Rıza Zelyut bugün (09.12.2011) Güneş'te "Aziz Yıldırım'dan rüşvet aldım" başlığı altında yayımlanan yazısında Yıldırım'ın kendisine bir "Mersedes" otomobil gönderdiğini "itiraf" ediyor...
Kim bilir?..
Belki de öyle bir şey yok...
Belki de "ironi" yapıyor...
Ama bugüne kadar "şaka" yaptığına veya "mizah" yazdığına pek alışık olmadığımız için "itiraf" dedik...

Zelyut'a göre, Aziz Yıldırım'ı cezaevinde öldürtmek isteyen "zalimler" var...
Kim olabilir bu zalimler?..
Meselâ, yasayı veto eden Cuhurbaşkanı olabilir mi?..
Meselâ...
Yasayı veto eden Cuhurbaşkanı'na teşekkür edenler olabilir mi?..
Meselâ, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olabilir mi?..
Meselâ, Bakan Hayati Yazıcı olabilir mi?..
Meselâ, Ak Parti milletvekili Şamil Tayyar olabilir mi?..
Meselâ, Ahmet Altan olabilir mi?..
Meselâ, bu satırları yazan editörünüz olabilir mi?..

Aziz Yıldırım'ın, Ergenekoncuların, Balyozcuların cezaevinde öldürtüleceklerinden korktuğu için kendisini savunduğunu söyleyen Rıza Zelyut; daha önce yıllarca ve hüküm giymeden hapis yatan nice Müslüman veya Kürt aydınının da öldürüleceklerinden korktuğunu haykırdı mı acaba köşesinde?..
Yoksa onların gönderecekleri bir "Mersedes"leri bile olmadığı için savunmak aklına mı gelmedi..
Neyse...
Bakın ne diyor Zelyut:

Ortalıkta insan görüntüsüyle dolaşan bazı işkenceci tipler var.
Bunlar; insanların hapislerde çürütülmesi için yeri göğü inletiyorlar.
Hem de gerçekleri çarpıtarak...
Bu zalimlerin Aziz Yıldırım'ı da hapishanede öldürtmek için nasıl bir gayret içinde olduğunu görüyoruz.
Bu zulmü eleştiriyorum diye; beni Sayın Yıldırım'dan menfaat temin etmekle suçlayanlar bile çıktı.
Doğrudur efendi, doğrudur.
Selden bir kütük de ben kapayım dedim.
Veya: Su akar iken küpümü doldurayım istedim.
Onun için Aziz Yıldırım'ı savunan yazılar yazdım.
Sağ olsun; kendisi bir Mercedes otomobil yolladı.
Şu sıralarda onu kullanıyorum.

Ne diyelim?..
Yazdıklarının "şaka" ya da birileriyle "kafa bulma" amaçlı olduğunu gösteren tek bir "imlâ" işareti bile kullanmadığına göre " Mersedesini güle güle kullansın" deyip geçelim...
Ve bir de siz okuyun bakalım ne düşüneceksiniz?..