yazar-8
Ereğli’ye sinema geldi
Ereğli’ye gelmez denen sinema sonunda geldi. Ereğli Belediyesi yaz aylarının son günlerinde bana göre geç kalınmış ama yerinde bir kararla Ereğli Halkını sinema zevkiyle buluşturdu.
Ereğlili, Çoluk çocuk sinema izlemek için Ereğli Lisesi bahçesini doldurdu.
Sinema deyince şöyle gerileri doğru bir uzandım. Hani Malkoçoğlu, Kemal Sunal Filmlerinin zirve yaptığı yıllara. Ereğli halkı Atlas sineması, emek sineması (ayrıca Yazlık sinema da vardı) ve Sümer sinemasında film seyrederdi. Sonradan sinemalar bozuldu. Sümer sineması kapandı. Atlas sineması yıkıldı. Emek sineması uzun süre erotik filmlerle ayakta kalmaya çalıştı. Sonra oda veda etti.
Aslında her evde dünya kadar sinema var. Uydularında devreye girmesiyle yüzlerce kanalı görmek mümkün. Ama sinema keyfi her zaman bir başka oluyor. Eski kapalı sebze pazarında sinemanın da yer alacağı ifade ediliyor. Ama sinema keyfi adesen’in açılmasıyla yaşanacak gibi geliyor.
Belediye yaz başında bu programı yapsaydı bence daha güzel olurdu.
SİYASET KAZANI KAYNIYOR(MUŞ)
Ne olacak bu Ereğli’nin hali bilmem, kazanı kaynatmaya başladık. Ereğli önümüzdeki günlerde hızlı bir çıkış yapacak gibi duruyor. Demokrat Parti ayın 28’inde kongresini gerçekleştirdikten sonra Belediye Başkan adayını açıklayacak. DSP’nin ise bu günlerde gelen teklifleri değerlendirdiğini biliyoruz.
Ama Ereğli’de heyecan dalgası oluşturan görüşmeler Konya Milletvekili Abdullah Çetinkaya ile bşarılı İşadamı Bilgin Kamış arasında gerçekleşti. Ben görüşmenin içeriğini bildiğim için çok fazla heyecan duymadım. Bu görüşmeyi duyan siyasilerde Meksika dalgalanması gibi bir dalgalanma oldu. Şu kadarını ifade edeyim Çetinkaya ve Kamış’ın bir araya gelmesinden dolayı kimse değişik senaryolar üretmesin. Bu şehrin vekili ve iş adamı her zaman bir araya gelir, konuşur, dertleşir.
Dr. Anıl Serin’in Ak partiden aday adayı olacak mı? sorusu gündeme geldi. Dr. Anıl Serin Elbette Ereğli’ye hizmet etmek için belediye başkanlığını düşünür ama sağlıktaki sorunları aşmak içinde gayret içinde olduğunu gözlemliyorum son dönemde, en çok eleştirdiğim bürokratlardan bir tanesidir. Bulunduğu konum itibariyle Bence belediye başkanlığını da düşünmelidir. Bu işler nasip işidir. Kimin nerden, ne zaman gelip hangi koltuğa oturacağı belli olmaz.
Bir de çalışkan bürokratlarımızı illa belediye başkanı adayı yapmak zorunda mıyız? Bakanlıklardaki genel müdürlüklere, daire başkanlıklarına gönderemez miyiz? Bunun için planlı projeli çalışsak olmaz mı?