yazar-8
Sevda çiçeği
Hani şu sevda çiçeği var ya, adı kardelen. Fırtınaya, kışa, çalılara rağmen bembeyaz karlar arasından görülen sevgili. Şefkati, merhameti, sevgiyi anlatan sevda çiçeğidir o.
Hep onun adını duyardım. O sevda çiçeğini tanımıyordum. Adına şiirler söylenen, tatlı nağmelerle anlatılan kardelen. Ben de Merak uyandırdı. Nasıl bir çiçekti? Açtığı gönlü yakan, sevdalandıran...
Başladım araştırmaya acaba kardelenin sevda çiçeği olma özelliği neydi, karlı dağların ulaşılmaz yerlerinde açan bu nadide çiçek, bana, gerçek sevdalıların ulaşılmazda gizli olduğunu anlattı. Önce topraktan başını çıkaran kardelen, kar tanelerinin arasından mavi gökyüzüne gülümsüyor, soğuğa inat, kara inat, zulme inat.
Kitaplarda ise “Hatun çiçekgillerden soğanlı bir bitki, kısa boylu sarkıtlı bir çiçektir. Beyaz renklidir. Uzun zaman kar çiçekleri ile karıştırılmış.” Bu kadardı. Resmini bile görmeden Kardelen’e bu açıklamadan sonra ilgim arttı. Düşündükçe Kardelen’in sevgi ve ümit çiçeği olduğuna inandım. Şimdi Kardelen’e tutkunum. Beni de yüreğimden yaraladı. Bir farkı vardı. Kardelen’in soğuk ve ayaza rağmen çıkıp boynuna uzattığı gibi görülmüyor. O sevgi ve aşkı ilham ediyor. Yaralı yüreğimden akan kan karlar üzerinde iz bırakmıyor. Yüreğimin inceden inceye sızladığını hissediyorum. Kardelen’im. Sen neyi anlatmak istiyorsun? Hırçın değilsin, yumuşak ve sevgi dolusun. Karların üzerinden güneşi göremeyeceğini biliyorsun. Neden sıcak toprağa isyan ediyor, soğuğa baş kaldırıyorsun? Sen de güller, menekşeler, sümbüller gibi sıcak iklimleri bekleyemez misin? O kadar da sabrın yok mu?
Sen sevda çiçeği neyi anlatmak istiyorsun? Bir şeyler söylüyorsun da biz mi anlamıyoruz? Anlat ne olur!...
Kardelen’im. Sevda Çiçeğim. Yerden hayat fışkırdı. Hiçten, yoktan var olanlardan biri de benim diyorsun öyle mi? Güneş her gün doğacak, kuşlar uçacak, kuzular meleşecek, Allah Allah diyecek, işitin mi diyorsun?
Sen nazlı çiçek, Kardelen’im. Günün birinde ansızın bir başka güneş doğacak,
Gerçek sevgiliye kavuşmak yolunda ilk adım diyorsun, yine de anlamıyoruz. Ne yazık ki...
Kardelenim, Sevda Çiçeğim. Sen sevgiyi, aşkı anlatıyorsun ya! İnanmanı istiyorum. Anlatmak istediğin sevgi kuşatacak dünyayı. Sımsıcak bir sevgi ile dolacak sevgiyi bilmemiş yürekler bile. İnsanlar hep sevecek, sevecek, sevilecek...!
Bir gün yeniden karlar arasından başını uzatıp, güneşi görmek istediğinde SEVGİ’nin nasıl da büyüdüğünü, nasıl da kâinatı kuşattığını göreceksin.
Kardelenim, cesur çünkü herkes sıcacık toprağın koynundayken o kar taneciklerinin arasından zarif boynunu uzatıveriyor. Nazlı, çünkü gölgeli nemli yerleri seven yalnız bir çiçek o.
Kardelenim Canım çiçeğim,
Açışına bin kurşun sıksa da ZULÜM,
Unutma, unutma sakın,
UMUDA kurşun işlemez GÜLÜM…