Kaleniz halka arz ediliyor, ama ‘karşı devrim’ yok!

Cumhurun yeni başı bir hafta sonra Köşk’e çıkıp balkondan cumhuru selamlayacak.

Ancak iktidarın yüzde 46’nın iradesini, Çankaya’ya çıkmak için hazır gerekçe gibi görmesi, ‘dükkanı kapatan, kapatmayan’ devrim sahiplerini rahatsız ediyor. Onlara göre yüzde 46.6 da yüzde 96.6 da ‘Devrim Kalesi’nin gönderine türbanın çekilmesi için yetmiyor. Millet İradesi, Anayasa, Hukuk Devleti, Demokrasi, devrim sahiplerinin görüşleri, irade ve arzuları karşısında bir değer taşımıyor. Biz ‘karşı devrim’ciler bu gerçeği anlayamadık bir türlü. Bizim askere gitmemiz, sayılarak adam yerine konulmamız, hatta oy kullanma hakkına sahip olmamız bile bizim için büyük imtiyaz…

Biz ahrazız, anlayamadık işte…

Biz başı kapalı ‘karşı devrim’ci anaların çocukları, bugüne kadar ne ucuz sinema filmlerinde çıktık, ne de milletçe değerlerimize saldırılan aşağılık dizilerde. Çankaya’nın savunma hattından çekilmesine çeyrek kala ‘acaba bir şeyler olur mu?’ diye bekliyorlar.

Hep ‘bir şeyler yapanlar’dan medet bekliyorlar... Bugüne kadar yaptıkları yetmezmiş gibi…

Şimdi bizi ‘zafer kazanmış komutan’ gibi davranmakla suçluyorlar. “Yüzde 53.4’e rağmen Cumhurbaşkanı seçiyorsunuz”, “Cumhuriyet mitinglerinde gelecek kaygısı yaşayan insanları görmezden gelemezsiniz” diyerek, devrimlerini genişletmek, yasakları meşrulaştırmak, tek tip toplum yaratma projelerini millete rağmen inatla yaşatmak istiyorlar.

Değil mi ki, milletin jandarmasına milleti dipçiklettiren sizdiniz… Cenazelerini kaldıracak adam bulamayınca İmam mektepleri açtıran, imamın çoğaldığını görünce de açtığınız okulların kapılarına kilit vuran sizdiniz… Milletin açtığı okullardan yargıç, üniversite hocası, öğretmen, savcı, polis, devlet memuru yetiştiğini görünce ‘karşı devrim’ paranoyasıyla gözüne uyku girmeyen de… Devrim üstüne devrim yaparak başı kapalı anaların çocuklarını solcu-sağcı demeden darağaçlarına çeken de…

Tevhidi Tedrisat’la yetinmeyip çocuklarımızın başından örtüleri topladınız ses çıkarmadık, ‘Elalem ne der’ demeden ‘millet iradesi’ni hiçe sayan muhtıralar verdirdiniz, ayakta alkışlamaya utanmadınız. 30 yıldan fazladır; okul kapılarından kovulan, sınıflardan atılan bizdik. Biz ahraz olduk, çapulcu yerine konulduk. Hep siz devrimcilere hesap verdik… Ama size hesap soramadık. Çünkü siz hiç dürüst olmadınız ki…

‘Çankaya’da türbanın işi yok’ deyip de ‘e-muhtıra’ya şapka çıkaranlar, Çankaya’ya çıkmak için valizini toplayan bizimkilere ‘karşı devrimci’ diyorlar… Varsın olsun… Biz ‘karşı devrim’cilerin yürüyüşünden huylanıyorlar, Çankaya’nın merdivenlerinden tırmanırken niye huylanmasınlar…

Rahat uyuyun… Karabasanlar gecelerinizden uzak dursun…

‘Karşı devrim’ Çankaya oturduğunda devriminizi devirmeyecek. Sizin yaptığınız gibi ‘15 yılda 15 milyon genç yaratmayacağız’ her yaştan…

Aslına bakarsanız ‘millet iradesi’ de milletten saymadığınız ‘karşı devrimcilerin oyları’ da birer hikaye… Yüzde 40’tan fazla oyla ancak devriminizin partisi caka satabilir, başkaları değil… Bizimkiler oylarına bakmadan oturabilirdi yerlerinde, ama duramadılar işte…

Çankaya sizin bir lütfunuzdur, kabul ediyoruz… Öteden beri şeksiz biliriz ki millet de sizin kulunuzdur!..

Ancak ne var ki, sıra bizimkilere gelmiştir, istemesek de... Kalenizi halka arz edeceğimiz için bağışlamanızı dileriz…

Bir kere daha rahat olun, ‘karşı devrim’, devrime yeltenmeyecek…