yazar-8
Ereğli laiktir, laik kalacak..!
80’li yıllar için sonradan yazılan çok şey okudum. O zamanlar ilkokula giden bir çocuk olarak yaşananları 80’li yılları hayal meyal hatırlarım. Babam fırın çalıştırırdı o yıllarda, eylemciler kurdukları barikatlarda, lastiklerin yanında ekmek fırınlarından aldıkları odunları yakarlardı. Sağcılara Ayşe teyzesinin bahçesinde silah talimi yaptıran adam, aynı gece postacının bahçesinde de solculara talim yaptırırmış. Sonra olaylar artık içinden çıkılmaz bir hal alıp, darbe olduktan sonra mahallenin gençleri sağcı solcu ayırt edilmeden toplanmış. Olaylara nerede karıştıkları, yaptıkları eylemlerin hepsi kendilerine anlatılmış. Suçlu bulunanlar cezalar alırken, suçsuz olanlar evlerine iki kişinin kucağında getiriliyorlardı. Sonradan öğrendim ki kucakta gelmelerinin nedeni içeride konuşturmak için atılan dayağın verdiği hasardan dolayı yürüyememeleriymiş.
Türkiye tarihinin kara bir lekesiydi 12 Eylül 1980 yılı. Askeri darbe olmuş. Binlerce insanın cezaevlerine konması, binlercesinin sürgün edilmesi ve daha pek çoklarının kararan gençlikleri… bu leke hiç silinmedi silinmeyecek de. Kimse o günleri unutmayacak. Biz görmediğimiz halde unutmuyoruz. 80’li yıllar 10 yaşımın, çocukluğumun yılları. Her gün ölüm haberleri, gençliğinde yok olan canlar, yarınları çalınmış, yok olmuş gençler, uçuruma sürüklenen bir ülke, yalan yanlış bildiğimiz siyaset.
Bütün bunları yapanların amacı Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ülkesi ve vatanı için verdiği mücadele direncini kırmak için yazdıkları senaryoların hayata aktarmaktı. Asya ve Ortadoğu’nun abisi bir Türkiye, Avrupa karşısına her zaman güçlü olarak çıkacaktı. Hem Amerika hem de diğer güçler genç Türk nüfusu karşısında aciz kalmamak için birçok yola başvurdu tarih boyunca.
Gelelim son yaşanan Danıştay olayına… Ağabeylerimiz çok yazdı çizdi de, yerel anlamda bir de biz değerlendirelim istedik, 12 Eylül’le beraber. Çünkü coşku ile kutlanacak 19 Mayıs törenleri Türkiye laiktir laik kalacak sloganları ile başladı. Belli kesime tepki ile sürdü. Ülke genelinde yaşanan bu olaylar Ereğli’de de yaşandı. Kimse zıt tepki vermediği için istenmeyen (belki de istenen?) olaylar çıkmadı. Ama benim kafama takılan soru şu: Neden bu olay bir kesime yıkmaya çalışılıyor? Kimlerle kimler karşı karşıya gelsin isteniyor? Atılan slogan ise çok ilginç: “Türkiye laiktir laik kalacak.” İyi de anayasanın 2. maddesi der ki “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
Bilmeyenler varsa gitsin bir anayasa kitapçığı alsın okusun. Anayasanın bu maddesinde bulunan laikliği alıyoruz. Diğer maddeleri görmezden geliyoruz. Bu nasıl bir anlayış acaba? Ya da birileri bizim böyle görmemizi mi istiyor? 1980’de olduğu gibi komşular, arkadaşlar, dostlar karşıya mı getirilmek isteniyor?
Olay açığa çıktığında acaba hakaret edilen insanlardan özür dilenecek mi? Merak ediyorum. Ama herkes yaptığı ile kalacak. Onun için yaşadığımız yerlerde gerginliği tırmandırmayalım.
Şunu da unutmayalım. Bu ülkede çıkacak kargaşadan kimler ne kazanacak? Bunu iyi hesap edelim. Kendi ülkemizi kendi ellerimizle ateşe atmayalım, atacaklara da engel olalım.
Elimiz yettiğince, yüreğimiz yettiğince… Yeni TCK “Kimse suçu delillerle ispatlanmadığı sürece suçlu değildir” derken ferdi bir olayı, bütün bir ülke insanına mal etmek sadece öfke ve acı verir…
Bizim çocuklarımızın ne bu öfkeyi kaldıracak ne de acıya dayanacak gücü yok…
Bu arada olaya karışanların ifadeleri de çok ilginç ipuçları veriyor, hepsinin ağzı bir yerden gibi, hadi hayırlısı…