Genelkurmay'dan cevap bekleyen 4 soru
Çetin Doğan iddiaları kabul etmiyor ama, 4 soru var ki mutlaka cevaplanmalı...
İşte Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal'in Taraf Gazetesi yazarı Yasemin Çongar'ın sorularından oluşan köşe yazısı;
SORU 1
Dönemin Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan 5-7 Mart 2003’teki plan seminerinde dış tehdit odaklı olması gereken harekât planının dışına çıktı mı? Bu semineri, amacı haricinde kullanarak, seçimle işbaşına gelmiş hükümete husumet içeren konuşmalar yaptı mı? Seminerdeki sunumlara yansıyan tehdit değerlendirmesi ve harekât planı meşru muydu? Türk Silahlı Kuvvetleri Mart 2003’te iç tehdidi birinci öncelik mi sayıyordu?
SORU 2
Altında Çetin Doğan’ın adı yazan Aralık 2002 tarihli Balyoz Güvenlik Harekât Planı’ndan haberiniz var mıydı? Bu planın içerdiği olağanüstü hal ve sıkıyönetim hedeflerini, Genelkurmay paylaşıyor muydu?
Planın ekindeki darbe sonrası hükümet programı ve bakanlar kurulu, Genelkurmay’ın bilgisi dahilinde mi hazırlandı? Bu planın ve eklerinin, dönemin Birinci Ordu Harekât Başkanı (o günkü rütbesiyle Kurmay Albay) Süha Tanyeri’nin görev yerinde kullandığı bilgisayarda kaydedilmiş olduğu elektronik olarak kanıtlanabiliyor. Doğan ve Tanyeri’nin ifadelerine başvurdunuz mu?
SORU 3
Şubat 2003 tarihli, altında dönemin Harp Akademileri Komutanı Orgeneral H. İbrahim Fırtına’nın adı yazan ve son elektronik kaydı Albay Cengiz Köylü tarafından yapılmış olan Oraj Hava Harekât Planı’ndan haberiniz var mıydı?
Çok gizli ibareli bu planın ikinci sayfasındaki “Mümkünse bir uçağımızın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi sağlanacak, bu gerçekleşmediği takdirde yeniden teşkilatlandırılan ÖZEL FİLO personelinden bir pilotun uygun zaman ve yerde kolundaki uçağa atış yapmak sureti ile kendi uçağımızın düşürülmesi sağlanacaktır” şeklindeki harekât icra hükmü konusunda Fırtına ve Köylü’nün ifadelerine başvurdunuz mu?
SORU 4
Çarşaf ve Sakal başlıklı iki ayrı,ancak benzer içerikli Eylem Planı Harekât Emri kapsamında “Darbe için elverişli koşulları oluşturmak maksadıyla; G günü S saatinde... İstanbul Fatih ve Beyazıt camilerinde tedhiş faaliyeti icra edilecektir” deniyor.
Çarşaf Planı’nın altında Jandarma Yüzbaşı Hüseyin Topuz’un adı var; planı bilgisayara en son kaydeden kişi Jandarma Binbaşı Hüseyin Özçoban. Ayrıca planın ekinde, cami saldırısında keşif, tahrik, tahrip ve kayıt vazifeleri üstlenecek dokuz kişilik timin adları, sınıf ve rütbeleri, sicil numaraları var.
Sakal Planı’nda da imza sahibi ve kaydeden olarak yine Topuz ve Özçoban’ın adı görülüyor; saldırı timi yine sicil bilgileri verilen başka askerlerden oluşuyor.
Genelkurmay, bu iki plandan haberdar mıydı? Oraj, Sakal, Çarşaf gibi planların harp oyunu ya da senaryo olarak kâğıda dökülmesi Türk ordusunun işi midir? Bu planların belgelerindeki ‘elektronik parmak izleri’ni incelediniz mi? Özçoban ve Topuz’a “Bu belgeler nedir” diye sordunuz mu? Sonuç ne oldu?
Genelkurmay, meramı ancak niyet okuyarak anlaşılabilecek muğlâk açıklamalar yapmak yerine bu soruları dürüstçe cevaplasın.
Bu toplum bunu hak ediyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Kâzım Karabekir’e atfen “vatandaş önce gerçeği aramalı” diyordu. Vatandaş zaten gerçeği arıyor. Biz bu arayışın parçasıyız.
Siz de olun.