Fethullah Gülen döner mi?
Akşam yazarı Nagehan Alçı "Fethullah Gülen döner mi?" diyor
Perşembe akşamüzeri TT Arena'da müthiş bir kalabalığın toplanmaya başladığı haberi geldiğinde 'acaba' dedim içimden. Türkçe Olimpiyatları'nın final gecesi uzun zaman önceden planlanmıştı. Her yıl olduğu gibi ama galiba zamanla daha da kalabalıklaşıp, görkemini artırarak devam eden olimpiyatlar bu yıl da büyük bir ilgiyle izlenip kapanacaktı. Ancak bir şey vardı. Daha önceki yıllarda olmayan bir şey. Bir beklenti...
***
7 Şubat'ta yaşanan krizin ardından müthiş bir tartışma başladı, biliyorsunuz. 'AK Parti ve Gülen Hareketi çatışıyor mu?' ,'Aralarına kara kedi mi girdi?', '7 Şubat'ta hükümetin alanına giren savcıların arkasında cemaat mi var?' soruları etrafında yoğunlaşan bir tartışma. Ben bu tartışmada hiçbir zaman taraf olmadım ve cemaat ile hükümetin kasıtlı olarak karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını düşündüm. Oslo sürecini sorgulamaya çalışan savcıların sınırlarını aştıkları ve yargı vesayeti örneği sergiledikleri açık. Büyük bir meydan okuma yapıldı ve bu AK Parti'yi müthiş rahatsız etti. Ancak 7 Şubatı cemaate bağlamayı başından itibaren biraz kötü niyetli biraz da toptancı bir bakış olarak değerlendirdim. Ancak ipler gerildi tabii. Araya bir soğukluk girdi.
***
Bu yılki Türkçe Olimpiyatları da o nedenle önceki yıllardan farklıydı. 'Başbakan gelecek mi?', 'Gelirse konuşmasında ne söyleyecek?' soruları bu yıl önümüzdeki dönemin Türkiyesi ile ilgili çok önemli ipuçları taşıyordu.
***
Tablo kısaca böyle iken perşembe gündüz Başbakan'ın kapanışa katılacağı haberini aldık. Aldık da acaba konuşmasında ne diyecek? Fethullah Gülen'e bir çağrı yapacak mı? İki tarafın güvenilir isimleriyle konuştuk. Anladık ki Gülen Hareketi 'nin akil ve bu krizin bitmesini isteyen sağduyu sahibi isimleri umutlu. 'Başbakan bir mesaj verse, bitse bu hasret dese her şey değişir' diyorlar... Öte yandan hükümet kanadında da bu tartışmaların son bulmasını isteyenlerin dileği aynı yönde ancak henüz kimse bilmiyor Tayyip Erdoğan'ın ne diyeceğini...
***
Durum böyle iken CNNTürk'te 'Dört Bir Taraf' yayını için kanala geldim ve Arena'daki hazırlıklar sürerken Nazlı Ilıcak'a 'Belki Başbakan bir mesaj verir, bu hasret bitsin' der, bu yönde bir beklenti var, şayet derse çok şey değişir dedim. Nitekim aradan bir saat geçtikten sonra biz yayındayken haber geldi. Başbakan konuşmuş ve 'Bu sıla hasreti artık bitmelidir ve bitsin istiyoruz' demiş. Hakikaten çok heyecanlı ve ilginçti o haberi alışım... Bu arada Rasim'den de bahsetmem şart yeri gelmişken. Pazar günü Sabah Pazar'da bir yazı yazdı ve Başbakan'ın konuşmasını tarif etti adeta. 'Keşke Arena'da Başbakan bir çağrı yapsa, Fethullah Gülen'e bu hasret bitsin, dese, Gülen döner ve Kısıklı ile Altunizade arasında diyalog başlar' diye yazdı. Bu yazı herhangi bir duyuma dayanmıyordu, sadece temenniydi... Ve o temenni gerçek oldu.
***
Bu aşamadan sonra ne olur? Gülen döner mi? Ben dönmesinin Türkiye'ye büyük faydası olacağını düşünüyorum. Her şeyden önce onu ülkesinde yaşayamaz hale getiren, bir kişiye gönül vermiş insanları terör örgütü mensupları gibi gösteren bir Türkiye yok artık. Fethullah Gülen'i düşman gören, insanları inançları nedeniyle fişleyip, mahkum eden zihniyetler tasfiye oldu, hatta yargılanıyorlar. Bu gerçek bir kez daha teyit edilmiş olur. Bir de kendi ülkesinde bu kadar çok sayıda insanın gönlünü kazanmış, manevi bir lider haline gelmiş bir insan neden ülkesinden ayrı yaşasın? Üstelik o uzak oldukça burada kontrolü zor ve çatışma sever güçler de kendilerinde onun isminden nemalanıp ortalığı karıştırma gücü buluyorlar. Bütün bunların artık sona ermesi gerek. Gülen sevdiği ve değer verdiği Başbakan'ın dileğine kulak vermeli ve ülkesine dönmeli...