Star Yazarı Ergun Babahan, bugünkü köşe yazısında PKK'nın seçim planları ve Deniz Baykal'ın CHP ile ilgili açıklamalarını kaleme aldı. İşte Babahan'ın yazısının ilgili bölümleri:

PKK da seçim kampanyasını başlattı 

Evet ama BDP için değil de daha çok milliyetçi kesim için kampanya yapıyor PKK. Sandık tarihi yaklaştıkça PKK’nın eylemleri, saldırıları, mayınlı pusuları arttı.

Alıştığımız bir tablo bu aslında.

Her seçim döneminde PKK kartı devreye giriyor ya da sokuluyor. Yaşar Büyükanıt’ın karda kışta Kuzey Irak’a harekat için tutturmasından, şehit cenazelerinin belli odaklarca AK Parti aleyhine mitinge dönüştürülmesi bunun en basit örnekleri.

Hedefin özellikle Orta Anadolu ve Kuzey Anadolu’da milliyetçi oyları AK Parti’den kaçırmak olduğunu sanıyorum.

Bu seçim anayasa seçimi.

Devletin içinde 12 Eylül darbe anayasasının sağladığı ayrıcalıklı kesimler, ellerindeki her gücü bu amaçla seferber edecekler.

PKK bu açıdan her seçimin kozu.

Ergenekon Dava sürecinde gündeme gelen iddialar, Heronlarla ilgili MİT’in tespit ettiği ve Genelkurmay’ın bir türlü açıklayamadığı konuşmalar, Ankara’nın bir kesimi ile Kandil arasında farklı bir ilişkinin var olduğunun göstergesi.

Bu kesimler ateşkesleri bozmakta, konumların korumak için şehit cenazelerini kullanmakta büyük tecrübe sahibi.

Aynı tablo yine tekrarlanıyor.

Sandık gününe kadar kanlı haberler gelmeye devam edecek ne yazık ki.

Bir de CHP’yi deneyin!

Süleyman Demirel, CHP’yi kastederek “Bunlar 4 kazı güdemez” derdi iki parti arasındaki büyük kavga yıllarında.

Halk da bu fikre itibar eder görünürdü ve CHP’ye iktidar vermezdi.

“Halkçı Ecevit” dönemini hariç tutarsak, CHP iktidar olmaya yetecek oy oranını hiçbir zaman tutturamadı.

Bunda darbeci, askerci, vesayetçi eğilimlerin de rolü vardı elbette.

Halk, CHP’nin kendisine yukarıdan baktığını, giyimini kuşamını, geleneksel değerlerini, yaşam biçimini beğenmediğini görür ve hep sağa meylederdi. Bugün AK Parti iktidarda 9 yılını tamamlamak üzere, Haziran ayında seçim var.

Tablo, AK Parti’nin yine tek başına iktidar olacağını gösteriyor.

Türkiye’de biraz da darbeler ve müdahaleler nedeniyle hiçbir partiye nasip olmayan bir başarı öyküsü bu.

Başbakan Erdoğan seçimde 315-335 arası milletvekili çıkarmayı beklediklerini söyledi. Yani AK Parti açısından yarış tek başına anayasa değişikliği yapacak çizgiyi yakalama yarışı var.

Bu görüntü seçim heyecanına ya da heyecansızlığına yansıyor. Sonu belli bir yarış kimseyi heyecanlandırmıyor.

Yine de bir yarış işte ve Türkiye’yi ileriye taşıyacak olan da bu demokratik mücadele. Kampanyayı Antalya’da sürdüren Deniz Baykal, halka “Bir de CHP’yi deneyin’’ demiş.

Nedenini söylememiş.

Ergenekon’un avukatlığı için mi, Anayasa Mahkemesi ve askerle olan mükemmel uyumu sayesinde halkın taleplerinin yolunu başarıyla kestiği için mi?

CHP’nin başvurusu nedeniyle üniversite kapıları yüzlerine kapanan başörtülü kızlar, tekrar eski döneme dönülsün diye mi CHP’yi deneyecek.

Elbette, CHP’nin de denenmesi gerekir.

Ama bunu için CHP’nin de önce gerçekten demokrat olmayı denemesi gerekiyor.