Geçen gün yazmıştım, ‘Böyle keyfiyet olur mu’ diye…

Özetle:

Ankara-Konya Hızlı Tren Hattı projesinin inşaat çalışmaları sırasında yükleniciler tarafından kullanıldığı için bozulan köy yollarının 2010 yılındaki çeşitli yazışmalara rağmen yapılmadığı…

İşin yüklenici firma tarafından İl Özel İdaresi’ne devredilmek üzere olduğu, iddiası…

Bu yazı üzerine Devlet Demiryolları İşletme Genel Müdürlüğü’nden Şube Müdürü Şükran Kaba ve -benim de kıymetli dostum- Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Mehmet Aycı imzalı açıklama geldi. Açıklama şöyle:

Ankara-Konya Hızlı Tren Projesi inşaatı esnasında bozulan köy yollarının durumu, yapılan protokol ve resmi tutanaklarla kayıt altına alınmış, yolların onarımına hattın tamamlanmasının ardından ilgili yükleniciler tarafından derhal başlanmıştır.

Diğer taraftan işin büyüklüğü dikkate alındığında, bitirilmesi ivedi olan ve tamamlanmayan yolların durumuna ilişkin İl Özel İdaresi ve Kurumumuz işbirliğiyle çalışmalar sürdürülmüştür.

Söz konusu yerlerde İl Özel İdarelerin yaptığı çalışmalara ilişkin masraflar ise Kurumuz aracılığıyla ilgili firmalara fatura edilerek tahsil edilmektedir.

Diğer taraftan onarımı bitirilen köy yolları, İl Özel İdareleri’ne teslim edilmektedir. Konya İl Özel İdaresi bölgesindeki köy yollarının alt yapıları (Alt temel+Temel) tamamlanmış olup, asfalt sezonunun kapanması ve teknik gerekçeler sebebiyle üst yapıları tamamlanamamıştır.

Buralarla ilgili yol üst yapısında kullanılacak malzemeler de yükleniciler tarafından İl Özel İdaresi’ne teslim edilmektedir.

Sonuç olarak, hızlı tren projeleri, doğası gereği yapım hazırlığı, inşa ve sonrası süreç gerektiren projelerdir. Yüklenici firmaların ihaleyle aldığı işi yapmamasının devlete fatura edilmesi gibi bir durum asla gerçeği yansıtmamaktadır.

***

Hızlı trenin üst yapı ve elektromekanik işler ihalesini alarak fevkalade bir gayretle 4 yıl 8 ayda bitiren Yapı Merkezi İnşaat AŞ’den Konya Bölge Sorumlusu Proje Müdür Yardımcısı Necil Engür Bey ziyaretime geldi.

Yapı Merkezi’nin 46 yıllık bir firma olduğunu, arkalarında tamamlanmamış hiçbir iş bırakmadan çalıştıklarını, bunca yıldır yaptıkları çok önemli işlerden hiçbir şikâyet almadıklarını özetleyiverdi.

İhale kapsamındaki her ödevlerini eksiksiz ve zamanında yerine getirdiklerini ifade etti. Öncelikli işin, hızlı trenin seferlerine başlaması olduğunu, bunun ardından da meydana gelen aksaklıkları DDY Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar neticesinde devletin kasasından tek kuruş almadan yapmaya devam ettiklerini söyledi.

Özellikle bozulan köy yollarının onarımını Konya İl Özel İdaresi ve DDY yetkilileriyle mutabık kalarak; -sadece yazımda belirttiğim alanlarda değil- Şerefli, Urfacık, Bozyurt, Sülüklü ve Boyalı yaptıklarını belirtti.

Kendi yaptıkları iş ve alanlarda son derece saygın davrandıklarını, kendi molozlarını taşıdıklarını, bölgede başkaca görülen molozların da önceden kalmış olabileceğini ifade etti.

Gösterdiği belgeler de söylediklerinin şahidiydi.

***

Konuyla ilgili olarak Efe İnşaat’tan Murat Efe Bey ziyaretimize geldiler…

İşi ihaleden alan Yapı Merkezi, bozulan köy yoları ile ilgili yapılacak işleri Fermak’a, onlar da Efe İnşaat’a havale etmişler.

Efe İnşaat 06.10.2011’de sözleşmeyi imzalamış.

Murat Bey, Sarıkaya, Örnek Köy, Başkuyu alt temel malzeme temin, serme, sulama ve sıkıştırma işlerinin… Mıcır teminin yapıldığını, bahar aylarında -asfalt sezonu başlar başlamaz- asfalt sathı kaplamasının da şirketleri tarafından yapılacağını anlattı.

Üstelik hak edişi de devlete değil Fermak’a fatura ettiğini, faturanın aslını bize göstererek beyan etti.

Murat Beyi, oldukça samimi gördüm.

Konyalı olması hasebiyle, bölgede iş kalemi olarak almasa da hizmet olarak verebileceği işlerden de bahsetti, köylüye yardımcı olacağını söyledi.

***

Bütün bunlardan sonra anladık ki, devletin kasasına dokunan yok!

Fakat zamanında bitirilemeyen ve devredilip duran işler var…

Yapı Merkezi’nin aldığı ihale kapsamında olmayan Hızlı Tren vesilesiyle yapılan köprülerin güvenliği, reglaj çalışmaları, tali yolların asfalt yollarla bağlantıları gibi kalemlerdeki işlerin takibi gerekiyor.

Ayrıca, meralara bırakılan molozlar ise başlı başına sorun.

İl Tarım Müdürlüğü’nün de bu konuyu takip edeceğine inanıyorum.