Cemaate kara para komplosu

Cemaate kara para komplosu

Taraf yazarı Emre Uslu, yeni bir operasyonu haber verdi. İşte ayrıntılar

İrticayla Mücadele Eylem Planı’ndan elleri boş dönen çevreler Gülen cemaatini silahlı bir örgüt gibi gösteremeyince, cemaate yakın olduğu iddia edilen bazı kişileri uyuşturucu kaçakçılığıyla irtibatlandırma gayreti içindeler.

Emre Uslu / Taraf

Derin çevrelerden iyi haber alan kaynaklarım son günlerde ilginç bir gelişimi takip ediyorlar. Bu gelişim için Fethullah Gülen cemaatine yönelik yeni bir operasyonun ayak sesleri değerlendirmesi yapılıyor. İrticayla Mücadele Eylem Planı’ndan elleri boş dönen çevreler Gülen cemaatini silahlı bir örgüt gibi gösteremeyince, cemaate yakın olduğu iddia edilen bazı kişileri uyuşturucu kaçakçılığıyla irtibatlandırma gayreti içindeler. Aslında bu planın kökleri 28 Şubat dönemine dayanıyor. O dönem marjinal bir çevre tarafından dillendirilen ancak devlet kayıtlarına kasıtlı olarak sokulan birtakım düzmece raporların yeniden tedavüle sokulabileceği değerlendiriliyor. Operasyonun temeli şu çerçeveye oturtuluyor: “Dünya çapında yayılan Gülen networkunun uyuşturucu ve kaçakçılıkla irtibatlandırılarak cemaatin bazı aktivitelerinin finanse edildiği” iddiası dile getirilecek.

Bu noktada ilk olarak uyuşturucu konusunda tartışmasız üne sahip bir yetkiliye rapor veya kitap hazırlatılarak kamuoyunda cemaatin bir kez de uyuşturucu ile irtibatlandırılarak tartışılması sağlanacak. Bu planı kuran çevreler iç kamuoyunda böylesi bir iddianın çok kabul görmeyeceğini tahmin ediyorlar. Buna rağmen planı devreye sokmadaki amaç hedefin iç kamuoyu değil daha çok dünya olması. Bu plana göre Gülen cemaatiyle kaçakçılık ve uyuşturucu çevreleri irtibatlandırılarak dünya kamuoyunda en azından cemaate karşı bir kuşku uyandırılması hedefleniyor. Hesap şu: Uyuşturucu ve kaçakçılıkla mücadele noktasında sembol isimlerden birine ait bir rapor ya da kitabın devreye sokulmasını müteakip tartışmanın acilen İngilizceye çevrilmesi ve dünyanın değişik yerlerinden dolaşıma sokulması. Bu noktada Brüksel ve Washington’da bazı çevrelerin cemaate yakın iş çevrelerinin paralarının kaynağının belli olmadığını değişik çevrelerde dillendirdiğini de kayıtlara geçirmeliyim. Böylesi bir tartışma zaten dolaşıma sokulmuş bu tartışmaya sos olacak nitelikte bir durum da yaratacaktır.

Çalışmadan haberdar olan kaynaklarımın iddiasına göre polis içinde cemaate yakın kimselerin bu noktada cemaatin illegal aktivitelerine yardımcı olduğu iddia edilecek. Cemaate yakın polislerin cemaatle irtibatlı kara paranın takibi noktasında isteksiz davrandığı iddialarının da yer aldığı rapor/kitap çalışmasında kara para aktörlerinin el değiştirmekte olduğu, son dönemdeki uyuşturucu operasyonlarının da bununla ilgili olduğu iddia edilecek. Bazı eski uyuşturucu ve kara para baronlarının yeni ilişkilerle yeniden sahne almaya başladığına vurgu yapılan iddialarda ana argümanın inandırıcı kılınması için her yolun denendiği gözden kaçmıyor.

Bu noktada poliste post Hanefi Avcı sarsıntısından sonra bazı polis şeflerinin de şahit olarak ortaya çıkarılması planlanıyor. Bu, sürecin bir operasyona dönüştürülmesi için de kritik bir aşama olarak görülüyor ancak cemaate yakın kaynaklar karşı taraf ne yaparsa yapsın böylesi bir ihtimalin oldukça düşük olduğunu ifade ediyor.

Polisten konuştuğum bazı kaynaklar bu iftirayı bir olasılık olarak devreye sokulabilecek bir olasılık olarak değerlendirseler de polis içinden böylesi bir iftira kampanyasına destek olabilecek kişilerin olmayacağını düşünüyorlar. Onlar böylesi bir operasyonun amacının cemaat içinde de polise yönelik bir kuşku yaratmak olabileceğini “bu polis de cemaatin üstüne yük olmaya başladı” duygusu yaratmanın hedeflenmiş olabileceğini düşünüyor. Bu noktada Emniyet kaynaklarım cemaate karşı kara para ve uyuşturucu komplosunun, “terör örgütü yapma” komplosundan daha naif olduğunu ifade ediyor.

Böylesi bir tartışmayla ilk olarak özellikle konferanslar ve etkinlikler yoluyla yabancı üniversiteler ve akademisyenler arasında etkinliği artan cemaatin bu etkinliğini kırmak hedefleniyor. Özellikle dünyanın değişik üniversitelerinde kurulan Gülen veya Said Nursi kürsülerinin paralarının kaynağının şüpheli para konumuna düşürülmesi hedefleniyor olabilir şeklinde değerlendirme yapan bir kaynağım Amerika gibi akademik kürsülerin para kaynakları konusunda çok hassas olan ülkelerde böylesi bir tartışmanın en azından bir kuşku yaratabileceğine değiniyor.

Gülen cemaatine yakın bir kaynağım ise bu taşın kurbağaları bile ürkütemeyeceğini, hesabı yapanların elinde patlayacağını ifade etti. Ancak böylesi bir planın yapılıyor olmasının da kendileri için sürpriz olmayacağını şimdiye kadar değişik zamanlarda değişik birçok planla cemaatin hedeflendiğini ancak bu çamurların hiçbirinin tutmadığını ifade etti.

Bu durumda görünen şu: Yakında yukarıda anlatılan çerçevede tartışmalar tedavüle sokulacak. Bundan beklenilen sonuç alınır mı alınmaz mı bilinmez ama bu süreçte gönüllü olacak Emniyetçilerin de olacağını kayıtlara geçirmeliyim.