Diyetisyen Ertan Akpolat
HİPERTANSİYON VE BESLENME
Hipertansiyon, kan basıncının normal kabul edilen değerlerin üzerinde olmasıdır. Bir bireyde kabul edilen değerler büyük tansiyon için 140mmHg ve üzerinde olması ya da küçük tansiyonun 90 mmHg ve üzerinde olmasına tıp dilinde hipertansiyon yani halk tarafından bilinen adıyla yüksek tansiyon adı verilmektedir. Kan basıncı için normal değerlerimiz ise büyük tansiyon için 120 mmHg, küçük tansiyon için 80 mmHg olmasıdır.
Yüksek kan basıncının çeşitli nedenleri vardır ve bu nedenlerin birleştiği nokta ise bireyin damarlarının daralması sonucunda, kan damarlarının duvarlara yüksek bir basınç uygulaması sonucu kan basıncının gittikçe artmasıdır.
Hipertansiyon, gelişmiş ülkelerde daha sık karşılaşılan sağlık sorunudur. Tedavi edilmeyen hipertansiyon, zamanla yanına birçok hastalığı alarak daha kompleks bir duruma gelir. Araştırmalarda Türkiye’de hipertansiyon görülme sıklığı %15-40 arasında değişkenlik göstermektedir. Ülkemizde çoğunlukla 40 yaş ve üstünde görülmektedir. Yapılan ve yapılmakta olan birçok araştırma bize gösteriyor ki hipertansiyonun oluşumunda diyetsel faktörlerin etkili olduğunu görmekteyiz. Yapılan araştırmalara dayanılarak uygun bir beslenme planı ile kan basıncı düşürülebilir. Son yıllarda hipertansiyonun tedavisinde kullanılan ve DASH adı verilen bir beslenme programı geliştirilmiştir. DASH diyeti adını Dietary Approach to Stop Hypertension yani hipertansiyonu düşürmede diyetsel yaklaşımlar anlamına gelmektedir.
Hipertansiyon riskini artıran faktörleri sıralamak gerekirse:
- Yaş: Yaş arttıkça yüksek tansiyon görülme oranı artmaktadır. Tansiyonda yükselmeler 40’lı yaşlara gelmeye başlayınca ortaya çıkmaktadır.
- Cinsiyet: Yapılan araştırmalarda ortaya konulan verilere bakıldığında erkeklerde daha sık görüldüğü ortaya çıkmıştır. İleriki yaşlarda kadınlarda da erkeklerde de görülme oranı eşitlenmektedir.
- Kalıtım: Yapılan araştırmalarda ailede yüksek tansiyon olan bireylerin yarısında ileriki yaşlarda da görülmüştür.
- Şişmanlık: Birçok hastalığın tetikleyicisi şişmanlık durumu hipertansiyonu da etkilemektedir.
- Aşırı tuz tüketimi: Hastalığın en temel sebebidir.
- Yanlış ve düzensiz beslenme: Hastalar neler yemeleri gerektiğini neler yememeleri gerektiği konusunda bilgi sahibi olmayınca alınan bazı gıdalar yanlış beslenme alışkanlığı vücutta belirtilerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
- İlaç kullanımı: Yanlış ilaç kullanımı birçok bireyde yüksek tansiyonu tetiklemektedir.
- Stres: Her hastalığın başlıca sebebi stres, hipertansiyonda da başlıca sebeplerdendir. Stres faktörü yüksek tansiyonun ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
- Sigara: Sigara kullanımı yüksek tansiyon görülme oranını arttırmaktadır.
- Alkol: Alkol kullanımı yüksek tansiyon görülme oranını arttırmaktadır.
- Diyabet (Şeker hastalığı): Hastalıklar arasında bakıldığında en tetikleyicisi diyabettir.
- Menopoz dönemi
- Gebelik
- Yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmamak
Hipertansiyonun sağlığımıza etkisi nedir?
- Arteriyoskleroz yani damar sertliğine yol açmaktadır. Aynı zamanda kalpte büyüme ve yetersizlik ortaya çıkmaktadır. Damarlarda daralma olunca damarlardan kanı geçirebilmek için kalp daha fazla çalışır. Sürekli yüksek basınçta kan pompalamak zorunda kalan kalbin kasları büyür ve kalınlaşır. Bir süre sonra kalbin çalışması yetersiz düzeye iner ve kalp yetmezliği başlar.
- Kalp krizi
- Böbrek hasarı
- Felç ve en önemlisi de beyin kanaması kadar varan sonuçlar ortaya çıkabilir.
Hipertansiyon için beslenme önerileri
- Şişmanlığın önüne geçilmelidir. Birey ideal kiloya düşürülmeli ve ideal kilo korunmalıdır. Ailede hipertansiyon öyküsü var ise BKİ’nin (Beden Kitle İndeksi) mutlaka normal aralıkta tutulmalıdır. BKİ’nin %20-25 arasında olması önerilen düzeydir. Dengeli bir diyet ve düzenli fiziksel aktivite ile bir doktor ve diyetisyen işbirliği sayesinde kan basıncında düzelmeler görülebilir.
- Hipertansiyon denilince en başlıca etken tuz tüketimidir. Tuz güçlü bir damar büzücüdür ve bu nedenle tansiyonu düzenleyen sistemi etkilemektedir. Aşırı tuz ve tuzlu gıdalar tüketiminden açınmak gerekir. Bir bireyin tuz tüketimi ortalama 1.5-2.5 gr. arasında olmalıdır.
- Sodyum alımını belirli düzeyde tutmak için yemekler tuz konmadan pişirilmeli.
- Ekmeğin az tuzlu olmasına dikkat edilmeli gereksiz tuz alımının önüne geçmiş oluruz.
- Tuz yerine alternatif olarak aynı zamanda potasyumdan zengin olan besinleri ilavesiyle yemekler lezzet acısından daha damağa uygun düzeye gelir. Maydanoz, nane, kekik, limon suyu, soğan gibi tat vericiler kullanarak tuz ihtiyacına gerek duyulmayacaktır.
- Alkol alımı mutlaka kısıtlanmalıdır. Yapılan araştırmalarda alkolün tansiyon üzerine etkisi oldukça yüksektir ve aynı zamanda bu oran kadınlarda daha yüksek çıkmıştır.
- Alkol kadar diğer bir tehlikeli ürün sigaradır. Hücre zarına zarar vererek kan basıncını arttırmaktadır. Bir tek kan basıncı olarak değil sigara ve alkol pek çok olumsuzluğa sebep vermektedir. Mümkün oldukça azaltılmalı, hatta bırakılmalıdır.
- Vitamin ve mineral içeren besinler her gün mutlaka yeterli miktarda alınmalıdır.
- Ara öğünlerde meyve tüketin. Meyveler hem posa hem de potasyum içeriği nedeniyle hipertansiyona yardımcı olabilir. Günde 3-4 porsiyon yeterli olacaktır.
- Sebze tüketimini arttırın. Her gün 2 porsiyon sebze tüketmelisiniz. Bunun 1 porsiyonu salata 1 porsiyonu 1 tabak sebze yemeği olmasına özen gösteriniz. Kan basıncınızın düzene girmesini sağlayabilir.
- Her gün bireyin tüketim tablosuna uygun olarak yeterli miktarda süt, yoğurt ve peynir tüketmelidir. Süt ürünlerinin içerisinde bulunan kalsiyum ve magnezyum kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur.
- Tüketilecek yağ miktarı ve cinsi oldukça önemlidir. Hayvansal kökenli doymuş yağlar dediğimiz tereyağı, kuyruk yağı, margarin tarzı yağlardan uzak durmak gerekir. Bunların yerine doymamış yağ asitleri tercih edilmelidir. Sıklıkla zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar tercih edilmelidir. Haftada en az 2 kez omega-3 açısından zengin balıkları tüketmeye çalışınız.
- Paketlenmiş şarküteri ürünlerde tuz oranı oldukça yüksek düzeydedir. Bu yüzden mümkün oldukça tüketiminden kaçının. Doymuş yağ içeren salam, sucuk, sosis gibi şarküteri ürünleri ve salamura yiyecekler ve soslardan uzak durmak gerekmektedir.
- Kahve ve maden suyu tüketimini en aza indirmelisiniz. Kahve kan basıncında yükselmeye neden olur.
- Sarımsak kullanımı hipertansiyonlu bireylerde tavsiye edilir.
- Fiziksel aktivite arttırılmalıdır. Düzenli fiziksel aktivite tüm hastalıkların düzenlenmesinde olduğu gibi hipertansiyonun tedavisinde de önem taşır. Bu nedenle haftada 3 kez orta tempolu egzersiz yapmak büyük önem taşır.
- Belki de yaşamımız için en önemlisi stresten uzak durmaktır.
Unutmayın, beslenme bir bütündür. Hiçbir gıda tek başına mucizeler yaratmaz. Besinlerle yaratılan çeşitlilik bir anlam ifade eder.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
https://www.instagram.com/dyt.ertanakpolat/