Yücel Kemendi
Başbakan Kandırılıyor mu?
Başbakan Kandırılıyor mu?
Cumhuriyet tarihinin en önemli başbakanı, Recep Tayip Erdoğan.
Bazılarına göre bu söz çok abartılı,
Bazılarına göre ise, başbakanımız sadece Türkiye için önemli değil, aynı zamanda İslam aleminin “Halifesi”
Peki hep uçlarda değerlendirilen Recep Tayip Erdoğan, gerçekten anlaşıldı mı?
Yani Recep Tayip Erdoğan’ı anlayabildik mi?
Maalesef hayır,
Onunla ilgili hep yanlışlar içerisindeyiz
Zannedersem Necmettin Erbakan gibi, oda öldükten sonra anlaşılacak.
Nedir yaptığımız yanlışlar?
Neymiş efendim, başbakan hata yapmazmış, başbakanın yaptığı her şeyde bir hayır varmış.
Bunu söyleyenlerde büyük yanlış içerisindeler.
Bunun tam tersini söyleyip felaket çığırtkanlığı yapanlarda aynı yanlışı yapmaktadırlar.
Abartmak, kandırmak, ya da sıradanlaştırmak.
Birde düşmeye gör “başbakanım oğlum sana kurban olsun” diyende biziz,
Başbakan darağacına giderken “çok ileri gitti canım böyle olacağı belliydi” sözlerini söyleyende biziz. İşin ortasını maalesef hiç bulamaz hep uçlarda gezer dururuz.
Bu hastalığımız son günlerde yine kendini gösterdi, kafamızdan Süpermen yarattık ve bununla da avunmaya başladık.
Bunları yazmak istedim çünkü Recep Tayip Erdoğan”ı sevdiğini söyleyenler, hata üzerine hata yaparak başbakana en büyük kötülüğü yapıyorlar.
Seviyoruz diyorlar, kandırıyorlar. Her yapılana, çok doğru diyorlar, kandırıyorlar. Yapılanları abartıyorlar ve yine kandırıyorlar.
Dershaneler konusunda, Milliyetçilik konusunda, Süt bankası konusunda, hatta Mavi Marmara konusunda bile başbakanı kandırdılar.
Konya”yı ilgilendiren bir konuda da, sayın başbakanı kandırdılar.
Neymiş efendim; KOP projesi kapsamında yapılan Mavi tünel, Bağbaşı barajı, Bozkır barajı, Avşar barajı, Avşar tüneli ile tüm İç Anadolu sulanacakmış, Konya”nın bilmem kaç yıla kadar içme suyu problemi de olmayacakmış.
Kuyruklu yalan.
Sayın başbakan ve Konyalı resmen kandırılıyor.
Neden böyle bir ifade kullandım?
Çünkü KOP un hazırladığı raporları inceledim, bu raporlara göre bu tünelden Konya ovasına en fazla 430 milyon metreküp su gelecek, bunun sadece 100 milyon metreküpü Konya merkeze içme suyu olarak alınacak,
Geriye kalan su sulamada kullanılacak, kalan suyumuz sadece 300 milyon metreküp civarında.
Bu kadar suyun sadece Çumra ovasına yeteceği de şüpheli.
Ancak bölge insanları o kadar büyük beklenti içerisindeler ki, daha çok kazanacağım diye bölgede az suya ihtiyaç olan buğday tarımından vazgeçerek çok daha fazla suya ihtiyaç olan ürün ekmek için çalışmalar yapıyorlar, yapanlarda kredilerle destekleniyor. (Mısır tarımı ).
Çumra ve bölgesinde etkili olan holding yetkilisi, DSİ yetkililerine “Bizim görevimiz ekonomiye katkı sağlamak için bu ürünleri ekmek, sizde bize su bulacaksınız” gibi talihsiz ifadeler kullanmaktadır.
Kısacası, ilgili bakan başta olmak üzere, birçok yetkili, sayın başbakanı ve bölge insanını kandırmaktadır.
Geçen hafta dostlarımızla yemekte aynı konuyu konuşurken siyasetle ilgilenen bir dostumuz bu konuya farklı bir boyut kazandırdı.
Yetkili bir KOP yetkilisi bu konuyu dışişleri bakanımıza anlatmış. bu konu bakanımızın çok dikkatini çekmiş olacak ki, hemen ilgili bakanı aramış ve bilgi almış, birazda sitem etmiş. yazdıklarımız ve KOP yetkilisinin Dışişleri bakanımıza anlattıkları tamamen doğruymuş. Yani sayın başbakan bu konuda, biz Konyalılar gibi kandırılmış.
Ben bu yazıyı yazmadan önce birçok DSİ yetkilileriyle konuştum, onlarında söyledikleri yazdıklarımızı doğruluyordu.
Peki ne yapmalı?
Öncelikle İlgili bakan tarafından gerçekler olduğu gibi anlatılmalı sayın başbakan başta olmak üzere insanlarımız kandırılmamalıdır.
Eldeki su bu kadar, bu suyun suladığı alanda belli ise, tabiî ki tasarruf yapılmalı vahşi sulamadan uzaklaşıp basınçlı sulamaya yani damlama sisteme geçmelidir.
Sonra yeni su kaynakları bulunmalıdır,
Mesela mavi tünele sadece 25 km olan SAROT gölünden tam 150 milyon metreküp su düdenlere gitmektedir Sarot gölündeki kaçaklar önlenmeli ve az bir masrafla mavi tünelin su kaynağı artırılmalıdır.
Ayrıca dipsiz göl vadisinin suları da alınabilir. Yeter ki bölge insanları ikna edilebilsin, yeter ki bölge insanımız politik düşünmesin, yeter ki bunlarda başbakana olduğu gibi anlatılabilsin. (Geçen haftalarda Özel idare meclis başkanının bu konuyla ilgili bölge insanlarıyla görüştüğünü biliyorum bölge insanının birkaç köy dışında tamamı ikna olmuş durumda)
430 milyon metreküp su için 17 kilometre uzunluğunda mavi tünel daha sonra açılması düşünülen 18 kilometrelik Avşar tüneli güzel çalışmalar, ancak sadece 25 kilometre yakınındaki SAROT gölünden düdenlere giden 150-200 milyon metreküp suyu değerlendirmek aklımıza neden gelmiyor onu anlamakta güçlük çekiyorum.
Ayrıca bu kadar suyu sadece sulama için kullanmayı düşünüyoruz sulamadan önce elektrik üretmeyi hiç ama hiç aklımıza getirmiyoruz.
Buda işin başka bir yönü.
Bölge ile ilgili daha önce yazdığım yazılarımda benim ve bölge halkının olur dediği ancak DSİ yetkililerini ve iktidar partili bölge milletvekillerini ikna etmekte zorlandığımız “hayal kuruyorsunuz hocam” dedikleri “Çağlayan gölet inin beş metre yükseltilmesi” şu an yapım aşamasındadır. Bu projeyle bölge halkının makus talihini değiştirecek ve binlerce dönüm arazi suya kavuşacaktır.
Bu kadar su Bozkır ilçemizin topraklarından alınırken hala bu ilçemizin sulanmayan alanlarının olması da düşündürücüdür.
Ben, yine hayal kuruyorum,
Onun için bu yazıyı kimse ciddiye almasın.