Hulki Cevizoğlu son yazısını yazdı

Hulki Cevizoğlu son yazısını yazdı

Seçimi kaybetti ulusalcı gazetedeki son yazısını yazdı.. KIVIRMAYA GEREK YOK, AKP'yi kutluyorum..

Ankara'dan bağımsız milletvekili adayı olan ve seçilemeyen Hulki Cevizoğlu bir süredir Yeniçağ Gazetesi'nde yazıyordu. Cevizoğlu bugün yazdığı yazıyla gazeteye veda ederken ilginç cümleler kurdu. Cevizoğlu, 'Hiç kıvırmaya ve kıvırtmaya gerek yok. Makyavelist yani "zafer için her şey mubahtır" taktiğini kullansa da AKP'yi kutlamak gerekir.' diye yazdı.

İşte Hulki Cevizoğlu'nun bugünkü o yazısı

ELVEDA!

24. dönem TBMM için genel seçimler yapıldı ve AKP, yüzde 50'lik ezici bir oyla 3. kez tek başına iktidar oldu, Menderes'in rekorunu kırdı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerde kullandığı slogan ile "bir hayali gerçek

yaptı."

Muhtar bile olamazdı, 3. kez ezici bir güçle başbakan oldu!

Hayaldi, gerçek oldu!

Şimdi sıra "hayal edilemeyene" geldi:

Yakında devletin en tepesine "başkan" olacak!

KIVIRMAYA GEREK YOK

Hiç kıvırmaya ve kıvırtmaya gerek yok.

Makyavelist yani "zafer için her şey mubahtır" taktiğini kullansa da AKP'yi kutlamak gerekir.

Çünkü, ne demişti Atatürk:

"Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz!"

(Ki, aynı yöntemi Kılıçdaroğlu da kullandı. AKP'ye benzeyerek, Atatürk'ü anmayarak, yardımcıları ve kendisi Atatürk aleyhtarı demeçler vererek oy toplayacağını sandı.Yanıldı... Yani, iki Makyavelist aynı anda kazanamıyor!)

***

Seçimden önceki son yazımda, "Kofti vekil seçmeyiniz!" demiştim.

Sözüm iktidara muhalif seçmenlere idi.

Şimdi "sözün bittiği yerdeyiz."

10 yıl boyunca "söylenmedik bir şey

bırakmadık."

HER TÜRLÜ UYARIYI YAPTIK

Her türlü uyarıyı yaptık, öneride bulunduk, bu köşede, (olabildiğimiz ölçüde) ekranlarda ve politik alanlarda susmadık.

Bundan sonra daha ne söylenebilir ki?

Ne diyordu şair (Özdemir Asaf):

"Benim haykırdığım gecelerde

yoktunuz!"

Bir başkası;

"Kaç kitap okuyunca alim, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin olurdu insan?.. Kaç olunca çok; kaçta kalınca azdı rakamlar?.." diyor.

"CHP'nin konuşmacısı" Kemal Kılıçdaroğlu da, kaç hezimetten sonra gerçeği anlayacak acaba? (İlk hezimeti, referandumda AKP'nin yüzde 58'ine engel olamaması idi.) (Zaten görevi de, Dersim!! arşivlerini açmak, özerklik getirmek vb. Şimdiden, Erdoğan'a el uzatarak, anayasayı değiştirelim, diyor!)

***

UYKUDAKİ BİR YANARDAĞIN SOLUK ALIP VERİŞİ

Bir başka şair-yazar Murathan Mungan'ın sözlerinden alıntı yaparak devam edeyim.

"Uykudaki bir yanardağın soluk alıp verişine benzetmiştim" seçmenin sessizliğini.

Yanılmışız.

Seçimlere 2. kez "Atatürk'ün Ankara'sından!" bağımsız aday olarak girdim. 2007'de

aldığım oyun çok altında kaldım.

Kendi adıma zerre kadar üzülmedim, moralimi bozmadım.

Ama Türkiye adına ve Atatürk'ün Ankara'sı, Çankaya adına üzüldüm.

Daha bir süre de üzülmeye devam edeceğim.

GÜÇ SİZDE DEMİŞTİM

Yine seçim öncesi son yazımda, "13 Haziran'da da sesimizin çıkmasını istiyorsanız, güç sizde, oyunuzu ona göre kullanıp, yetki veriniz" demiştim.

Yetki vermediniz.

Mutlaka bir bildiğiniz vardır.

Gerekçeleriniz ne olursa olsun katılmıyorum ama saygı duyuyorum.

Canınız sağ olsun.

***

Atatürk, biri Kurtuluş Savaşının başlarında diğeri zaferden sonra olmak üzere iki kez "Bırakmayı Düşündüm" demişti. (Bakınız, aynı adlı kitabım.)

Ama "neden bırakmadığını" da açıklamıştı.

Ben de asla bırakmayı düşünmüyorum.

Ama, sözlerin muhataplar tarafından anlamsız algılandığı ortamda bir süre dinlenmenin yararı var.

10 YILDIR YAZDIKLARIMI TEKRARLAMANIN BİR ANLAMI YOK

Artık 10 yıldır yazdıklarımızı tekrarlamanın hiçbir anlamı yok.

Laf bir kere söylenir.

Biz, bin kere de söyledik.

Sussak gönül razı değildi, söyledim

tesiri olmadı! (Fuzuli)

Ben siyaseti milletim için yapmak istedim.

Bundan sonra da milletim, "sana ihtiyacım var" derse yine koşarak gelirim.

Ama şimdi "sana ihtiyacım yok" diyorsa, yapacak şey susmak, saygı göstermek ve kazananları kutlamaktır.

Kutluyorum.