Memleketi Kurtaran Adam

Memleketi Kurtaran Adam

Başkana yakın gazete mi?

Fuar’ın içinden çok uzun bir aradan sonra geçtiğimde gördüğüm manzara beni şaşırtmadı. 30 küsur yıldır aynı havuz, aynı binalar, aynı süsler… Nedense şehrin ortasında ilk el atılması gereken bu köhne mekan hem Özkafa döneminde hem de Akyürek döneminin şimdiye kadarki kısmında es geçildi. Bir türlü kavranılamadı buranın adam gibi yenilenmesi gereği. Elin oğlu Kayseri’ye Kızılırmak’ı akıtmaya çalışırken, bizimkiler hala bir türlü proje beğenip işe koyulamadılar. Gerçi Zafer’de beğendikleri projeyi gördük, ama neyse konumuz o değil…

Fuar’da dikkatimi çeken Emekliler Lokali oldu. Vakit geç olduğu içindi her halde kimse yoktu. Lokalin başındaki çocuk “buyur amca karşıdan çay söyleyim” dediyse de fazla durmadım. Her ne kadar lokal ismine gıcık olsam da ilk bakışta gayet iyi düşünülmüş bir hizmet. İlgililere teşekkür etmeyi unutmayalım. Burada dikkatimi çeken bişey oldu. Emekliler okusun diye günlük bir ulusal bir de yerel olmak üzere iki gazete alınıyormuş lokale. Bilin bakalım hangi gazeteler. Evet, tahmin ettiğiniz gazeteler… Bu hususta bi sorum olacak ilgililere. Acaba bu Emekliler Lokali'ne alınan gazetelerin hangileri olacağına bir işgüzar mı karar veriyor ya da bizzat Başkan mı? Muhalif haberler okunmamalı burada tabiî ki, bunu anlarız. Belediye haberlerine en çok yer veren gazeteler de pek tabi tercih edilebilir, bunu da anlarız. Fakat anlamadığımız şey şu, bu kendi kendine çalıp oynamak ne zamana kadar sürecek?

***

Gidiye bak, kirpileri severmiş, ama Gül’ü sevmiyor

Başbakan, Bekir Coşkun’a Abdullah Gül senin cumhurbaşkanın olmayacaksa, terk et bu ülkeyi dedi ya. Bekirciğim anlı şanlı böyük gazetesinde sürmanşetten cevap veriyor güveya. Bir yere gitmem diyor. Bu ülkeyi severim diyor. Askerlik yaptım Devrek’te diyor. Hem gidecek başka yeri de yokmuş ki zaten. Bu yurdun taşını toprağını, sulaklarını, denizlerini, ırmaklarını, yaylalarını, kedilerini, kirpilerini severmiş…

Ülen gidinin oğlu, kirpilere varıncaya kadar her bir hayvanı ve bilumum şeyi seven de ne diye bu ülke insanlarının kahir ekseriyetinin sevdiği adamı sevmen? Bu soruyu illa sev diye sormuyorum, sevme ama b.k atmadan adam gibi durmasını da bil. Haa sevmeyebilin. Çünkü ben de seni hiç sevmem. Ama ben sana yıllardır katlanırım. Sen ne diye katlanaman. Oturduğun yerde duraman da iki de bir basuru kabarmış gibi vıyaklan…

Başbakana katılıyorum, istemeyen gidebilir. Artık hanımıyın memleketi Fransa’ya mı giden, yoksa Küba’ya mı, Amerika’ya mı bilmem. Ya da uslu uslu otur, milletin kimyasını bozma…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.