M. Ali Köseoğlu
Ev erkeği bölümü..
Ev erkeği bölümü ilgi görür mü?
Konya Sivil Toplum Kuruluşları’nın bu yıl 9.’sunu gerçekleştirdiği ve dün sona eren Ufuk Turu’nun odağında aile vardı…
Çok değerli ilim ve bilim adamını, akademisyenleri dinleme fırsatının yanı sıra, önemli temaslarımız da oldu. Mesela Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü
Ömer Bozoğlu’yla bu vesile ile tanıştık.
Artık Konya’da çok fazla karşılaşamadığımız YÖK Başkanvekili Prof. Şaban Çalış ve Prof. Yasin Aktay’la da burada görüştük.
Ayrıca Yayın Grubu Başkanımız (Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) Adem Alemdar’la, Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin 2011 Medya Başarı Ödülleri programına katıldık. Kendisi Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı M. Ali Dim’in plaketini takdim etti, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ı da Konya’ya davet etti. Bu arada ‘Memleket’e dönük önemli istişarelerimiz oldu.
Yani her açıdan çok verimli geçti Ufuk Turu…
Konya STK’ları adına toplantıları düzenleyen icra heyetine teşekkür ediyor, İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi’yi de kutluyoruz.
***
Ufuk Turu Toplantıları Konya’nın 93 sivil toplum kuruluşunun ev sahipliğinde, Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen 300’ü aşkın topluluk tarafından takip edildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in ‘Konya’nın vizyonunu ortaya koydukları için’ Konya STK’larına teşekkür etmesi de kayda değer bir ayrıntıydı.
3 gün süreyle, 4 oturum, 2 söyleşi ve özel tartışma ortamlarında ele alınan ‘aile’ konusu doğruyu söylemek gerekirse ‘tanıdık’ içeriğine rağmen yoğun bir şekilde takip edildi.
***
AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı’nın, “Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer Bey duymasın” diye ünledikten sonra anlattığı projeleri, kadınlar tarafından pek tabi yoğun alkış aldı.
Kabakcı şayet Milli Eğitim Bakanı olursa, okullarda “Ev erkeği” bölümü açacak.
Bu bölümlerde okuyan ‘ev erkekleri’ evin zili çalındığında ‘tebessümle’ “Hoş geldin hayatım” diyerek kapıyı açacak.
Hikâye, yani proje böylece uzayıp gidiyor.
Kabakcı’nın elbette ‘bakan’ olmasını isteriz.
Lakin, geliştirdiği bu projeye ‘öğrenci’ bulunabilir mi orasından emin değilim.
Günümüzde çoğu kadının bile ‘yapmadığı’ bu eylemleri erkeklere yaptırabilmek hiç de kolay olmaz.
Birikim dergisinden hatırlayacağınız Abdurrahman Arslan’ın “Haftanın 6 günü eşimi evde bulamıyorum. Ama o yine de evinin kadını” sözleri ‘Değişen Dünyamızda Aile’nin geldiği noktayı ortaya koyuyor.
***
İşte sonuç bildirgesinden altını çizdiklerim:
-Türkiye’de aile yapısındaki ve değerlerindeki değişimi görmek, gelecekle ilgili aile politikalarını ve önceliklerini belirlemek için sağlıklı, güvenilir ve objektif aile araştırmalarına daha fazla ihtiyaç hissedilmektedir. Bu araştırmaların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Üniversiteler, TÜBİTAK ve Yerel Yönetimler gibi resmi kurumların yanı sıra Düşünce Kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri gibi sivil inisiyatifler aracılığıyla artırılması gerekliliği vurgulanmıştır.
-Boşanma oranlarında yıllar itibariyle görülen artışa dikkatle vurgu yapılmış, boşanma sebeplerini ortadan kaldıracak sosyal politikaların geliştirilmesine öncelik verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
-Son yıllarda evlilik dışı birliktelikler ve tekil ebeveynlerdeki artış aile kurumunu tehdit edici bir unsur olarak değerlendirilmiştir.
-Devletin ihtiyaç sahibi ailelere yönelik yaptığı yardımların ‘yoksulluk kültürü’ oluşturmayacak bir anlayış içerisinde gerçekleştirilmesi ve bu yardımların Sivil Toplumla işbirliği halinde ilgililere ulaştırılması gerektiği hassasiyetle vurgulanmıştır.
-Medyanın aile ve aile bireyleri üzerindeki olumsuz yayınlarını denetlemede RTÜK’ün daha etkin bir rol alması gerektiği ifade edilmiştir.
Ve bence en önemlilerinden birisi de şu:
-Şehirsel mekânın yapılanmasında ve kentsel dönüşüm projelerinde ailenin kültürel çeşitliliğini zayıflatacak ve tek tipleştirecek projeler yerine ailenin geleneksel değerlerini ve kültürel sürekliliğini sağlayacak stratejilere öncelik verilmesi ve desteklenmesi dile getirilmiştir.