Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

BİR DAUM BİR GEKAS

Sonda söyleyeceğimi başta yazayım: Torku Konyaspor ilaç gibi bir galibiyet aldı. Ve yine sona bırakmadan belirteyim: Torku Konyaspor önce Christoph Daum sonra Theofanis Gekas sayesinde, altın değerinde bir üç puan aldı.

Durun anlatıyorum. Haftalardır Mesut Hoca’nın kapanan, kontrollü ve sert oynayan takımlara karşı eli kolu bağlı kalmasına bir çare bulamamasını eleştiriyorum. Futbolcular da ekstra bir çaba sarf etmedikleri için çok yaralayıcı olan Erciyes ve Antep mağlubiyetleri alındı.

Bursaspor maçında da yine aynı film sahnedeydi. Maçın ilk yarısı Konyaspor resmen döküldü. Tamam ev sahibi takım da iyi değildi ama şiddetle puana ihtiyacı olan bir takım karşısında dikkatli oynayıp ikinci yarı sonuca gitmeyi hedeflediler.

İlk yarı her şeye rağmen Konyaspor yine gol bulabilirdi. Ama stres altındaki oyuncular, özellikle ön libero ve kanat oyuncuları topu kısa sürede ileri taşımayı ya da uzun paslar atmayı deneyince, mahalle takımından farksız bir grup görüntüsü verdi. Hleb gibi bir oyuncu varken orta sahayı pas geçince Gekas’ı orta sahaya kadar getirip zulm ettiler. Ali Turan’ın üç dakika laubali oynaması ilk yarı 2-0 Konyaspor’un aleyhine bitmesine neden olabilirdi. Neyse ki Ali Çamdalı’nın cezalı olması nedeniyle oynayan M’Bamba deli gibi koştu da üstünlüğü kaptırmadılar.   

Maç ikinci yarı çözüldü. Haftalardır kötü sonuçlar alan ve topun ağzında olan Daum, yanlış kadroyla çıkma hatasının üzerine bir de açık futbol oynatmayı deneyince Mesut Bakkal’ın bir şey yapmasına gerek kalmadı. Savunmadaki iki ağır oyuncu, Civelli ve İbrahim, Djalma ve Gekas’a karşı birebir kalınca goller geldi.  

Kazanma stresini bu kez ev sahibi yaşadı ve Torku Konyaspor’un ekmeğine yar sürdüler. İkinci golde yine bırakılan boş alanı Hleb affetmedi ve Gekas’a harika bir gol attırdı. Kafa vuruşunda, topu iğne deliğinden soktu ve açıkça “ben yoksam bu takım bir eksik” dedi.

Konyaspor’un ligde kalmaktan başka hedefi olmaması gerektiğini herkes iyice aklına sokmalı. Neler olabileceğini kötü şekilde tecrübe ettik. Ve bu mütevazı hedef için Gekas ve Hleb’in bulunmaz adamlar olduğunu hem taraftar hem de teknik heyet anlamalı. İddia ediyorum geçen hafta Gekas oynasa, bu takım Antep’e de yenilmezdi. (O maçta risk alınmalıydı)

Bu maçta kaybetmemiz halinde şöyle bir felaket senaryosu konuşuluyordu: “Süper lig’e Eskişehir’de çıktık, yine Eskişehir’de düşeceğiz”.  Bu kötü senaryonun filme dönüşmemesi için önemli bir adım atıldı. Biraz dişinizi sıkın da bu büyük camianın Süper lig hevesi bir yılda bitmesin.  

Önceki ve Sonraki Yazılar