Aptal yerine kondum
İlgi ile izlenen Benim İçin Üzülme isimli dizinin baş karakterlerinden Öykü Çelik samimi itiraflarda bulundu
Genç oyuncu Öykü Çelik, bu sezon atv'nin sevilen dizisi 'Benim için Üzülme'de 'Bahar' karakteriyle ekrana geliyor. Çekimler nedeniyle uzun süredir Artvin'de bulunan ünlü oyuncu, Yeni Aktüel'den Neslihan Perker'e konuştu...
Herkesin ekranlardan tanıdığı, medyadan bildiği bir kadın var. Ama biz onun aslında kim olduğu hakkında fikir sahibi değiliz... Nasıl biridir Öykü Çelik?
Çok sıcakkanlıyımdır, insanlarla hemen samimiyet kurarım. Bir insanla tanıştıktan sonra ona "Siz" demem zordur. Bunun karşılığını da görürüm. İnsanları hayatınıza alınca sıkıntılar oluyor elbette; nerede çokluk varsa orada karmaşa yaşanabiliyor. Samimiyet kuruyorum tabii ama yollarınızın çok net birbirine denk gelmesi lazım.
"APTAL YERİNE KONDUM"
Tereddütsüzce insanları hayatınıza almanın sıkıntısını yaşadınız mı?
Çok yaşadım çünkü benim için niyet fark etmez; ne olursa olsun, içimden nasıl geliyorsa öyle davranırım. Aptal yerine konduğumu hissetmediğim sürece mesele yoktur.
Gerçekten aptal yerine konana kadar bekler misiniz?
Gerçekten beklerim çünkü insanlara çok değer veriyorum. Yaşanılan tecrübeler seni insanlıktan çıkarmamalı. Aptal yerine konduğum da oldu; en fazla uzaklaştırdım o insanları.
Bu kadar rahatlıkla kabullenebildiğinize göre insanları, cesur bir kadınsınız demek ki...
İnsanları olduğu gibi kabul ederim, yargılamam. Kendi durumunu fark edip "Neden uyarmadın beni?" diyen oldu. Buna gerek yok çünkü onun tabiatı bu; ben üç kere uyarsam dördüncüyü de söyletecek. Bir insan yüzde 40 kötü, yüzde 60 iyiyse, benim için katlanılabilirdir. Şimdiye kadar babamın işi nedeniyle çok fazla şehir değiştirdim, semt değiştirdim ve pek çok arkadaşım oldu. Facebook'taki arkadaşlarımın sayısı bin civarında...
Oyuncu olma isteği çocukluk yıllarından mı?
Bu mesleği yapmayı düşünmüyordum. Trabzon'da lisede okurken bir arkadaşım "Müzik kursuna gideceğim, orada tiyatro kursu da var; sen de gel" dedi, gittim ve bir daha da çıkamadım. Tercihlerim değişti elbette. Bilkent Üniversitesi'nin tiyatro bölümüne girdim, ailem ilk başta istemedi. Bir trafik kazasının ardından bursum kesildi.
"MUMYA GİBİ DOLAŞTIM"
Nasıl bir kazaydı bu?
Herhangi bir yerimde kırıkçıkık olmadı ama yerde sürüklendim. İkinci dereceden yanık şeklinde bir hasar olunca mumya gibi dolaştım bir süre. Sonra İstanbul'a ailemin yanına geldim, pek çok hocadan ders aldım ve almaya da devam ediyorum. Devlet Tiyatrosu'nda oynamayı hiç düşünmedim. Sonra süreç gelişti ve bu zamana kadar geldim.
Bu kazanın ardından hayatınızda neler değişti?
Dış görünüşüme önem vermezdim; cilt kaybı gibi bir şey yaşamak üzereydim. "Bedenimle, ömrümün sonuna kadar yaşayacağım" diyerek onu sahiplendim ve saygı duydum. Ona iyi bakmalıyım dedim.
"KİŞİLİĞİM ERKEN OTURDU"
Tercihlerinizden ötürü babanızla kavganız oldu mu?
Hayır çünkü babam kendi tercihlerimi yaşamama izin verdi. Yaşıtlarımdan önce karakterim oturdu. Çok şükür ki garip şeyler denemek zorunda kalmadım, açıklayabileceğim şeyler denedim. Evet, başıma buyruğumdur ama ailem tercihlerimden korkmaz.
Karşımızda akışa inanan bir genç kadın var yani...
Kesinlikle öyle, tercih ettikçe hayat değişiyor. Sabit şekilde bir yerlere takılı kalınca psikoloji bozuluyor ve istek hırsa dönüyor. Oluruna bırakınca iç enerjinle pozitif bir akışta oluyorsun. Rahat olmaktan kaynaklanıyor bu, aceleci ve pimpirikli biri değilim. Ne kendimi, ne de etrafımı yorarım.
"KENDİMİ NORMALDEN FAZLA ELEŞTİRİRİM"
Durağanlık sizi yoruyor ve kendinizi fazla dinliyorsunuz galiba...
Evet, çok düşünüyorum, kendimi çok yoruyorum, durmam gerekiyor. İnsanlar bana hep "Güzelsin" dediler ve ben böyle büyüdüm. Ben güzel bir kızım, gözlerim çok güzel... Güzel insanların; standart özelliklere sahip insanlara oranla daha kompleksli olduklarını düşünüyorum. "Gözün güzel, acaba kaşını mı inceltsen?", "Saçların sağlıklı, acaba rengini mi değiştirsen?"... Bunlar bir kompleks oluşturdu, kendimi normalden fazla eleştirmeme sebep oldu. Kendinle ilgili aynaya bakınca sonsuz bir eleştiri dünyası var. Güzel olmayan insanlara "Şöyle yap" demezler. O yüzden her güzel kadın gibi komplekslerim var.
"BEN KOLAY AŞIK OLMAM"
Özel yaşamınızda nasıl birisiniz? Kolay aşık olur musunuz?
Hayır, ben kolay aşık olmam, ilişkilerimi uzun yaşarım. Ardından uzun bir ara geçer ve yeniden bir şeyler başlar. Böyle olmak bir tercih değil, hayatımda ilişkilerle ilgi süreç hep bu şekilde gelişti.
Bugüne kadar ilişkilerinizle çok sık medyanın gündeminde oldunuz...
Bu benimle ilgili değildi. Daha önceki ilişkimle ilgili konuşulan bir insan olmam; benden değil, karşı taraftan kaynaklanan bir durumdu.
Peki şimdi hayatınızda biri var mı?
Var ve çok mutluyum.
Artık daha mı korunaklısınız bu konuda?
Kesinlikle daha korunaklıyım çünkü çok sıkıntı yaşadım. Eskiden kendini korumaya alan insanları gördüğümde "Niye böyle oluyorlar ki?" derdim. Artık çok daha anlamlı geliyor bu bana.
Hayattan beklentiniz nedir?
Başarı... Bu konuda olumsuz durumlar olursa depresyona girebiliyorum. Hiçbir şey tatmin etmiyor; ne sevgiliyle daha fazla görüşmek, ne yemek, ne de başka şeyler...
"BAHAR' BENİ ÇOK ZORLUYOR"
'Benim İçin Üzülme'deki karakteriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?
'Bahar', çok naif, durağan, kendi halinde, sempatik bir kız. Benim olamayacağım kadar durağan... En çok zorlandığım rol bu. Şimdiye kadar enerjisi, vücut dili yüksek karakterler oynadım ama 'Bahar' o kadar durağan ve hanımefendi ki; onun enerjisini tutturmaya çalışıyorum. Karakteri canlandırmadan önce, "Sakin oyna" diyorum kendime çünkü bir anda o kadar sakin bir kızın kaşı gözü oynarsa, olmaz.