Etliye sütlüye karışmadan, kuru saman gibi yazılar yazmak benim için ne kadar zor bir bilseniz. Ama ne yaparsınız ki okey almadan yazı yazdığımız zamanlar patrondan fırça yiyoruz. Gerçi bana hürmette kusur etmez patronum ama yine de patron patrondur. Ben de onu haklı bulurum. Lakin yine de arada bir onu kızdıracak yazılar yazıveririm.Geçenlerde yine böyle bir yazı yazdımdı. Bana, “Hacı abi seni Kızılcahamam’dan sonra bi de denize yollayayım da kafanı bir topla. Anlaşılan yorulmuşsun” dedi. “İstemem, yaz sonu gideceğim” dedimse de dinletemedim. Palas pandıras gittik; hanımla uzun bir tatil yaptık.Tabi o son yazım gazeteye girmedi. Sansürlendim! Şimdi kalkıp aynı konuyu açsam, biliyorum bu yazımda girmeyecek! O mevzuyu buzdolabına koydum…Patrona not: Şuradan söyleyeyim, bundan böyle tamam ben dikkat edeceğim yazılara, ama sen de yumuşa biraz. Yazmayalım mı yani sağda solda dönen dolapları. Kim ne yürütmüş, hangi siyasi kiminle ne yapmış. Feşmekan yerde filan filan sarmaş dolaş. Çıpıl çıpıl bakanlar da cabası. Ben bunları yazmaz isem vebal alırım. Bilmem başkası yazarmış-yazmazmış, o beni ilgilendirmez. Anlatabildim mi? Umarım bana hak vermişsindir…***Yavuz bisiklet yürütücüsüBir dostum anlattı, çocuğuna aldığı bisikleti Doğanlar civarında birkaç çocuk bineceğiz ayağıyla alıp götürmüşler. Hiçbir Allah’ın kulu da ‘bulaşmayalım yav’ mantığıyla seslenmemiş. Güzelim bisiklet kaşla göz arasında deve olmuş. Neyse, bizimki polise giderek durumu anlatmış. İleri geri, bisiklet yok. Helalse gelir denerek aramaktan vazgeçilmiş.Olacak ya olaydan bir iki saat sonra bizimkinin evinin önünden bir baba ile oğul bisikletlerle gidiyorlar. Çocuğun bindiği yürütülen bisiklet. Esas sahibi tuttuğu gibi bisikleti çocuğun elinden kurtarıyor. Yürütücünün babası bisikletin sahibine saldırıyor, ‘niye çocuğumu korkuttun’ diye. Buyur buradan yak. Tam yavuz yani.Komşular araya giriyor, yürütücünün babası galiz küfürler ve tehditlerle bağırarak kayıplara karışıyor. Olay bununla kapansa iyi. Diyeceksiniz ki 70-80 milyonluk bisiklet için neymiş bu kadar. Ama öyle değil. Yürütücünün babası akşam olay mahalline gelerek tehditlere devam etmez mi?..Neyse ki memlekette polis var, kanun var, nizam var, 155 var. Değilse vay halimize…Mevzu kapandı mı bilmiyorum, bakarsınız bu gece yine gelir. Adamın ağrına gitmiş. Çocuğum bisiklet yürütmüş diye yüzü kızaracağı yerde yaptığına bakın siz şu insan kılığına girmiş soytarının…