'Gazeteci gazetecinin kurdudur'
Özdemir Milliyet ve Vatan gazeteleri ile Medyatava sitesini yazısında yerden yere vurdu...
"Mimarlar rakip mimarların yok olmalarını ister mi? Ya da doktorlar diğer doktorların başarısız ve rezil olmalarından açık bir memnuniyet duyar mı? Diğer meslek dallarında işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama gazeteciler gazetecilerden nefret ediyor."
Bu satırlar Radikal yazarı Cüneyt Özdemir'in. Başbakan'ın "böyle gazetecilik olur mu?" diyerek eleştirdiği ve tinerci genç haberi nedeniyle iktidarın tepkisini çeken Özdemir, geri adım attığı halde gazetecilerin kendisine kin kustuğunu yazdı. Özdemir Milliyet ve Vatan gazeteleri ile Medyatava sitesini yazısında yerden yere vurdu...
"Özellikle bir kesim kendileri ya da kendileri gibi düşünen gazetecilerin dışında hepsinin rezil olmasını, mesleği bırakmasını hatta yok olmalarını istiyorlar. Üstelik bunu gizli bir hasetle de yapmıyorlar. Aramızda Kötücüllükle beslenen gazeteciler var.
Geçtiğimiz hafta Başbakan Erdoğan ile girdiğim polemik sonrasında bir iki site ve köşede çıkanları görünce üzülerek bunu bir kez daha gördüm.
Milliyet ve Vatan gazetesinin internet sitelerinde kes-yapıştır tekniği ile de'leri bile ayıramayan birileri tarafından linç edilmeye çalışıldım.
İçeriğini çarpıttıkları haberi 'Fırçayı yedi geri vitese taktı' başlığı ile coşkuyla gün boyu sitelerinde tuttular. Bu tavrı gören de bu siteleri yönetenlerin çıplak kadın galerisi yapmak yerine Başbakana muhalif gazetecilik yaptığını düşünür değil mi? Kim bilir belki böyle bir niyetleri var da bunu çıplak kadın galerileri ile 'şimdilik' kamufle ediyorlar. O zaman Erdoğan Demirören'e hayırlı olsun. Bu da bir siyasi tavırdır, saygı duyarım. Buyrun meydan.. Beni linç etmek işin kolayı, hadi yapın bakalım o Başbakana meydan okuyan şanlı haberlerinizi...
Bir diğer site medya dedikoduları veren medyatavaydı. Hürriyet ve Ntv'de çalışan gazeteciler tarafından işletilen bu site ise beni anamın başörtüsü ile vuracağını düşünecek kadar aşağılık bir düzeye manşetlerini çekebilmişti. Ne zaman annem başörtülü desem birilerine fena halde dokunuyor, bunun da farkındayım.
Bir de dedikodu yazarı var ki burada adını anmaya değmez, dün bana 'gazetecilik nasıl yapılır?' dersi vermeye soyunmuştu. Bu seviyesiz gazetecileri görüp de medyaya girdiği için Mehmet Emin Karamehmet pişman olmasın da kim olsun! Krizler etrafınızdaki insanları ya da insan görünümündeki gazetecileri bir kez daha tanımamıza imkan veriyor. 22 yıllık gazetecilik hayatım bana şunu öğretti.
Kötü insandan iyi gazeteci çıkmıyor. Vicdansız gazeteci acı bir çikolataya benziyor. Üstelik bu kötcüllük ile ana akım medyada uzun süre tutunamıyorlar. Ancak mide bulandırdıkları da kesin...