Erdoğan'a: Dindar bir nesil yetiştiremezsiniz

Erdoğan'a: Dindar bir nesil yetiştiremezsiniz

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Başbakan'ın konuşmalarını kaleme alarak göndermede bulundu

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'dindar bir nesil yetiştirme'sözleri üzerine kaleme aldığı yazısında yine Erdoğan'a seslendi: Dindar bir nesil yetiştiremeyeceksiniz!

İşte Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısı:

Atatürk, Kemalist değildi.

Hazreti İsa belki kendine "Hıristiyan" bile demiyordu.

Marx Marksist değildi.

Onlara bu sıfatları kendilerinden sonra gelen nesiller verdi.

Çoğunun akıbeti de iyi olmadı. Onların adına çok kanlar döküldü.

Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliyorum.

CUMHURİYET KEMALİST NESİL YETİŞTİRMEDİ

Cumhuriyet, iletişim imkânlarının çok sınırlı olduğu bir dönemde bile "Kemalist nesil" yetiştiremedi.

Nasıl ki, 700 yıllık Osmanlı, "Osmanlıcı" bir nesil yetiştiremediyse...

Nasıl ki, Atatürk, Osmanlı'nın Osmanlıcı yapamadığı bir neslin mensubuysa...

Nasıl ki 10 Kasım törenlerini kaldıran Turgut Özal'ı Cumhuriyet'in Kemalist denen eğitimi çıkardıysa...

Nasıl ki Tayyip Erdoğan, Kemalizm'i rejim haline getirmeye çalışan 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat gibi yıllarda geliştiyse...

Siz Sayın Başbakan...

Hiç boşuna çabalamayın.

Dindar bir nesil yetiştiremezsiniz.

Daha doğrusu, kendi kafanızdaki dindar nesli yetiştiremezsiniz.

Hazırlıklı olun...

Çünkü...

SAKIN ONLARA BRUTUS MUAMELESİ YAPMAYIN

O kızların hepsinin kafasına türban taktırsanız da...

Onlar artık görücü usulüyle evlenmeyecekler...

O çocukların hepsini imam hatip okullarına gönderseniz de... Kafaları sizin kuşağınızın muhafazakârlık zihniyetiyle dolmayacak...

O çocuklar sizlerin hars dediğiniz, biat zihniyetinde büyümeyecekler...

İtiraz etmeyi öğrenecekler.

Twitter'da tepkilerini dile getirecekler...

Facebook'ta sayfalar açacaklar...

Kendileri gibi olmayan akranlarıyla konuşacaklar...

Tanışacaklar, konuşacaklar, birlikte sinemaya gidecekler, sevişecekler...

Çünkü o çocuklar artık dünyada yaşıyorlar.

Nasıl ki, bir 10 Kasım günü, bir Cumhuriyet lisesinin tören bahçesinde, siyah yakalı bir isyankâr çocuğun kıpırtıları göründüyse...

Sizler de yakında aynı kıpırdanmaları göreceksiniz.

Sinirleneceksiniz.

Çünkü bu defa itiraz, içeriden, kendi içinizden gelecek. Onlara Brutus muamelesi yapacaksınız.

YOLUN SONU TAHRİR MEYDANI

Bu durumda ne yapacaksınız?

Siz de, o çocukları kulağından tutup "Siciline yazarsam Allah'ın huzuruna çıkamazsın" diye tehdit mi edeceksiniz?

Bilin ki, sökmez, sökmeyecek.

Zorla bastıracak mısınız.

Hiç niyetlenmeyin, o yolun sonu Tahrir Meydanı'dır.

Kendinizi daha mı güçlü hissediyorsunuz?

Sanmayın ki Kemalistlerin imanı, sizinkilerden daha zayıftı.

Kemalistler, çocuklarına, Güneş Dil Teorisi'nin görünmeyen lügatlerinden isimler taktılar.

Tutmadı.

Bizim neslimiz çocuklarına Deniz, Ulaş, Devrim isimlerini taktı.

Tutmadı.

Sizler de kendi itikadınıza uygun isimler taksanız, yine tutmayacak.

İtiraz gelecek...

Mutlaka gelecek...

Çünkü siz torna değilsiniz, onlar da yontulacak bir şey değil.

Gücün ışığı gözlerinizi mi kamaştırdı? İnanmıyor musunuz?

Dördüncü Murat gibi yapın, tebdili kıyafet, size oy veren bölgelerdeki parklara gidip bir bakın.

Erkenden görmüş olursunuz...

Siz, kişilikli, inançlı, temiz, itiraz etmeyi bilen, şahsiyetli, biat etmeyen, adil, demokrat, hoşgörülü, medeni bir insan nesli yetiştirin.

Adı Müslüman olmuş, Hıristiyan ve Yahudi olmuş, ateist olmuş...

Hiç fark etmez...