Selman S. Akyüz
BİR ŞAMPİYONLUK YAZISI
Her şey çok güzel başladı. Eskişehir’in küçük tribünlerini Konyasporlular daha fazla doldurmuş, her taraf yeşil beyaz. Coştukça coşuyorlar. Final maçlarını seviyorum. Yıllar önce Antalya’da iki kez hüsrana uğrayıp Konya’ya döndükten sonra, üç yıl önce kör talihe karşı durumu 2-1 yaptık. Bu kez beraberliği yakalama zamanıydı. Ortam tam da Ali Sami Yen’de olduğu gibi Konyaspor’un istediği şekildeydi.
Maç da tam istediğimiz gibi başladı. Uğur Tütüneker ikinci Buca maçında olduğu gibi defansı öne çıkarıp hemen rakibin üzerine saldırdı. Ama açıkçası golü bu kadar çabuk beklemiyordum. Buca maçında harikalar yaratan Kaleci Kaya’dan sonra bu kez de Murat Akın maça süper başladı. Aldığı ve taşıdığı toplara 7. dakikada öyle bir şut ekledi ki kaleci Volkan Babacan’ın iflahı kesildi. Recep’in yaptığı düzgün vuruş da bir o kadar güzeldi. Selim’in Buca’ya attığı gol gibi herkesi ayağa kaldırdı.
Gerçekten Konyaspor’dan daha kötü bir takım olan Manisa bir ara toparlanır gibi oldu. Kahe’nin üzerine kurulu atak organizasyonları 10 dakika kadar korkuttu ama Selim de Kahe’nin canına okuyunca eli kolu bağlı kaldılar.
Son yazımda dedim ya; rüzgar tersine dönmüştü. Aman Allah’ım o nasıl bir rüzgar? 1-0 önde olmamıza rağmen Recep, Şenol, Erdal, Ars Manisa defansını perişan etti. Bırakın gerideyken pes etmeyi, öndeyken bile coşuyordu Konyaspor.
Soğukkanlı bir oyunla ilk yarıyı bitiren Kartallar, ikinci yarıya da kaldıkları yerden devam etti. Oyun alanını daraltan Konyaspor’un sağ kanadı Tolga’nın ileri çıkışlarıyla daha da canlandı. Ömer Ali’nin yokluğunu aratmayan Tolga’nın harika ortasında Süper Golcü Ars’ın kafası Manisa’yı bitirdi. Demek ki orta gelince Ars varmış.
Sonrasını yazmasam da olurdu ama şampiyonluk yazısını bitiresim gelmedi. Bitirilecek gibi de değildi. Konyasporlular oynadıkça Manisalılar izledi, Konyasporlu taraftarlar coştukça Manisalılar sağa sola saldırdı. Artık neredeyse boş kaleye bile gol atamıyordu Manisa. Staddaki binlerce televizyon başındaki yüz binlerce Konyalı son dakikaların keyfini çıkardı. Bu kadar rahat, net, coşkulu, keyifli şampiyonluk olur mu? Oluyormuş demek ki?
Rüya gibiydi. Oyuncusuna, teknik direktörüne, yöneticisine, taraftarına, valisine, belediye başkanına, bakanına kadar herkesin bu şampiyonlukta payı var. Özellikle futbolcular son haftalardaki harika çıkışlarıyla tüm şehri Süper Lig’e çıkacaklarına inandırdılar. Ne yalan söyleyeyim; benim de birçok kişi, hatta bazı yöneticiler gibi hiç ümidim yoktu. Şampiyonluk ümitlerini yeniden yeşerttiler.
Hepsine teşekkürler. Bu şehri layık olduğu Süper Lig’e çıkardıkları için.
Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler.