikte bu sezonun başında, genel olarak mutabık kalarak, Konyaspor için; “Konyaspor zor bir dönemden geçiyor. Yönetim zor durumda. Transfer yasağı var. Genç oyuncuların adapte olması hayli zor. Ligin ilk 5 haftası büyük kazalar yaşanmadan atlatılmalı. Beraberlikler moral bozmaz ama Süper Lig’den yeni düşmüş ve gençlere rağmen iskeleti sağlam bir kadro varken, 5 haftadan sonra alınacak kötü sonuçlar moral bozar” şeklinde görüş bildirdik.
Neyse ki, beşinci hafta takım rahat bir nefes aldı. 4 haftada bir gol bile atamamış, galibiyet alamamış, hazır bir görüntü sergilemeyen Konyaspor şansın da yardımıyla Sakaryaspor karşısında 3 puan alındı. Bu galibiyeti küçümsemiyorum fakat beşinci hafta rakibin Sakarya olması büyük şanstı. Sakaryaspor lige yeni çıktı ve yeni takımlar genellikle hazır olmaz. En önemlisi ise onların da transfer yasağı olması. Yani ikinci ligde oynadıkları kadroyla mücadele ediyorlar. Maçın favorisi zaten Konyaspor’du. Üstüne üstlük bir de Konyaspor’un geçen yıl süper ligde oynayan 7-8 oyuncusunun kadroda iskeleti oluşturması Sakarya karşısında galibiyet alınmasını neredeyse mecbur kılıyor.
Tabi bu saha içerisi için böyle. Saha dışında yaşananlardan futbolcuların etkilenecek olması halinde takımın sahaya çıkmama gerekir. Bir düşünün Tavşanlı maçında koca stadyumdaki 2 bin kişinin yarısı, takıma destek olmak yerine bilet alamadıkları için başkana küfür ediyorlar. Hemen ardından yönetim kongre kararı alıyor. Hemen sonra deplasman yolunda polisler içinde bulunduğunuz otobüsü durdurup “inin aşağıya, bu araç hacizli” diyor. Olacak iş mi? Yukarıdaki nedenlerin aksine bu söylediklerimiz takımın haftalarca galip gelememesini haklı çıkaracak ciddi nedenler.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; şu anki yönetim daha doğrusu Sayın Bahattin Karapınar, bu kulübü ne kadar kötü yönetirse yönetsin, o maçtaki hem de canlı yayında edilen ağır küfürleri hak etmiyor. Ben de kendisini eleştirdim ve bugüne kadar hiç yapmayan taraftar da eleştirmeli. Eleştirmeli, hatta sert eleştirmeli fakat Türk futbolunun hastalığı olan “tribün gruplarıyla yanlış ilişkiler” yüzünden Konyaspor’un başkanı kongre kararı almamalı. “Başarısız oldum gidiyorum” demeli.
Gelelim haciz meselesine. Eğer duyduklarım doğruysa Mehmet Ali Kuntoğlu ile O’nun göreve gelmesinde, kulüpte yanlış işler yapmasında, iş işten geçmeden gitmemesinde etkisi olan herkese selamlarımı yolluyorum. Çünkü taraftar kendisine küfür etmesin diye yaptırdığı montları kulübe fatura ettirip, hem de ödemeyen ve futbolcuların içinde bulunduğu otobüsü hacze mahkum eden bir yönetime ve başkana ne denebilir ki? Kendisine yeniden selamlarımı yolluyorum. Görevdeyken gazetecilere fıkralar anlatırdı. Bu hacizle ilgili de bir fıkra uydurur herhalde.
Kongre öncesi Sayın Tahir Akyürek’e de kolaylıklar diliyorum. Yine zor bir seçim yapması gerekecek. Malum Konyaspor’un bu haline rağmen talibi çok. Yeni borçlar yapma ihtimali olanlara dikkat etmek gerek.
Aman dikkat!