Yücel Kemendi
Bir oradan, bir buradan
Bir oradan, bir buradan
Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime,
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime.
Galatasaray’ın çarşamba gecesi İspanya’nın dünyaca meşhur takımına 3-0 yenilmesi bizleri oldukça üzdü bazılarımızı da sevindirdi. Mersin maçından sonra olanlar ise, tüm sporsevere “Olmadı Fatih hoca” dedirtti. Çünkü hoca uçmuş, kendini kaybetmiş bir görüntü verdi. Hocanın bu tavrını görende dünyanın büyük bir takımıyla anlaşmışta Türkiye ve Galatasaray’la gemileri yakıyor zanneder.
Bundan sonra, Galatasaray şampiyonluğu kaçırırsa da hiç şaşmam. Fatih Terim’in yaptıklarıyla takımına zarar verdiği kesindir, savunulacak hiçbir yönü de yoktur. Hocanın dedikleri belki doğrudur, ancak metot çok yanlıştır. Anadolu takımlarına yıllardır yapılandan sonra “Acıttı mı cicim” demek geliyor içimden. Affedersiniz siz Fenerbahçe taraftarı mısınız diyenlere duyurulur, ben Galatasaraylıyım.
Fenerbehçe’nin, Perşembe gecesi Lazio’yu 2-0 yenmesi, birçoğumuzu mutlu etmese de bizleri çok mutlu etti Pazar günü de havanın 20 derecenin üstünde olması işin cabası, gerisi, can sağlığı.
***
Yaşasın yeniden nur topu gibi bir anayasamız doğacak. Ne zaman doğum? Doğumun tarihi maalesef belli değil. Nasıl doğacak? Normal mi yoksa sezaryenle mi? O da belli değil. Eskiden böylemiydi? Askerler hazırlar bize de onaylattırırlardı, sonra da oldu da bitti maşallah sözleriyle anayasamız yürürlüğe girerdi. Ya şimdi? Vallahi daha sıkıntılı, kim ne yapıyor belli değil, böylelikle ele geçen tarihi fırsatta boşa gidiyor gibi.
***
6 Nisan tarihli Memleket gazetesinde manşette siyah iri puntolarla bir haber başlığı; “TÜYAP’A YAKIŞSIN” Alt başlıkta, Fuar alanıyla ilgili “Konya’nın tarım fuarında yaşanan tatsızlığı hafızalardan silmesi bekleniyor” Haberi tam okumadım Ne yapacaklar onu da bilmiyorum. Eğer Konyalı Tüyap’ı yıkarsa Konya’yı bir ucubeden kurtarırlar. Ucubeleri çok iyi bilen Sayın başbakanımızda Konya’daki bir ucubeden daha kurtulduk diye mutlaka mutlu olacaktır. Yapıldığı tarihten itibaren ölü doğan, yapılırken bile çöken uzmanlarca büyük bir proje hatası olarak değerlendirilen bu ucubeden sonra Konya’daki diğer ucubelere de sıra gelir inşallah.
***
Bugünlerde akşam saatlerinde Nalçacı caddesinden arabanızla hiç geçtiniz mi? İşyerinden evinize 20 dakikalık yolu tam iki saatte gidiyorsunuz. Neden? Trafik. Çareler aranmaz mı? Aranır. Belki 5 yıl sonra. Konya’ya Metro getireceğiz derken yeni tramvayla avunursak. Meram’ı sadece zenginlerin malikaneleriyle doldurur, ilçedeki sanayiyi kaldırır, alışveriş merkezlerini şehrin kuzeyine atarsak, ne kadar çare bulsak da gelecekte aynı yolu en az 5 saatte almaktan başka çare kalmayacak gibi görülmektedir.
***
Günümüzde yeni barış çalışmaları gündemi meşgul ediyor. “Akil Adamlarımız” harıl harıl çalışmaya başladılar, İktidar partisi yıllardır çalışıyor ve en önemlisi bebek katili de barış güvercini uzatmış çok umutlandık. Olur mu dersin? Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte, en geçerli slogan olan “Yurtta sulh, cihanda sulh” deyimi, bir türlü gerçekleşmedi. Belki bundan sonra gerçekleşir. Dünyanın neresinde gerçekleşti? Bizde neden gerçekleşmedi? Bunu anlamamız lazım. Bunu anlamadığımız sürece her şey boş.
***
Anne, ben okula pijamayla gidemem diyen öğrenciye, Anne’den sert bir cevap gelir. Ne pijaması yavrum bu *** marka. Ben buna kucak dolusu para verdim yatakta eskittirmem. Size belki abartılı gelebilir ama bu gerçek. Okullarımızda kılık kıyafet serbestliğinden sonra okullarımız daha kötü durumları yaşıyor. Okul kantininde yarım saat kaldım, öğrenci konuşmalarından kısaca bahsedeyim; Bu taytı geçen yaz Paris’ten almıştık vallahi çok pahalı. Bu Bermuda şortu geçen yaz Antalya’da falan 5 yıldızlı otelden almıştım orda giydim şimdi burada giyiyorum. Başka bir erkek öğrenci, geçen hafta yaşam koçum saçlarımı uzatmamı söyledi annemde çok yakışır dedi saçlarımı ondan uzatıyorum. Bu erkeğin karşısındaki kız öğrenci “tırnaklarımı hafta sonu manikür yaptıracağım bizim uyuz Sa……var ya, onun annesine yaptırıyorum. Tayt, gece-gündüz, yatakta, sokakta, okulda, tatilde, giyilmekten başı dönmüş pörsümüş desem, olsun onu Paris’ten aldım diyen, tırnağının manikürünü düşünürken içindeki pisliği görmeyen, okul kıyafeti derken sadece elbiseyi anlamayıp saçını başını makyajını öğrenciye yakışmayacak şekle getiren bir gençlik geliyor. Bende geçmişiyle hep öğünen milletimize, geleceğimizle pek övünecek bir durum da olmayacağımızı söylemek istiyorum.
***
Yazımı yıllar önce yazılmış bir şarkı sözüyle bitirmek istiyorum
Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime,
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime.
***
Hadi simit satanı anlıyorum
Kestane satanı da
Peki dost satmak da ne oluyor
O da mı ekmek parası?
Can Yücel