Doç. Dr. Murat Kayacan
Dinen kirli olmak Kur'an okumaya engel mi?
Cünupluk (Maide, 5: 6), hayız (âdet/ay hali) (Bakara, 2: 222) ve nifas (loğusalık) gibi dinen kirlilik kabul edilen ve gusül gerektiren hallerde Kur'an okunup okunamayacağına dair herhangi bir ayet yoktur. Bu bağlamda "Ona temiz olanlardan başkası dokunamaz." (Vakıa, 56: 79) ayeti akla gelse de o ayet bağlamındaki tartışma Kur'an'ın okunmasına değil ona dokunulup dokunulamamasına dairdir. Bu yazıda, ağırlıklı olarak dinen kirli kabul edilen kimselerin Kur'an okumasında bir sakınca görmeyen yaklaşımları sergileyeceğiz.
Cünup kimsenin temizlenene kadar, Kur'an okuyamayacağı kanaati yaygındır. Bu kanaatin sahipleri delil olarak cünup iken Kur'an'ın okunamayacağına dair rivayetleri göstermektedirler. Bu rivayetleri delil kabul etmeyenlere göre ise, cünup kimse Kur'an okuyabilir. Sözgelimi Buhari, İbn Abbas'ın "cünubun Kur'an okumasında bir beis olmadığı" görüşünde olduğunu nakletmektedir. Şevkani de Hz. Ayşe'nin "Hz. Peygamber (s) her zaman Allah'ı zikrederdi." sözünü İbn Abbas'ın görüşü için bir teyit olacağını söylemektedir. Hz. Ömer, Hz. Ali, Hasan Basri, İbrahim en-Nehai vs. bazı müçtehitler de cünup halde Kur'an okunmasını haram değil de, mekruh olarak değerlendirmişlerdir. Yani, bu alimler, ilgili rivayetlerden cünubun Kur'an okumasının yasaklandığı değil, mekruh olduğu sonucunu çıkarmışlardır (Dalgın, 2011: 45, 46).
Dinen kirlilik sayılan hallerde Müslümanların Kur'an okumalarının yasak olduğuna dair kesin şerî bir delil bulunmamaktadır. Konuyla ilgili olarak günümüze kadar gelen hadisler ise, ya sıhhat açısından zayıf bulunmuş, ya da farklı anlamalara açık olmaları sebebiyle konu hakkında kesin bir delil olarak görülmemiştir. Konu hakkındaki naslardan, tereddütsüz bir şekilde, dinen kirlilik sayılan hallerde Kur'an okunmasının yasaklandığı şeklinde bir hükmün çıkarılması mümkün olmasa da, müçtehidlerin yaşadıkları dönemin anlayışı, alışkanlıkları, kitaba ve özellikle Kur'an'a karşı olan aşırı saygının da bir tezahürü olarak, dinen kirli sayılan durumlarda, Müslümanların Kur'an okumalarının yasak olduğu görüşü, büyük çoğunluk tarafından benimsenmiş olmalıdır (Dalgın, 2011: 46-47).
Özel günlerinde (âdet), temizlenmeden Kur'an'a el sürmeye, ya da ezberden bile olsa, okumaya gönlü razı olmayan Müslümanlar ise, kendileri hakkında bir mecburiyet olmadığı durumlarda, böyle davranabilir ancak; aksi davranışta bulunanları, "günah işledikleri, dinden taviz verdikleri gerekçesiyle" eleştirmeleri ve haklarında dedi kodu yapmaları doru değildir. Çünkü bir konu hakkında haram hükmünün verilebilmesi için, kesin delilin olması gerekmektedir ki, bu konuda böyle bir delil hiçbir Müslüman alimin elinde mevcut değildir (Dalgın, 2011: 48).
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İstanbul'da düzenlediği "Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı-I"in (18 Mayıs 2002) sonuç bildirgesindeki yaklaşım da Kur'an ile Müslümanlar arasındaki mesafeyi kaldırıcı niteliktedir: Kadınların özel hallerinde, namaz yükümlülüğünden muaf tutulmaları, onların temiz olmamaları sebebiyle değil, psikolojik ve fizyolojik yüklerini hafifletme düşüncesiyledir. Ancak kadınlar, bu gibi durumlarda, Kur'an okuyabilecekleri gibi mescitlere de girebilirler. Bilginlerin çoğunluğu karşı olmakla birlikte, bazı bilginlerce tavaf yapabilecekleri de ifade edilmiştir.
İbn Kudame, el-Muğni adlı eserinde -konumuz bağlamında- İmam Malik'in görüşünü nakletmektedir: "Hayız halinde kadının Kur'an okuması caizdir. Çünkü onu uzun bir süre Kur'an okumaktan nehyederseniz Kur'an'ı unutur." Zahiriye Mezhebine göre, Kur'an'ı okumak veya dokunmak her halükârda (cünup, hayız, nifas, abdestsiz vs.) caizdir. Bu meseleyi ayrıntılı bir şekilde ele alan İbn Hazm, kendi görüşleri hakkında sağlam deliller öne sürmüş ve "Fakihlerin Kur'an'a dokunmanın ve onu okumanın haramlığına dair ileri sürdükleri delillerin hiç biri, ne Kur'an'da ne de sünnet'te sabittir." demektedir (Mevdudi, 1986, VI: 102). Rasulullah (s)'ın Bizans kralı Herakliyus'a yazdığı ve içinde ayet bulunan mektuba abdestsiz ve cünup olan Herakliyus'un dokunması da İbn Hazm'ın görüşünü desteklemek için getirdiği bir diğer delildir (Sarmış, 2011: 264).
Dalgın, Nihat. (2011). Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular. 6. bs. İstanbul: Ensar.
Mevdudî, Ebu’l A’lâ. (1986). Tefhîmu’l-Kur’an. (Çev. Muhammed Han Kayani ve diğerleri). 7 c. İstanbul: İnsan.
Sarmış, İbrahim, Rivayet Kültürü ve Yanlış Din Anlayışı, Düşün Yay., İst., 2011