Uzun bir aradan ve patronun yaz artık ısrarlarından sonra işte yine huzurlarınızdayım. Nasipse, bundan böyle hafta içi her gün bir iki kelam edeceğiz…

Yazmadığımız 3-4 aydır Memleket okurlarından çokça mail ve telefon gelmiş. “Nerede bizim Memleketi Kurtaran Amcamız?” diye. Öyle ya kimseye bişey söylemeden gönlümüze küsüp çekilmiştik bir kenara. Haydi bakalım hayırlısı…

***

Ben geldim…

Yazıya ara verince yazmam gereken konular birikmiş, kime ne zaman ne yazacağıma karar vermeden şöyle genel bir giriş yapmak istedim. Umarım sıkmadım…

Bu ilk yazımda da belli ettiğim gibi önümüzdeki günlerde biraz döküp devireceğim. Kusura bakmak isteyenler kusura bakabilirler. Kimseye gereğinden fazla değer de vermeyeceğim. Adam ettiklerimizin yapıp ettiklerini gördükçe gözüm kararıyor, ağzım bozuluyor zaten. Yazıişleri müdürünün gözünden kaçırıp çaktırmadan ara sıra hak edenlere sallayacağımı da şimdiden açıkça beyan edeyim. Bundan böyle bu şehirde kimse rahat duramayacak. Bir gözüm birilerini seyredecek sürekli…

Gazetemizin genel müdürü ve yazarlıkta rakibim Uğur Özteke de şaşıracak benim bu agresif yazılarıma. Çünkü o taşı gediğine vakti gelmeden koymuyor. Oysa ben öyle miyim, boş buldum mu sallayıveriyorum tamam. Artık hangimizinki doğruysa…

Uzatmayalım, ben geldim. Herkes kendisine çekidüzen versin arkadaş…