Aykut Kocaman’ın nasıl bir kadro ile maça başlayacağı merak ediliyordu. Takımı ne kadar takip ediyordu? Öncesinden takım hakkında bilgisi var mıydı diyorduk ki anlaşılan takip ediyormuş. Sahaya sürdüğü onbir bunun göstergesidir.

Karabükspor maça hızlı başladı ama ileri uç elemanları tutuktu. Bildiğimiz Karabükspor yoktu sahada. Konyaspor rakibin bu iştahını kesmek için top gezdirdi. Bunu abartıp her topu kaleciye oynayan Kokaloviç taraftarın tepkisini çekti. Defans oyuncusu riske girmemeli ama risk oluşturmayacak pozisyonlarda bile korkak oynarsan rakibin bundan istifade eder ve baskı kurar. Kokaloviç’in yerine Vukoviç daha isabetli olur diye düşünüyorum.

Konyaspor’un devre arasında kesinlikle sağ ve sol bek alması şart. Mehmet Ünlü ve Tolga’dan asla olmaz. Ali Turan tecrübeli ama onunda ayarı yok. Bir bakmışsın mükemmel oynuyor, bir bakmışsın evlere şenlik. Bir takımın bekleri defansif anlamda ne kadar önemli ise ofansif anlamda da o kadar önemlidir. Sivasspor’un sağ beki Cicinho ve Fenerbahçe’nin sol beki Caner’in takımlarına olan katkılarını düşünürsek Konyaspor’un o mevkiide oynayan oyuncularından hiç katkı almadıkları net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Özellikle Hleb dikkatimi çekti. İlk yarıda vasat bir oyun sergileyen Hleb’in o görüntüyü vermesinde Mehmet ve Uğur’un payı da var. Her iki oyuncu da Hleb topla buluştuğu an geriye çekilmeyi ya da ona çok yakın oynamayı tercih ediyorlar. Hleb, dikine oynayabilen bir oyuncu ama onun o paslarını anlayabilecek kapasitede oyuncu göremiyorum. Özellikle Marica’nın sakat, Rangelov’un formsuz olması Hleb’i çaresiz bırakıyor. Hasan Kabze tek başına yetersiz kalıyor. Onun indirdiği yüksek toplara koşabilecek, ekstra katkı sağlayabilecek sadece Torje ve Djalma var. Djalma’nın sakatlanması da hem takım düzenini hem de tribünlerdeki seyircilerin moralini bozdu. Trabzonspor deplasmanında oynayamayacak. Milli maçtan dolayı bir hafta ara verilecek olması da Konyaspor için büyük bir avantajdır. Aykut Kocaman’ın antrenman yapması ve takımı daha iyi tanıması için iyi bir fırsattır.

Herkesin umudunu kestiği, vasat futboldan dolayı sıkıldığı, her ne kadar ısıtıcılar çalışıyor olsa da üşüdüğü bir maç bitiyordu ki Ömer Ali ile tribünler bir anda ısındı. Beraberliğe razı olan Konyaspor galip gelerek 3 puanın sahibi oldu. Özellikle golün geldiği dakikada taraftarların tezahüratları sitem doluydu. Şehrin için, bizim için, forman için OYNA, OYNA, OYNA!!! Tam bu tezahüratların üstüne golün gelmesi, tribünlerdeki sevinç gösterilerinin katmerlenmesine neden oldu. Taraftar takımın gayret göstermediğini gördü ve tepkisini koydu. Konyaspor mücadele ettiği maçlarda gerçekten güzel futbol oynuyor. Karabükspor maçında isteksiz bir oyun sergilediler ve taraftar gereken mesajı verdi. Özellikle golün o dakikada gelmesi de dikkat çekiciydi. 85.dakikada Selim’in hareketi her ne kadar topa olsa da hakemin o hareketi süzemeyeceği ve kartını kullanacağı belliydi. Gereksiz bir müdahale sonucunda kart görerek takımını yalnız bıraktı. Profesyonel futbolcuların nerede kart göreceğini gayet iyi biliyor olması gerekir. O gereksiz kart ile haftaya takımını yalnız bıraktı.

Her ne kadar Karabükspor maçı futbol anlamında keyif vermese de ben Aykut Kocaman’a güveniyorum. Gerek futbol anlamında gerekse imaj anlamında takıma katkısı olacaktır. Özellikle devre arasında Aykut Kocaman’ın ismi sayesinde çok kaliteli oyuncu takviyeleri olacak. Şimdiden bunun müjdesini vereyim. Fenerbahçe ile kaleci Ertuğrul’un transferi sırasında yaşanan soğukluk transfer döneminde giderilecek. Aykut Kocaman’ın isminden dolayı takıma gelecek oyuncular olacaktır.

Trabzonspor deplasmanından da galibiyet bekliyorum. Trabzonspor hiç organize olabilen bir takım değil ve biz onların bu dağınık futbollarından daha iyi futbol oynuyoruz. Kontra atak yapmalarına müsaade etmeyelim yeter. Topun hakimiyeti Konyaspor’da olacak ve Trabzon’dan galibiyetle ayrılacağız. Ben buna inanıyorum.