Erdoğan'dan Başbuğ cevabı

Erdoğan'dan Başbuğ cevabı

Başbakan Erdoğan, Ali Kırca'nın sunduğu Siyaset Meydanı'nda gazetecilerin soruluranı cevaplandı.

Başbakan Erdoğan Show TV'de Ali Kırca'nın sunduğu Siyaset Meydanı Başbakanla Özel programının konuğu oldu.

"Siyaset Meydanı'na", Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, gazeteci Mehmet Barlas, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve yazar Vahap Munyar katıldı.

Başbakan Erdoğan, 4/C ile ilgili sendika temsilcilerinin geçmişte ziyaretlerine geldiğini, 4/C'nin 2 yıl uzatılması talebini kabul ettiklerini bugün artık o sürenin de dolduğunu belirtti. Erdoğan, şu anda Tekel 8 bin çalışanın kıdem tazminatı aldığını, 900 dolayında işçinin 4/C'ye müracat ettiğini buna geçmeyenlerin işsiz kalacaklarını söyledi.

Hükümet olarak 3 katrilyon lira KEY parası ödediklerini belirterek özelleştirmede dünyada örneklerin var olduğunu Türkiye olarak ellerinden geleni yaptıklarını diğer ülkelerin verdiklerinden daha farklı haklar sunduklarını söyledi.

Erdoğan TEKEL olayında bir sendika her ay 600-650 milyar lira kaybediyor. Bunu açıkça söylemiyorlar. Bu işçileri başka kurumlarda kendi istedikleri gibi yerleştirilmesini istediler. Adeta çelik çomak gibi oynamaya kaltıktılar. Böyle birşeye müsade etmeyiz. Biz verilebilecek ne varsa vermeye varız. Ancak biz bir emanetçiyiz emanetçi olarak da ülkemizde attığımız her adımda adil olmak zorundayız.

Erdoğan, bugün sendikadan kendisine çalışan işçilerle ilgili bu işçileri başka illere gönderin zaten oraya gidip çalışmaz işi bırakır diyor ben bunu kendime yediremem, Erdoğan, ay sonuna kadar bir süre var. Ay sonunda hukuk neyi gerektiriyorsa, gereken yapılacaktır. Bugün yapılanlar Ankara'ya yakışmıyor. Hayati Beyin PKK karıştı şeklindeki ifadeyi düzeltti.

Türk İş'in yetkilileri ile 4 kez görüştüğünü anlatan Erdoğan, bugün 4/C'de gelinen noktaya bu görüşmelerle geldiklerini sorunun çözümü için ne gerekiyorsa yaptığını dile getirdi. Erdoğan, Belediye Başkanlığı döneminde işçilere yapılan zamlar konusunu Türk İş Başkanı çok iyi bildiğini söyledi.

Erdoğan," Bazı şeyler iyice saptırılıyor. Şimdi diyorlarki Kocaeli Belediyesi böyle bir uygulama yaptı siz de yapın. Bugün aynısını kimsenin yapma imkanı yok. SEKA'nın olduğu alanı Kocaeli Belediyesi aldı, Belediye SEKA işçilerini de alarak orayı düzenleyerek bugünkü hale getirdi. Ancak bugün İzmir'de Karşıyaka Belediyesi'nde işten çıkarıldılar. İşten çıkarılanlarla ilgili belediye herhangi bir hamle yapmadığı gibi Baykal TEKEL işçilerine gidip gelirken Karşıyaka işçileri için hiçbirşey yapmadı. Tütün tesislerini belediyelere devredelim belediyeler de işçileri alsınlar ona da varız.

Burada yapılan iş çok mevzi bir eylem Türk İş açık yüreklilikle bu işe katılamıyor. Bazı sendikalar bu işe yanaşmıyor. Bunlara müsade etme durumunda değiliz. Biz popilist bir yaklaşım içinde olmadığmızı göstermemiz gerekiyor. Popilist olursak ülke kaybeder. İşçilerin tek iddiası 4/C statüsü değil 4/B statüsünü istiyorlar.

TÜRKİYE IMF İLİŞKİLERİ

Erdoğan, Türkiye-IMF görüşmelerinin 2 yıl sürdüğünü, bu süre içinde kendi ilkelerinden taviz vermediklerini dile getirdi. Erdoğan, dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle dünyada borçlar ertelendi. Türkiye'nin borcu da bir yıl ertelendi. Türkiye'nin 23 milyar dolar borcu bugün 7 milyar dolara indi. Bugün için görüşmeler çok iyi bir şekilde yürüyor. Bugün IMF en büyük akredite kuruluşudur. Bizim IMF ile ilişkilerimiz iyi sürmesi halinde dünya şirketleri ve ikili ilişkeler çok daha farklı noktaya gelecek. Bunun yanında IMF bizim ciddi bir ortağımız durumunda. Ben parayı nerde daha ucuza bulurum ve nasıl değerlendiririm hesabını yaptığımızda bu parayı IMF'ten buluyorsak neden onu reddedelim. Bizim IMF ile görüşmelerimizin en önemli noktası budur. IMF ile görüşme bağımsızlığın gitmesi olarak algılanıyor. Adam gibi durursan bağımsızlık gitmez. Biz IMF ilesiyasi görüşme yapmıyoruz.

Erdoğan, krizin öncilikle finans krizi ile ortaya çıktığını daha sonra küresel krize döndüğünü belirterek Türkiye'de finans sektörünün çok iyi bir noktaya geldiğini belirterek, "Bugün Türk finans sektörü sadece yurt içi değil yurt dışına açılabilecek hale geldi. Bugün bir Türk bankası Avrupa'da 100 şube açacağını söyledi. Bu bir kriz alamati değil bir güç ifadesidir. Yunanistan'la yüksek düzeyli istişare konusunda çalışma yapacağız.

IMF ile görüşmede işçiler ile yapılan görümeler ve emeklilere yönelik zam paketi konusunda IMF karşı tavrını koyuyor. IMF vergi konusunda çok hassas ancak biz de vergi toplama konusunda azami hassasiyet gösteriyoruz. 2010'un en önemli ataklarından biri vergi toplama konusu olacak. Şu anda Türkiye vergi toplamada avrupanın çok çok gerilerinde. bu böyle devam etmez.

Türkiye'de işsizlik oranı krizle birlikte belli bir noktaya geldi. bunu yeniden yüzde 10'un altına inmek istiyoruz. Ancak burda artık emek yoğun alandan teknoloji yoğuna doğru gitmek durumundayız. Türkiye'nin nüfusu genç olması işimizi zorlaştırmasına karşın bunu gerçekleştireceğiz.

MESLEK LİSELERİNİN DURUMU
Meslek liselerine ilişkin geçmişte Danıştay YÖK'le ilgili konularda kararın YÖK'e ait olduğunu ortaya korken bugün tam tersi karar veriyor. Bunu anlamış değilim. Bugün işadamları bu konudan çok büyük muzdarip ve şikatlerini dile getiriyor.

Okulların adı ne olursa olsun İmam Hatip değil Meslek Lisesi olsun, bugün İmam Hatip'te hangi dersler okutulduğunu kimse bilmiyor. İmam Hatip'te düz lisede neler okutuluyorsa aynı dersler veriliyor. Bunun dışında Akaid Hadis ve buna benzer dersler var yüzdeler olarak de Milli Eğitim'in müfredatında ne varsa fazlası ile vardır. Ben İmam Hatip'ten sonra düz liseyi de bitirmek zorunda kaldım. İmam Hatip'te 6 yıl değil 7 yıl eğitim veriliyor.

Ali Kırca Askeri liseler de meslek lisesi olmasın karşın üniversiteye girişte düz lise statüsünde olduğunu belirtti.

Ali Kırca, Genelkurmay Başkanı'nın 'Elimizde bazı bilgiler var gerekirse onları açıklarız ' sözünü hatırlatarak bu bilgileri isteyip istemeyeceğini sordu. " Erdoğan, "Ben medya üzerinden Genelkurmay Başkanı'mla medya üzerinden konuşmam. Gerekirse haftalık görüşme gerekirse özel hattımız kanalı ile kendisi ile konuşurum. Genelkurmay Başkanı konuyu bana anlatabilir. bizim aramızdaki telefonun dinlenmediği söyleniyor.

Başbakan Erdoğan, Ergenekon süreci ile birlikte askeriyede yaşanan intiharların çok düşündürücü olduğunu bu noktaya gelen insanların intihara gidiyor olmasının iyi düşünülmesi gerektiğini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, medyaya yönelik şikayet konusunda ise eleştirilere açık olduklarını ve eleştirileri beklediklerini ancak karalamaya tahammüllerinin olmadığını dile getirdi. Erdoğan bugün bir kesimin özellikle karalama peşinde olduğunu söyledi.

ERDOĞAN'IN RAHATSIZ OLDUĞU KONU

Erdoğan, ekonomik sosyal ve terör sorunu ile ilgili mücadeleden vazgeçmeyeceklerini, bunun yanı sıra etnik vatandaşların sorunlarını da görmezden gelemeyceklerini, tüm bu sorunlarla ilgilenmeleri gerektiğini söyledi. Erdoğan, etnik gruplar ve azınlıklarla ilgili sorunlara da aynı hassasiyetle yaklaşmaktan yana olduklarını söyledi. Ruhban Okulu konusu da zamanla ilgili bir konudur. Türkiye için herşey bir anda yapılması kolay değil. Erdoğan Ruhban okulunun açılmaması beni rahatsız eden bir konudur.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ KONUSU

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül'ün Anayasayı değiştirme fırsatı kaçtı şeklindeki sözünü medyadan duyduğunu, toptan değişiklik konusunda Sayın Cumhurbaşkanının ifadesinin doğru ve yerinde olduğunu kısmi değişiklikte ise bunun her zaman yapılabileceğini ve yapıldığınısöyledi. Erdoğan, Milli Siyaset Belgesi'nin 5 yılda bir değiştiğini bugün dünyaya 5 yıl öncesinin bakışı ile bakılamayacağını söyledi. Bu nedenle Milli Siyaset Belgesi'nin de yeni dünya bakışı ile değiştirilebileceğini söyledi. Konunun Milli Güvenlik Kurulu'nda istişare edileeceğini ve hükümet olarak karar vereceklerini söyledi. Erdoğan Görev süresi konusunda da rejim krizi tartışması çıkarmaya çalıştıklarını bu konuda Baykal'ın da önderlik ettiğini söyledi. Erdoğan bu konuda kimseye malzeme ve ekmek çıkmayacaktır. Bu konuyu biz millete götürdük ve millet seçmesi kararı çıktı. Halkın başkanını vekiller değil halk seçecek. Muhalefet vatandaşın seçim yapacak olmasını bir türlü kabul edemiyor.

Başbakan Erdoğan İlber Ortaylı'nın her ile üniversite kurulmasının doğru olmadığı yönündeki iddialara değinerek, Ortaylı'yı göreve kendisinin getirdiğini her yere Siyasal Bilgiler fakültesi kurmadıklarını ancak göçü durdurmak ve illeri kalkındırmak için üniversitelerin mutlaka kurulmasının gerektiğini söyledi. Erdoğan, bugün Anadolu'da birçok ilin üniversite sayesinde çok önemli değişimler yaşadığını dile getirerek "İlber hoca bu iş belediye yönetmeye benzemez dedi. Ben bu sözünü kendisine yakıştıramadım. Ben onun ilmine saygı duyarım ama belediyecilikle ilgili kendisiyle her konuda görüşmeye açığım. Bana düşüncelerini açıkça iletebilirdi. dedi. Haber7.com