yazar-64
Geçmiş Zaman Olur Ki…*
“…Bir yaz boyu evimden dışarı çıkmıyorum…Daima kitap…kitap… kitap!.. Bir korku evimden dışarı çıkmama engel oluyor. Gazete ve televizyon aracılığı ile dışarıdan havadisler alıyorum. Onlar da olmasa yirminci asırda bir Robinson Kruzo da ben olurdum heralde…
Nedense herkes geceden ve karanlıktan korkup kaçarken, ben gündüz vakti üryanlığını teşhir eden fâhişe korkulardan, düşüncelerden ve temeli kaos tuğlalarıyla örülmüş…vücûda getirdiği sokaklardan kaçıp, kitapların kucağına sığınıyorum. Ancak onların bağrında duyuyorum şefkati muhabbeti. Onların yanında unutuyorum kimsesizliği ve bu yığınlar gürûhu içindeki yalnızlığı…
Bir gecenin sessizliğinde ne yapacağımı düşünürken, içimden dışarı çıkmak geliyor. Saat:23:00 sessiz kaldırımlarda ayak tıkırtılarımı dinliyor ve gidiyorum belirsizlikler aleminde…Belirsiz bir yönde yine muhayyilemdeki belirsizliklerle birlikte. Bir anda üstadın şu mısracıkları düşüveriyor dilime:
‘İn cin uykuda
Yalnız iki yoldaş uyanık
Biri benim biri de
Serserî kaldırımlar…(N.F.K)’” (Onur Akbaş, Konuralp Gazetesi, 27 Ağustos 1998)
“Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde Cenab-ı Allah pek çok hadiselere işaret ederek, Dünya’dan pek çok tabii ve ilmî hadiselre misaller vermiştir. Varlığa delil olarak işaret buy6urduğu kavimlerin helakında olduğu gibi günümüzde de gerek tabii gerekse ilmî alanda pek çok sırların olduğu şaşırtıcı hadiselerden de anlaşılıyor…” (Konuralp Gazetesi, 25 Mart 1999)
“ … Dogma denilen şey, insana empoze edilen şeylerin tümüyse o zaman dogmatik olmayan düşünce yoktur sanırım.Zira insan içinde dalgalanıp duran ilham denizinin diplerinden bulup çıkarmış o zaman da Dünya denilen meçhulün nasıl olduğu sorusunu…” (Yeni Gazete,1 Temmuz 2002)
***
* İnsan kimi zaman geçmişe dönüp bakmak ister. İşte “geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.” sözü böyle anlar için söylenmiş olsa gerek. Eski yazılarımdan oluşan bu seçkiyi eski okurlarımın gönderdiği ısrarlı mailler üzerine hazırladım. Bir süre sizi bunlarla baş başa bırakacağım.