Hicrî 1436’nın Ramazan ayındayız.

Altı yıldır olduğu gibi bu yıl da Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin İlahiyat Fakültesi bahçesinde  “Gökkubbe Altında Ramazan Geceleri”ni ihya programları yapıyoruz. Artık burada hatimle açık havada teravih namazı kılmak bir klasik oldu. Çam kokuları ve hışırtıları altında tatlı tatlı esen meltemler, gedavet rüzgârları da ayrı bir güzellik katıyor, namazlara.

Konya’mızın manevi çekim alanlarından birisi İlahiyat Fakültemiz’in bulunduğu mekan..

Halkımız Konya’mızın en uzak mesafesinden teravih namazı kılmak için aile boyu bütün fertleriyle birlikte buraya akın ediyor. Yaklaşık 1500-2000 kişi katılıyor, teravih namazına..

Bizler de Necmettin Erbakan Üniversitesi rektörlüğü ve Büyükşehir Belediyemizin katkılarıyla hazırlıklarımızı yaptık. Hergün 5-6 arkadaşımız namaza hazırlık işleriyle ilgileniyor. Teravih öncesi alanın temizliği yapılıyor, namaz için sergiler seriliyor, namazdan sonra da kaldırılıyor.

İlahiyat Fakültemizden ve Müftülüklerimizden hâfızı kurra olan yedi hocamız münavebeli bir şekilde teravih namazı kıldırıyor.

İlahiyat Fakültemizden hocalarımız her gün teravih namazı öncesi Ramazan-ı Şerif ayıyla ilgili sohbetler yapıyor. Halkımızı doğru din anlayışı konusunda bilgilendiriyor. Teravih namazı sonrası gürül gürül esen çamların altında içilen çaylar eşliğinde devam ettirilen sohbetler de bir başka renk ve heyecan katıyor Ramazan gecelerine…

Teravih namazı aralarında müezzinlerimiz âyet-i kerimeler, salâtü selamlar, ilahiler ve kasideler okuyarak halkımızın manevi coşkusunu yükseltiyor.

Hergün cemaatimize,  gönüllü bir ailemiz su dağıtıyor. Yine her gün büyükşehir belediyesi kültür müdürlüğü tarafından soğuk şerbet ikram ediliyor, cemaatimize.

Belediyemizden gelen Pişekâr-Kavuklu oyuncular hem bir geleneği kendilerine özgü yerel kıyafetleriyle ihya ediyor, diğer taraftan çocuklarımızı sevindirmek adına onlara oyuncaklar ve birbirinden güzel hediyeler dağıtıyor. Çocuklarımız fakültemiz bahçesinde güle-oynaya oyunlarını oynarken, bilinçaltlarına Allah, peygamber, ezan, namaz sevgisi, kısaca din duygusu yerleşiyor. Fakülte bahçemiz tam bir bayram havasında manevi coşkuya duruyor.

Mülteci Suriye’li bir kardeşimiz. Teşekkür ettikten sonra, hocam diyor burada teravih namazının manevi hazzı bir başka oluyor. Kendimi Şam’da Emeviyye camisinde teravih namazı kılıyor hissediyorum. Buralar bize Suriye’yi aratmıyor. Cemaatimizden bir başka Müslüman da şunları söylüyor. Ben bu sene ramazan ayında umreye gidemedim. Adeta burası bana Mekke ve Medine’de teravih namazı kılıyormuşum havası veriyor. Kendimi harem-i şerifte, kutsal mekânlarda hissediyorum. Bu sebeple burada kıldığım teravih namazlarından manevi bir haz alıyorum..

Açık alanda kıldığımız teravih namazlarına erkeklerle birlikte en çok da kadın cemaatimiz iştirak ediyor. Hatta ramazan sonrası da bir takım etkinlikler yapılmasını istiyorlar, bizden. Buradaki ruhun ve manevi coşkunun artarak sürdürülmesini talep ediyorlar.

Başta üniversitemiz, belediye ve bir kısım vakıflarımızın verdiği iftarlar da ayrı bir güzellik katıyor, bu mekâna.  Kendilerine çok teşekkür ediyorum.

Yaklaşık her hafta cumartesi geceleri kılınan teheccüt namazlarına da büyük katılımlar oluyor. Halkımız uykusundan feragat ederek teheccüt namazı kılmak için koşuyor İlahiyat Fakültemizin camisine, bahçesine..

Kadir Gecesinde Ramazan programlarımız adeta tavan yapıyor.

 Bu sene de aynı ilgi ve alakayı bekliyoruz. Bu sebeple fakültemizin otopark işlerini de kolaylaştırmış olduk. Gönül ister ki, İlahiyat Fakültemizin sınırlarını daha da genişletelim, daha büyük katılımlar olsun.  Yağmurdan kıştan korunmak için İlahiyat Fakültemizin bahçesine kapalı Mekke ve Medine’de olduğu gibi seyyar çadırlar kuralım. Sadece ramazan ayına özgü olmasın faaliyetlerimiz. Cuma günleri Cuma namazı ve bayram namazları da açık alanda kılınsın. Burası hem bir ilim irfan yuvası ve hem de Konya’mız için manevi çekim merkezi olmaya devam etsin. Fakülte camimizin minberinden yükselecek mesajlar gündemimizi belirlesin.

Hayırlı ramazanlar dileğiyle…