Seyit Küçükbezirci'ye ithaf

Şahsınıza has  o güzel üslubunuzla  haftada  bir yazdığınız  yazılar hafızalardan hiç silinecek gibi değil.. Mevsimi dolayısıyla olsa gerek  sık sık bahsettiğiniz   ve hatırlattığınız  o kır otları deyip geçtiğimiz   Allah vergisi   o yeşillikleri sevmiyen   yoktur sanırım. O KIR OTLARINA  ben de hayranım.  Kültürel içerikli  Ballar gibi tatlı,  Orkestralar  gibi  ahenkli , Kuş cıvıltıları kadar  mükemmel  Konyalı kadınlarımızın tercihan sık sık pişirdiği   kavurmalı soğanlı,  Salçalı Domatesli , yanı sulu  tere yağlı , BULGUR PİULAVI   nın  yanında  GÜNEYİK SALATASI   varsa keyfe keder yok değil mi ? Hele yanında ayran da olursa….

        O tür yazılarınızı okudukça doğrusu keyf alıyoruz.  SÖZÜNÜ ETTİĞİNİZ  Güneyik. Teke sakalı. Acı marul, Nane,  İğde Çiçeği,  Erguvan,  Akasya, yerde biten Semiz otu  gibi daha genleri ile oynanmamış  veya becerilememiş  bin bir çeşit otlardan alınan damak zevkini  başka tür yeşilliklerde şahsen ben  bulamıyorum.

        Söz açılmışken  bir sıkıntımı açıklamadan geçemiyeceğim.Eski adı ile KAYIKLI KAHVE'nin  gün doğusundaki  Kadınlar pazarının  giriş kapılarında  çeşidine göre Kır otlarını satan  Kadınların önünde  durdum, Çeşitli otları ayıklamışlar, yıkamışlar,  satılması için bekleşiyorlar.  Doğrusu  insanı imrendiriyorlar da. . ama güvenemediğim bir sırada   yoldan geçen tanımadığım  bir delikanlı  “ Amca dedi.  Bu otları sakın bunlardan alma.  Kendi elinle toplarsan ne ala"  dedi.  Ve ekledi, “ben Saraçoğlu  mahallesindenim,  bu kadınlar da oralı,  bu otları genelde  mezarlıklardan topluyorlar" dedi ve döndü kadınlara  YALAN mı dedi.  Verilen cevabı keşke kulaklarım işitmese ydi. "Mezarlık olsun ne olmuş" demesin mi ?

        Geçen Pazar günü Ata yurdu    Bağrıkurt  Karacaören Sızma Saraybahçe cıvarını dolaştım.  Oralar öz vatanım sayılır.  Karacaören Köyünün  ağası  rahmetli  Tirimilli namı ile meşhur  Hacı Hasan Koyuncu  benim kayın pederim olur.  Sızma yolu üzerindeki  bağ bahçeler dahil  300  konya dönümü tarla  daha üleşilmedi aynen durur.   Bir ara ÇÖPLÜ GÜNEYİK’lerin çok olduğu  Sakarnama deresinde durdum. Bol bol topladım. Teke sakalı  Yimlik ne varsa   topladım.

Güneşe karşı oturdum çayırların üstüne, uzandım. Otları ayıtladım. Lale aradım bulamadım.

       VE SENİ ANDIM .. Bilmem  kulakların çınladı mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.