İkinci Dünya savaşı'ndan sonra, yıkılan ve yokluk içerisine giren Almanya da,  hızlı bir kalkınma hamlesi başlatıldı.

Savaştan sonra, özellikle erkek nüfusu çok azalmıştı,

Hem nüfusunun çoğalması, hem de fabrikalarında çalışmak için çok sayıda insan gücüne ihtiyaç ortaya çıktı,

Buna Almanya”nın müttefiki Türkiye, kayıtsız kalamazdı ve kalmadı, 1961'den itibaren bu ülkeye işçi göndermeye başladı,

İşçiler İstanbul Sirkeci'den yola çıkar, üç günlük kara tren yolculuğu ile Münih'e ulaştıklarında , davul zurna ile karşılanırlardı.

Bugün ne değişti de, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı na son Almanya gezisinde gazetelerin manşetlerinde “Hoş gelmediniz, burada istenmiyorsunuz”.  Başlıkları atılıyor.

Almanya’nın bütün gazeteleri yazdı, politikacılar konuştu. Her biri kendi üslubunda birazda edepsizce Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a “Almanya’ya gelmemesini, burada istenmediğini” söyledi.

Başbakanımız Almanya’da neden istenmiyor diye bir soru aklımıza gelince, bakın neler ortaya çıktı. Onların ağızlarına sakız ettikleri ve hepsinin koro halinde söyledikleri,

Başbakan’ın Gezi performansı rahatsız ediciymiş, basın düşmanı olması sıkıntının baş sebebiymiş, YouTube-Twitter’ı kapattırması, biz vatandaşların özel hayatına karışması, son olarak ta 17 Aralık sonrası icraatları, bardağı taşıran son damla olmuş.

Dost Almanya, Müttefik Almanya bizi düşünür elbet!

Yalnız ben bu sözleri içimizdeki Alamanyalılardan duymuş gibiyim.

Eskiden içimizdeki Alamanyalılar Türkiye ile ilgili olumsuz konuşur, bu adamlar bize hep İltifat  ederlerdi. Bugün ne değişti kim yanlış yaptı da ikisi de aleyhimize konuşmaya başladı?

Biraz eskiye gidersek bunların sebebi hemen ortaya çıkacak.

Eskiden bu milletin evlatları, Milli Takımın maçlarında tribünleri doldururlar, ancak Avrupa'da sürekli yenilgi alındığı için kahrolurlardı. Türk ekonomisi çıkmaza girince de biriken mark'larını yurda gönderirler, Türkiye ile ilgili çevrelerinden gelen her türlü olumsuz eleştiriyi de sineye çekmek zorunda kalırlardı…

Uzun yıllar bu böyle sürdü gitti, Cumhuriyet tarihimiz boyunca, son yıllara kadar bu insanlar Almanya'da hep aşağılandı.

Onun içinde bizden iyisi yoktu.

Türkiye”de demokrasisinin aksaması ülkemizdeki  insan haklarındaki duyarsızlık, Türk ekonomisinin zayıflığı, ve  iki devlet arasındaki kültür farklılıkları, o yıllarda  aşağılamanın başlıca nedenleriydi.

Şimdi böylemi?

Almanya'da üç milyon gurbetçimiz bulunuyor. ve durum eskisinden çok farklı, gurbetçilerimiz bugün sokaklarda göğüslerini gere gere geziyorlar, çünkü Türkiye eski Türkiye değil artık,

Her şeye eyvallah diyen eski başbakanlarda yok artık, ve en önemlisi dünyanın yükselen yıldızı 'Türkiye' var artık,

Dün sıradan ülke olarak gördükleri Türkiye, bugün İstanbul’a yeni havaalanı yaparak Frankfurt havaalanının pabucunu dama atacak diye ödleri kopuyor.

Buda yetmezmiş gibi Turizm, Türkiye'ye kayıyor,  

Enerji desen, birçok Avrupa ülkesini sollamış durumda,

Ekonomi, krizsiz ve giderek büyümekte,

Demokrasi-İnsan Hakları desen, yükselen yıldız Türkiye,

En önemlisi, yıllarca bizi dost Almanya, Müttefik Almanya, diye uyuttular. Uyumayan, başbakanıyla bütünleşmiş  milyonlar var artık.

Başbakan Erdoğan, Almanya’da Türkiye'yi anlattı, anlattıkça 'Gurbetçiler' coşku ile dinledi. Şimdi tüm gurbetçiler ülkeleriyle gurur duyuyor. buda Almanya’yı, kudurtuyor.

Başbakanımız, Cumhurbaşkanlığı için ilk mitingi Almanya’da gurbetçilere yaptı dersek yanılmamış oluruz.

Almanya”da yapılan ankete göre gurbetçilerimizden % 60 ı yeni cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ı görmek istiyor,

Buda içimizdeki hala kendi adayını belirleyememiş Alamanyalıları kudurtuyor.