Erdoğan delikanlı İsrail kaypak
Başbakan delikanlıca posta koyuyor, onlar ise yılan gibi, kaypakça...
Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, dün çıkan İsrail-Türkiye krizini bugünkü yazısında böyle değerlendirdi. İşte Altaylı'nın o yazısı:
BİZİM BAŞBAKAN AYAR VERİNCE..
Olur böyle şeyler. Bizim Başbakan, adamların Cumhurbaşkanı'na Davos'ta, yüzlerce kişinin, onlarca kameranın önünde "ayar verince", onların Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın bizim Büyükelçi'ye "taammüden" ayar vermeye kalkışması normaldir.
BİZİM BAŞBAKAN DELİKANLICA, ONLAR KAYPAKÇA...
Bizim Başbakan, onların Cumhurbaşkanı'na ayar verince onlar kızar, onların bakan muavini bizim elçiye verince biz kızarız. Ama kabul edelim ki, arada bir fark var. Bizim Başbakan, onların Cumhurbaşkanı'na açık, net, delikanlıca posta koyuyor. Onların bakan yardımcısı ise yılan gibi, kaypakça.
BUNA ALÇAKLIK DENİR
Meclise davet ediyor. Kapıda bekletiyor. Sonra da bizim büyükelçinin anlamayacağı bir dille, İbranice hakaret ediyor. Oraya çağırdığı gazeteciler anlasınlar diye izahat da veriyor ama o da İbranice. Buna alçaklık denir. İsrailli Bakan Yardımcısı adam olsa, ne diyecekse bizim büyükelçinin anlayacağı şekilde der, bizim büyükelçi de verecekse cevabını verirdi. Ne olacaksa da olurdu.
YAPILANIN DÜZEYİ BELALTI
İsrailli Bakan Yardımcısı'nın yaptığını, bizim memlekette it kopuk taifesi turistlere yapar. Yapılanın düzeyi budur. Bel altıdır. Pusudur. İşin garip tarafı, İsrail-Türkiye ilişkileri her iki taraf için "iç politika" aracı oldu. Bunun iki taraf için de doğru olmadığı elbet anlaşılır.
Ama yakın zamanda olacağını zannetmiyorum.
Not: Keşke büyükelçimiz kurulan pusuyu fark edebilse, anlayabilse ve Hasan Esat Işık'ın bir dönem Fransa'da yaptığını yapıp, yani kapıyı vurup, hatta okkalı bir de hakaret edip o odadan çıkabilseydi.