Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti hükümetini medyada en sert eleştirenlerin başında gelen Emin Çölaşan'ın bugünkü köşesinde YSK'nın aldığı karar sonrası ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi.

Erdoğan'ın iki gün önce aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Çölaşan "Başbakan 'Kürt meselesi bitmiştir' diyordu! Ya hiçbir şey bilmiyor, ya da milletimizi kandırmaya kalkışıyordu...

...Siz boşverin (!) çıkacak olayları, yine de Tayyip'in iki gün önceki sözlerine kulak verin:

'Kürt meselesi bitmiştir!' Nah bitmiştir."

AKP'nin bu Kürtçü bölücüler açısından sadece bir tek endişesi, hatta korkusu vardı: Doğu ve Güneydoğu'da bunların gücü AKP'yi geçiyordu. Bunlar çok sayıda bağımsız milletvekili çıkaracak güce sahipti. O kadar ki, Meclis'te grup bile kurmuşlardı.

BDP olarak ülke çapında yüzde 10 barajını aşamadıklan için, seçime bağımsızlarla girip kazanıyorlardı.

AKP'yi rahatsız eden Kürtçülük ve bölücülük değil, sadece bu siyasi rekabetti.
Tayyip daha iki gün önce "Kürt meselesi bitmiştir" derken bizi uyutmaya çalışıyordu.
Kürt meselesi bitmiş olsaydı, devletin en üst düzey yetkililerini Imralı'ya, Abdullah'ın ayağına Emin gönderip pazarlık ettirmez, o adama bile ricacı olmazdı.

YSK'NIN KARARINA BAĞLADI

Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği son karar ortalığı karıştırdı. BDP, geçmişteki adli sicil kayıtlan nedeniyle bazı adaylannı yitirdi. Bunlar seçime giremeyecek.
Adaylarının  tümü Kürtçü-bölücü idi. Bu partinin, bu anlayışın tamamen karşısındayım. Ancak YSK'nın bu karan sonrasında karşımıza çıkan tablo şudur: Bu karar sadece ve sadece AKP'ye yarayacaktır.

Şimdi benim endişem, bu karar sonrasında -taaa seçime kadar- özellikle Güneydoğu'da büyük ve kanlı olaylar çıkmasıdır. Olaylar dün İstanbul ve Güneydoğu'da başladı bile.

Siz boşverin (!) çıkacak olayları, yine de Tayyip'in iki gün önceki sözlerine kulak verin:

"Kürt meselesi bitmiştir!" Nah bitmiştir.