Ertuğrul Özkök hala Hürriyet'in başında
Özkök'ün hala Hürriyet'in başında olduğunu iddia eden Serdar Turgut delillerini sıraladı. İşte o yazı...
Özkök gerçekten gidiyor mu? (20 yıllık bir fantezi: Son perde)
Hürriyet gazetesinin iç işlerini iyi bilen kaynaklara göre gazete son günlerde Ertuğrul Özkök'ün yayın yönetmenliğinden alınacağı, bu kez onun gidişinin kesin olacağını ve hatta yerine kimin geleceğinin bile belli olduğunu söylüyorlar.
Bu işin haber yanı, gerçi yine asılsız bir söylenti olabilir bu tabii ki ama benim şahsen edindiğim bazı izlenimler de var. Bunları da anlatayım ki herkes bu konuda kendi fikrini oluştursun.
Gerçi kısa süre önce Ertuğrul Özkök'ün yayın yönetmenliğinden ayrılacağı konusunda haberler çıkmıştı ve hatta (benim davet edilmediğim) ayrılış patileri bile verilmişti.
Özkök bazı insanlara ayrıldığını filan anlattı ama benim gördüğüm onun hala daha ayrılmamış gibi davranmayı sürdürdüğüdür.
Şimdi bazı gerçeklere bakalım. Bence o hala daha yayın yönetmeni çünkü:
1- Hala daha çok iyi ve sık yalan söylüyor. Bir tek yayın yönetmenleri bu kadar mükemmel yalan söyleyebilirler.
2- Hala daha öğle yemeği konusunda insanları atlatmak için nedense büyük çabalar içinde ve hayli başarılı da.
3- Bazen başladığı cümleleri bitirmeden yarıda bırakıyor ve bazen de başlangıç cümlesinden tamamen alakasız bir sonuçla lafı bağlayabiliyor. Örneğin 'Serdar seni Hürriyet'e alalım, AKŞAM'da çok güzel yazılar yazarsın' gibi bir cümle kurabiliyor ve bu tür cümleler karşısında muhatabının da ikna olmasını ve kendisine katılmasını da bekliyor.
4- Gün içinde ne zaman arasam toplantıda oluyor. Dünyada sadece Amerikan Savunma Bakanlığı'nın yıllık bütçe raporunu yazmakla görevlendirilmiş olan bir yazar bu kadar fazla toplantıya katılabilir, o da birimlerden bütçe için bilgi toparlamak için toplantıda olur. Sanki bizler yazar değiliz de bilmiyormuşuz gibi Özkök bizi hem kendisinin sadece yazar olduğuna inandırmaya çalışıyor hem de akılalmayacak derecede fazla toplantıya katılıyor.
5- Bunu da bilmesem beni kandıracaktı ama söylediğine göre sadece yazar oldu ve gördüğüm kadarıyla yaşam tarzında bir düşüş olmadı. Hatta yaşam stili sınıf atladı bile diyebiliriz. Bunda bir yanlışlık var bunun katiyen olmayacağını onun da biliyor olması gerekiyor. Bilmiyorsa da bir gün evden çıkarken oturduğu sitenin dış kapısının yanına bir baksın ne demek istediğim anlayabilir. Ben yayın yönetmenliğini bıraktıktan sonra o sitenin kapısında sağ tarafta sabahları bir buçuk yıldır muntazaman dileniyorum. Geçimimi site sakinlerin verdiği paralar ile sağlayabiliyorum.(Ertuğrul ile Sedat Ergin daima çok az para veriyorlar) Bunun dışında Ertuğrul tuhaf bir adet de edindi. Benimle artık harcama yetkim olmadığı için dalga da geçiyor. Bir insan eğer kendisinin de harcama yetkisi kısılmadıysa ancak o zaman bir başkasıyla alay edebilir değil mi ama!
6- Ertuğrul'un hala daha yayın yönetmeni olduğu yolundaki en son ve en sağlam kanıt ise şu: O hala daha geceleri uyumuyor. Sadece yazar olmuş olsaydı geceleri sadece sıkıntıdan da olsa hemen uyuması gerekirdi. Yazarlar yazılarını yazdıktan sonra yapacak fazla iş bulamazlar. Bu yüzden çok sıkılırlar. Bir an önce uyuyalım da şu sıkıcı gün bitsin derler. Yine bu yüzden yazarlar arasında alkolizm ve intihar eğilimi hayli fazladır. Ertuğrul maalesef intihar etmiyor ama uykusuzluk gecelerinde çekmeyi sürdürdüğü SMS mesajları ile beni sonunda kesin intihar ettirecek.
Hele geçtiğimiz salı gecesi çektiği 22.54.45'teki 'Şu an bir kitap okuyorum' diye başlayan bir absürd mesajı var ki bu mesaj Ertuğrul Özkök'ün sadece yayın yönetmenliğinden ayrılmadığını gösterdiği gibi aynı zamanda onun sonunda tamamen çıldırdığını da net biçimde gözler önüne seriyor. Bu mesajı şimdilik açıklamıyorum, o yayın yönetmenliğinden gerçekten ayrılırsa ancak ondan sonra belki yayınlayacağım bu mesajı.
Yerine kim gelecek?
Yine iyi haber alan çevreler yayın yönetmenliğine Ertuğrul Özkök yerine Enis Berberoğlu'nun getirileceğini söylüyorlar. Ne olacaksa olsun birader ama çabuk olsun çünkü gördüğüm kadarıyla son günlerde Ertuğrul Özkök gazete ile fazla uğraşmıyor ve kalitede belirgin bir düşüş var. İster Enis olsun, isterse başkası bir an önce gelip işleri ele alsa iyi olacak. Çünkü belli ki Ertuğrul Özkök 'Sadece yazarım ben' fantezisine kendini iyice kaptırmış, bu fanteziye inandırmış kendisini ve tüm yazarlar gibi keyifli bir hayat sürüyor. Gazeteyi iyice boşlamış. Umarım bu kez gerçekten ayrılır da yeni yayın yönetmeni vizyonunun damgasını vurmaya başlar gazeteye.
SERDAR TURGUT - AKŞAM