Ahmet Demirel
Fırsat üretmek çok güzel
Hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın.
Hayat, fırsatları değerlendirmekten ibarettir.
Fırsat üretmek Aslında Allah’ın bir emridir. Allah “Ey îmân edenler! Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.”
Sizi Allah’a yaklaştıracak vesileler bulun fırsatlar üretin, metotlar geliştirin, imkanlarınızı seferber edin olarak anlayabiliriz.
Allah, Dünyada herkese birbirine yakın imkanlar veriyor. Sonuçlar bu imkanların değerlendirilmesine göre değişiyor. Ya bu imkanları fırsata dönüştürüyorsunuz ya da bu güzel fırsatları göz göre göre elinizden kaçırıyorsunuz.
Şöyle güzel bir örnek var: Fırsatlar önünde saç bulunan arkası kel bir baş gibidir. Fırsat önünüze geldiğinde elinizi uzatırsanız yakalarsınız ama önünüzden geçtikten sonra istediğiniz kadar elinizi uzatın yakalayamazsınız.
“Şans hazır olan gelir.” der Doğan CÜCELOĞLU Bu cümle fırsatların yakalanması konusunda çok önemli bir tespittir. Çünkü bazı fırsatlar hazır olmadığımız için kaçar. O fırsatın gereği olan belgeyi, bilgiyi hazır bulundurmadığımızdan dolayı kaçırdığımız bir çok fırsat var. Ya da bazı işleri zamanında yapmadığımızdan dolayı kaçırdığımız nice fırsatlar var.
Bir problem daha var; etrafımızda bize sunulan fırsatları görememektir o da. Şair der ki: “O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler” Balıklar denizin içindedirler fakat denizi bilmezler.
Sanki fırsatlar ve bu fırsatları değerlendirme konusunda bir eğitim almamız gerekiyor. Öncelikle fırsatları görebilmemiz gerekiyor. Birilerinin bize etrafımızda akıp giden fırsatları göstermesi gerekiyor.
İmkanlar ve fırsatlar açısından bakınca şehir ve taşra kıyas dahi edilemez. Şehirde sunulan kültürel ve sanatsal fırsatlarla ilçe, kasaba ve köylerdeki arasında dağlar kadar fark var. Eğitim imkanları da çok farklı bu iki yerin. Bu cümlelerim fırsatların değerlendirilebilmesi şartıyla geçerlidir.
Şehirdeki liseli öğrencilerle konuşuyorum ve kendilerine Konya’da çok canlı bir kültürel ortam var her hafta bir çok konferans ve seminerin düzenlendiğini bunlara gidip gitmediklerini sorduğumda cevaplar genelde gitmedikleri şeklinde oluyor. Hatta bu programlardan haberleri dahi yok.
Alışveriş merkezleri nasıl fırsat ürünleri oluşturuyor ve bunun reklamını yaparak halkı bu ucuz ürünlere yönlendiriyorsa biz de çocuklarımıza ve gençlerimize etraflarında var olan fırsatların farkına varmaları için bir gayretin içinde olmalıyız.
Öncelikle gençlerimizin bu güzelliklere fırsat gözüyle bakabilmeleri için tadına varmaları gerekir, onlar açısından bir anlamı olması gerekir. Eğer gencimizin kitaba ilgisi yoksa ve o ilgiyi uyandırmadıysak şehirde kitap fuarının açılmasının onun açısından hiçbir anlamı yoktur.
Eğer gencimize bir başkasının bilgi birikiminden faydalanmanın güzelliği, önemi ve zevki anlatılamaz ve arzulanır hale getirilmezse o kişilerin Konya’ya gelmeleri onun için bir şey ifade etmez.
Aslında değişik boyutlarda, şekillerde ve miktarlarda her yerde imkanlar ve fırsatlar var. Hocalarımızın çocuklarımıza kazandıracakları en önemli hasletlerden biri de etraflarındaki güzellikleri görebilme hasleti olacaktır.
Fırsatlar iki türlüdür; ya fırsat ayağınıza gelir – ki bu azdır ama zaman zaman gerçekleşir- ya da siz fırsat üretirsiniz. Daha çok yapmamız gereken ikinci husus yani bizim fırsat üretmemizdir.
Fırsatlar ayağınıza geldiğinde de iki durum vardır; Ya fırsatı değerlendirirsiniz ya da Fırsatları heba edersiniz. Fırsatları değerlendirebilmeniz de hazır olmanıza bağlıdır.
Fırsat üretebilmek için talep edeceksiniz, dilekçe vereceksiniz, davet edeceksiniz, mesaj göndereceksiniz. Dernek, vakıf kuracaksınız. STK’lara üye olacaksınız. Onların imkanlarından faydalanacaksınız.
“Küçük şey yoktur.” Diyeceksiniz. Her imkanın içinde bize bir fırsat doğacağını düşüneceksiniz.
Fırsat üreteceğiz ama fırsatçılık yapmayacağız. İyiliği ve hayrı çoğaltmak için fırsat üreteceğiz.
Patenti bize ait iyilikler bulacağız.
Değerlendirdiğimiz fırsatlarla sınırlı dünya hayatında ebedi ahiret hayatını kazanacağız İnşaallah.
Haydi önümüze gelen fırsatları değerlendirmeye ve yeni fırsatlar üretmeye.
Muhabbetlerimle
MUSTAFA KUTLU’DAN GÜZEL SÖZLER
- Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.
- Ya Rabbi beni namazla terbiye et. Beni ibadetten ayırma. Bana hakikatın kapısını aç..
- ''Hürlük dışarıdan gelen bir şey değildir. İçindeki kini, hasedi yok eden insan hürriyete kavuşur. ''
- Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.
- "Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli gram ağır gelmiş ayrılık."
- Her derdin ilacı; bir tatlı tebessüm, iki güzel söz.
- Ha çiçek, ha kitap... İki temiz, asil ve derin unsuru yan yana getirmiş olmaktan mutlu.
- Umut kalbimizde bir kuştur, sürekli öter.
- Çocuğunuzu seviyorsanız, ona bir kitap alın. Eğer çok seviyorsanız, iki kitap...