Ankara’da son zamanlarda en belirgin şey durgunluk.

Adeta her şey ağır çekimde ilerliyor.

Bürokrasideki atamalar, ödenekler, terfiler de bu ağır çekimin etkisinde.

“Ne bekleniyor, niye bu kadar ağır işliyor her şey?” Diye soruyorsunuz.

Cevap, “Kapatma davası”.

Herkes pozisyonunu buna göre almış durumda.

Biraz korku, biraz endişe, daha çok da beklenti hakim.

Anlaşılan o ki, bir müddet daha devam edecek bu psikoloji.

Bu psikolojiye bir de ayın on dokuzundan sonra devreye girecek olan kapalı alanlarda sigara yasağını ekleyin, gerisini siz düşünün.

Bürokrasiye sirayet etmiş, bu korku, endişe ve beklentiye, sigarasızlıktan asabı bozuk adamlar da katılınca, kapıyı çalmaya bile korkar hale geleceğiz sanırım.

Durum bu.

Biraz abartıyor muyum? Bunu on dokuz Mayıs’tan sonra göreceğiz.

*****

Bir  “engelli dostu”: Orhan Erdem

Neyse, bu kadar sıkıcı haberlerden sonra tabii ki güzel olan şeyler de var Ankara’da.

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta Sakatlar Haftasıydı.

Pek çok kurum kuruluş, bu haftaya dönük faaliyetlerde bulundu.

Mesela Ankara Büyükşehir Belediyesi Sakatlar Haftasında konserler düzenledi.

Ancak hala üst geçitlerdeki engelli asansörleri düzenlenmiş değil, düzenlenenler de çalışmıyor.

Buradan Belediyelerin dikkatine sunmak istiyorum.

Engelliler için yapacağınız ilk ve en önemli şey şehir alt yapısının onlara göre dizayn edilmesidir.

Konserler, balonlar, uçurtmalar ayrıntıdır.

Tabii herkes ayrıntıyla uğraşmıyor,  ayrıntılar  dışında altyapıyla uğraşanlar da var.

Geçtiğimiz hafta sonu,  pek çok konuyu paylaştığımız, faydalı bir sohbet gerçekleştirdiğimiz  Konya Milletvekili Meclis İdare Amiri Orhan Erdem bunlardan biri.

Erdem’le ülkemizin en önemli problemi olan özürlülere bakışımızı da konuştuk.

Çünkü O,  aynı zamanda AK Parti Özürlüler Koordinasyon Merkezi Başkanı.

Bu konu açılınca çok heyecanlandı Erdem, “aslında engelliler meselesini sürekli gündemde tutulması gerektiğini her ortamda söylüyorum”, dedi ve bu konuda  biz yazarlara sitemi olduğunu da ifade etti.

Bu küçük sitemden sonra da özürlüler için yapılanları ve yapılması gerekenleri kısa başlıklar altında bizimle paylaştı.

Erdem, ilk defa bir siyasi parti çatısı altında Özürlüler Koordinasyon Merkezi’nin oluşturulduğunu ve bu merkezin özürlü vatandaşların sorunlarının çözümünde neticeye ulaşan faaliyetler gerçekleştirdiğini  ifade etti.

Hükümetin geçen yılki  bütçesinde  de 65 bin özürlüye bakım hizmeti verilmesi için 248 Milyon YTL pay ayırdığını vurguladı.

Orhan Erdem, Türkiye’nin 20 Mart 2007 tarihinde özürlü vatandaşların tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik etmek, koruma sağlamak ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı amaçlaşan Birleşmiş Milletler Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan taraf devletler arasında yer aldığını da söyledi.

Orhan Erdem, AK Parti olarak özürlü vatandaşların ihmal edilmişliklerini ortadan kaldıracak çalışmalara bundan sonra da devam edeceklerini ve bunu tüm vatandaşlarla işbirliği içinde daha ileriye götüreceklerini söyledi.

Biz, Akşehirli hemşehrimiz Orhan Erdem’i daha önce yalnızca Milletvekili olarak tanıyorduk, ancak bu yaptığımız sohbetten, onun  sosyal vakıalara çok fazla duyarlı ve bunun için çaba sarfeden iyi bir “engelli dostu” da olduğunu öğrendik.