Anlattık, anlattık, anlattık…
Doğru bildiğimizi, doğru gördüğümüzü buna inanarak kaleme aldık.
Bizim, Başbakan Erdoğan’ın dürüstlüğüne ‘inanma’ hakkımız olduğu gibi iftiralara prim verenler de olacaktır.
Hepimiz aynı şeyi düşünecek değiliz.
Lakin hepimiz aynı dereden geçiyoruz.
***
2002’de Başbakan Erdoğan’ın devraldığı Türkiye ile bugünkü Türkiye’yi kıyaslamaya muktedir olanlar kıyaslasınlar.
Ben yeniden rakamlar verecek değilim…
Şunu da unutmasınlar:
AK Parti merkez partisidir.
Tek başına iktidar olması, Türkiye’yi koalisyon krizlerinden kurtararak istikrarlı bir limana ulaştırmasının altında yatan güçtür.
***
Bize AK Parti dışında diğer partileri işaret edenlerin hepsi; partilerinin tek başına iktidar olamayacağından haberdardırlar…
Yani…
AK Parti’yi dağıttığınızda kucağınızda kocaman bir kriz bulursunuz.
***
Şu sorulara cevap verin:
-CHP tek başına iktidar olabilir mi?
-MHP tek başına iktidar olabilir mi?
Hadi diyelim; Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi…
Bunlar tek başına iktidar olabilirler mi?
AK Parti dışında bütün alternatifler koalisyon hükümetini ve dolayısıyla krizleri işaret etmektedir.
***
Elbette AK Parti gibi CHP de, MHP de, Saadet Partisi de, diğer partiler de bu ülkenin temsilinde pay sahibidirler. Fakat temsil ettikleri oranlarla tek başına iktidar olmaları mümkün değildir.
***
Pazar günü Mahallî İdareler Seçimi var.
2014 Ağustos’unda Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz
2015 Genel Seçimleri’nin de bir yıl öne alınabileceği konuşuluyor.
Kritik günlerde, yaman bir dereden geçiyoruz.
Siz de bilirsiniz: Dereyi geçerken at değiştirilmez.