yazar-64
Gamalı haç ve hilalin gölgesinde-3
Semboller bazen dillerin anlatamadığı şeyleri anlatır. Ya da dillerin gizlediği gizemli gördüğü şeyleri… Onlar hep vardı… Resmi tarihin bize anlattığı tarihe göre insanların kendilerini ifade ettiği sembollerin varlığı yazının başlangıcından önceye dayanıyordu. İlk çağlarda insanoğlunun mağaralarda başlayan sembollerle bu ilişkisi günümüze kadar geldi ve kıyamete kadar da devam edecek. Aslında bu satırları okurken yazının da harf denilen sembollerden mürekkep olduğu düşüncesi gelebilir akıllara. Ama öyle değil…İş öyle olsa insanlar neden sözle yazıyla yetinmeden sevgilerini kalp şekillerine aşk etsinler ki? Neden duygularını vücutlarında taşıdıkları yahut kazıdıkları şekillerle ifade etsinler ki? Siyasi partiler o partinin fikri misyonunu taşıyan sembollerin üzerinde bulunduğu rozeti taraftarlarına neden taktırma ihtiyacı hissetsin ki? En basiti hala günümüzde bir gazetecinin kolundaki dövme şeklindeki sembol neden bu kadar ciddi kalemler maybeninde makes bulsun ki? Evet söz sembollerden meselenin esasını teşkil eden habere gelmişken Aydoğan Vatandaş’ın tespitleri ışığında bu dövme meselesinde kaldığımız yeri bu hafta nihayete erdirelim inşallah…
Hilal ve Gamalı Haç dövmesi bu örgütün sembolü olabilir mi?
Bunu bilmiyorum. Ancak bilinçdışı, bilincin konuştuğu dili anlar. Bunun sebebi, bilinçdışı dili, bilincin tersine kelimeler kullanmaz, onun dili sembollerdir ve iletişim tarzı yazılı kelime veya konuşma değil, imgelemedir. Bunun kuşkusuz bir anlamı vardır. Dolayısıyla bu tür sembollerle kişiler aslında farkında olarak ya da olmayarak faaliyetlerine büyüsel-törensel bir anlam yüklemek istemektedirler.
Bu bağlamda Almanya’da birbiri ardısıra yaşanan Türklere yönelik Nazi bağlantılı kundaklama olaylarının zamanlamasının özel bir anlamı var mı?
Son derece ilginç bir durum doğrusu. Üstelik de ilginç olan bununla da sınırlı değil. Görgü tanığı küçük bir kız çocuğu elinde baston olan bir adamı olay yerinden uzaklaşırken görmüş, kendisine ‘ne yaptığını sorusuna ise ‘ben Almanım’ yanıtını aldığını aktarmış. Şimdi, Hrant Dink cinayeti ile Ergenekon örgütü suçlanıyor. Bu suikastla ilgili klip yapan bir genç vardı, elinde ise bir asa bulunuyordu hatırlarsınız.
İki olay arasında, örgüt sembolizmi bakımından bir bağlantı var galiba...
Bu mümkün görülüyor.
Öncelikle bu genç, o asayı neden eline almıştır? Bu davranış bilinçli mi yoksa bilinçaltı ya da bilinç dışı bir davranış mıdır?
Üzerinde Trabzonspor armalı eşofmanı, Türk Bayrağı’nın önünde "amatörce" poz veren bu genç neden elinde bir "asa " tutar? Nerden gelmiştir aklına bu? Bu yaşta genç bir adam için bu tür bir asa kolayca bulunacak birşey midir?
Bu genç aslında asayı yani sihirli değneğini eline aldığı zaman bilinçaltına iradenin devreye geçmesi gerektiğini söylüyor. Zira asa iradeyi temsil eder.
Bu gencin tamamen milliyetçilik duygularıyla verdiği bu pozda bu Asa o çocuğun elinde sanki bir emanet gibi durmaktadır.
TEŞEKKÜR VE HATİME
Tespitlerini benimle ve okurlarımla paylaştığı için bir kere daha Aydoğan Vatandaş’a teşekkür ederek, bu tespitler ışığında takdiri kıymetli okurlarıma bırakıyorum esen kalınız…