1968 den bu yana ne çok anı biriktirmişim Akşehir ile ilgili. İlk anının çok özel bir yeri var elbette. Geleneksel Akşehir Nasrettin Hoca şenlikleri yapılıyor, sergiler, gösteriler derken bir akşam serinliğinde şiirimizin üç çınarını Hıdırlık akşamında dev çınarların altında dinlemek, benim gibi bir şiir yamağı, mesleğine yeni başlamış bir gazeteci heveslisine eşi benzeri bulunmaz bir şans. Üçü de bu toprakların çınarı Fazıl Hüsnü Dağlarca, Feyzi Halıcı ve Osman Atila.

Sonraki yıllar ayağım hiç eksik olmadı Akşehir toprağından. Bunda o yıllardan bu yana birbirimizden hiç kopmadığımız dostların payı da büyük elbette.

Dağcılığa başladığım yıllarda zirvesine çıktığım ilk dağlardan biri de Sultan Dağları olmuştu. Beş arkadaş Tekke Deresinin üstlerinde bir pınarın başında gecelemiş, sabah erkenden zirveye çıkmıştık. Tam da bu mevsimdi. Otların diz boyu yükseldiği, dağların çiçeklerin binbir rengine büründüğü aylar. Sonra Deveboynu yaylasında yörük şenlikleri başladı, bende şenliklerin katılımcılarından biri oldum. Bölgemizde yapılan en güzel şenliklerden biri Deveboynu şenliği. Gerçek bir yaylada yapılıyor olmasından geliyor bu birazda. Yıllar önce yörük obalarının develerle geçtikleri yerlerden şimdi son model araçlarla ulaşıyor insanlar bu yaylaya.

İki yıl önce şenlik sırasında bir fotoğraf sergisi açmıştım ve çok ilgi görmüştü, Pazar günü açtığım sergi de gerçekten ilgi odağıydı. Göçer yörük obalarının yaşamını yansıtan elli fotoğraftan oluşan sergi artık yerleşik hayata geçmiş honamlıların çok ilgisini çekti.

Şenliği düzenleyen Honamlı yörükleri yıllar önce bu dağlara yaylaya çıkarlarmış. Sonra buraya yerleşmişler. Akşehir-Isparta yolu üzerinde, Akşehire 13. Km uzaklıkta küçük bir köy Cankurtaran.  Dediklerine göre Hacı Abdurrahman Efendi Abustalaki adında bir rumdan almış köyün yerini. Bu yıl şenliğin 19. Yılıydı.

Bir gün öncesi yağmur atıştırıyordu yaylada ve hava baya soğuktu. Pazar günü ise hava şenliğe katılanların yüzüne güldü. Haylide yoğun bir katılım vardı. Bu ara sanal dünyada arkadaş olduğumuz bir çok arkadaşla da yüz yüze tanışma imkanı buldum.

Akşehir Yörükler Derneği Başkanı eğitimci M. Yaşar Örs şenliğe katılanların gerçekten bir şenlik havası yaşamaları için epey emek çekmiş. Yaylaya çıkan yolu düzelttirmiş.

Seçim arifesi olupta böyle bir şenliği kaçırmak siyasiler için akla zarar bir şey elbette. Bu yüzden siyasetçiler de ağır topları ile şenliğe katıldılar. Barışın, kardeşliğin, konukseverliğin simgesi yörük çadırı bütün siyasileri bir araya getirdi. CHP den milletvekili adayları Gülsüm Florinalı, Ali Sayar ve İl Başkanı Bekir Yetiştirici, AKP den Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve milletvekili Mustafa Baloğlu, MHP den milletvekili Faruk Bal vardı. Yörük çadırında ikram edilen saç böreğini yediler, ayran içtiler ve kısa birer konuşmadan sonra guruplar halinde yörük çadırlarını dolaştılar.

Bu şenliklerin en güzel yanı yıllarca birbirlerini göremeyen insanların buluşma yeri olması. Yörük dernekleri de bu şenliklere özveriyle katılıyorlar. Mersin’den, Antalya’dan, İzmir’den bütün yörük beyleri Cankurtaran Deveboynu yaylasındaydılar. Konya Yörük Derneği Başkanı Yusuf Yılmaz ve Yörük Beyi Tuncay Özkan’ da şenliğe katılanlar arasındaydı.

Sergiyi toplayıp, bir dahaki şenlikte görüşme dileğiyle, Konya Yörük Beyi Tuncay Özkan ile birlikte geri döndüm.