“Kadim başkent Konya.”

“Dünya şehri Konya.”

“Marka şehir Konya.”

“Geçmişi geleceğe bağlayan köprü şehir Konya.”

“İnsan tarihinin akış çizgisini yansıtacak şehir Konya.”

Bu kulağa hoş gelen slogan sözler, birçok sorumluluğu da beraberinde getiriyor.

Her şehir kadim değildir. Kadim olabilmek için büyük medeniyetlerin üzerinde geçmişten kalan izlerini sağlıklı bir şekilde geleceğe aktarabilmesi gerekir. Taklit ve özenti yapılanması olmayan, modernlik adı altında şehrin ırzına namusuna halel gelmemiş olması esastır.

Mevlâna ile Aziziye arasında korkunç bir hayule gibi duran ve insanın tüylerini diken diken yapan Mevlana çarşısı bu kadim şehire yapılmış en büyük ihanettir.

Konut kooperatifçiliği adı altında rant zihniyetiyle sağa sola sıkıştırılmış çok katlı modern hücre evleri ve işyerleri de aynı katagoridedir bana göre.

Bu başıboşluğa bir “dur!” deme zamanı gelmelidir. Bu hırs azmanlarına, rant çakallarına, diplomalı pasta kapmaca oyun ergenlerine eğer AK Parti belediyeciliğinde “dur!” denilmeyecekse ne zaman denilecek acaba?

Bu yeni dönem, Kadim başkente yakışan, geleceğe övünçle miras bırakabileceğimiz ve en az bin yıl ayakta kalabilecek kültür varlıklarını inşa etmenin mevsimi olmalıdır.

Ben yaptım oldu mantığıyla, günü kurtarma siyasetiyle, oy kaygısı ve rant hesaplarıyla kadim bir başkent geleceğe taşınamaz diye düşünüyorum.

Gelecek iddiası taşıyanlar, kültür insanları, akademik beyinler, geçmişi özümseyenler, günün kıymetini bilenler, âkil sivil toplum önderleri, hayırla yâd edilmek isteyenler el ele verip “Dünya şehri Konya”mızı kadim başkent patentiyle gelecek nesillere hazırlamak zorundadır. Slogan söylemlerle değil; bin düşünüp, ölçüp, biçip, istişare ederek icraat yapmak gerekir.

Konya, elimizde kalan birkaç kadim şehirden birisi… Bağdat yerle bir oldu. Şam’da taş üstünde taş kalmadı. Sıranın Konya’ya, İstanbul’a gelmeyeceğine kim garanti edebilir?

Kadim bir başkent kalmak, dünya şehri olmak iddiası, ömrü elli altmış yılla sınırlı çimento gibi bir malzemeyle mümkün değildir. Yeniden asırlara meydan okuyan taşlara yaslanmak, Mimar Sinanları da aşan sanatkârlar yetiştirmek zorundayız. Aksi halde fikir plânındaki harika projeleri mevcut malzemelerle hayata geçirmek Havanda su dövmekten öte gidemez. Ancak bir iki kuşağı avutmuş olursunuz.

Tarih boyunca yolların, kültürün, ilmin, fennin, ticaretin kesiştiği bir kadim başkent olan Konya’mızdan, yine aynı misyonu bekleyen sadece Konyalılar değil, komşu şehirler; hattâ mazlum ve mağdur milletler var.

Konya, AK Parti belediyeciliğiyle marka şehir olmak, yaşanabilir mekânlarla buluşmak, modern hizmetlere kavuşmak gibi problemleri çoktan aşmış olmalıdır.

Bu yeni dönemde de ülkesine, şehrine, insanına hizmeti ibadet kabul eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, İl Başkanı Ahmet Sorgun’un, milletvekillerinin, yeni seçilecek belediye başkanlarının, sayın Valimizin ve bürokratların koordineli çalışmalarıyla Konya’mıza güzellikler katacağını umut ediyoruz.

Yapılanlar, yapılacakların teminatıdır. İnsanımız artık ideolojiye, tarafgirliğe ve boş vaatlere değil icraata bakıyor.

Alllah(cc)’a emanet olunuz.