yazar-11
Bağ-Kur Binası yetersiz…
Geçenlerde Konya Bağ-Kur İl Müdürlüğü’ne gittim. Bağ-Kur’a her gittiğimde, büyük bir kalabalık olur bina içerisinde. Konya’da herhalde Bağ-Kurlu sayısı, aile fertlerini de sayarsak 500 binin üzerindedir.
Bu kadar kalabalık bir nüfusa hizmet eden kurumda, elbette bir yoğunluk yaşanacaktır. Ancak yoğunluğun sebebi işlerin aksadığından değil, mekânın yetersizliğindendir. 11 katlı ev şeklinde yapılmış bir binaya, binlerce insanı hizmet almak için sokarsanız, tabii büyük bir yoğunluk meydana gelir.
Bağ-Kur’un hizmet verdiği bina, bu hizmeti yürütmeye elverişli bir bina değildir. Çünkü vatandaşlarımız rahatlıkla iş ve işlemlerini takip edememektedir. Daracık merdivenleriyle yetersiz asansörüyle, genelde yaşlı ve hasta olan vatandaşlarımızın işlem yaptırdığı bir ortam, her şeyden önce sağlığa da uygun değildir. Toplumun büyük bir kesimine hizmet veren kurumlar, daha ferah ve geniş mekânlarda kurulmalıdır. Konya’mızda Bağ-Kurlu vatandaşlarımıza daha iyi koşullarda hizmet verecek binalar mutlaka mevcuttur.
Yıllarca mevcut yerinde hizmet veren Bağ-Kur’a geçen gün gittiğimde hep aklıma vatandaş memnuniyeti geldi. Hele eskiden prim tahsilâtları da bu binadaki vezneler aracılığı ile yapılırdı. Var olan yoğunluk, ay sonlarında çok daha fazlalaşırdı. 500 binin üzerinde Bağ-Kur’lu bulunan Konya’ya daha geniş bir bina ihtiyacı her geçen gün artmaktadır.
Vatandaşla daima ilişki içinde bulunan bütün kurumlarda mekân olarak rahatlık ve işlevsellik gözetilmelidir. Sağlık, adalet, emniyet, sigorta hizmetleri, nüfus gibi insanların sürekli gelip gittiği kurumların ferah ve geniş olmaları gerekmektedir. Dar, basık, tıkış tıkış yerlerde insanlar bırakın hizmet almayı, sağlıklarını bile kaybederler. Bu bakımdan yeniden yapılanmanın yaşandığı bu dönemde, ivedilikle ele alınması gereken önlemlerden biri de budur.
Nüfus müdürlüklerindeki durum da farklı değildir. Saatlerce sıra bekleyerek nüfus cüzdanı almaya çalışan insanların çektiklerini anlayabilmek için, mutlaka o sıralarda bir müddet vakit geçirmek gerekmektedir. Hele bir de uzun sıra bekleyerek sırası gelen kişiye, eksik bir evrakın var git onu al gel denildiğinde, vatandaşın gösterdiği tepkiyi görmek lazım.
Bu konuda bankalar bir hayli mesafe aldı. Yıllarca yaptıkları iyileştirmeler sonucunda dikkat ederseniz, vatandaşın bekleyeceği ve işlem yaptıracakları alanlar bir hayli genişletildi. Kamu kurum ve kuruluşlarının, bankaların kat ettiği mesafe için geçirdiği zamanı geçirmeden, çalışma alanlarını buna göre bir an önce düzenlemeleri gerekmektedir.
Sonuç olarak, Avrupa Birliği’ne girmek için müzakere almış Türkiye’de her şeyin eskisi gibi olmaması gerekmektedir. Apartmandan bozarak hizmet binası yapmak yerine, iyi etüt edilmiş, tamamen çağdaş ve ferah mekânların tasarlanması vatandaşlara yapılacak en iyi hizmetlerden biri olacaktır.